Selam canlarım! Bugün yeni bölümle beraberiz. Okuyucu kitlemin az olduğunu biliyorum. Ama bu benim için sorun değil. Her neyse iyi okumalar. Yorum yapmayı unutmayın!
Issız bir yolda yürümüşçesine tedirgindim. Karşıma bir ayı kadar güçlü zorluklar ve bir fil kadar büyük acılar çıkmasından korkuyordum. Ama her ne olursa olsun ben bu yolda yürüyecektim. Yol beni uçuruma götürse bile...
Her zaman güçlü bir kız olduğuma inanmışımdır. En yakın arkadaşımın bana ihaneti üzerine de olsa, hiçbir şey olmamış gibi okula gitmeye devam etmiştim. Bu güçlü duruşum karşısında bana hayran hayran bakanlar da olmuştu. Bu bakışlar kendime 'sen çok güçlü bir kızsın Ay' dedirtiyordu. Belki de öyleydim ya da öyle sanıyordum... Anladım ki güçlü olmak için güçlü zorluklar yaşamak gerekiyormuş. Duygularını parçalayan, yaşadığın hayat boyunca kurmak için uğraştığın duvarı bir çırıpıda yıkan, seni sen yapanları yok eden... Bunlara karşı verdiğin tavırlar senin nasıl biri olduğunu gösteriyormuş. Zayıf veya güçlü ?
Elimde kanlı bir bıçak ve önümde kanlar içinde yatan sarışın bir kız... Kireç gibi yüzümle bir elime bir kıza bakıyordum. Yavaş yavaş kıza doğru eğildim ve titrek ellerimle kızın boynuna dokundum. Nabız yoktu, o ölmüştü... Dehşetle yüzüne baktım. Kusursuz burnu, masmavi gözleri, güneş gibi parlak saçları... O bunu haketmemişti,bunu bende haketmemiştim, bunu kimse haketmezdi... Bedenim kaskatı kesilmiş, bir yandanda titriyordu. Bir anda telefonumun çalışıyla irkildim. Ekranda Deniz yazıyordu. Açma tuşuna basarak,titrek ellerimle kulağıma dayadım.
-Ay sen bize kafayımı yedirtmek istiyorsun?! Hangi deliğe girdin yine?!
Arkadan Berk'in sesi duyuldu. "Abi bir dur, sakin ol."
Önümdeki cesetle ne hissedeceğimi bilmiyordum. Tek istediğim burdan gitmekti.-Konuşsana Ay.
-B-ben...
Ağzımdan bir hıçkırık firar etti. Sakin olmalıydım. Bu zorluğun altından kalkabilirsin Ay. Sen çok güçlü bir kızsın. Değil mi?-Ay! Ne oldu?!
-B-beni burdan alın.
Olabildiğim en güçlü sesimle söyledim.-Nerdesin?
-Yangın merdiveninde.
Deniz hiçbir şey söylemeden telefonu kapattı. Elimdeki kanlı bıçağa baktım. Benim ellerim arasında ki kan onun kanıydı. Bu düşünce beni inanılmaz derecede sarsıyordu. Bıçağı yere fırlattım. Kızın ölü bedeninden en uzak olabileceğim yere kadar giderek oturdum. Dizlerimi kendime doğru çektim ve kafamı dizlerimin arasına gömdüm. İliklerime kadar titriyordum. Ne düşünmem gerektiğini bilmiyordum. Beynim o kadar fazla düşünceyle kaplanmıştı ki, hangisine odaklanacağımı seçemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POLARİS
Teen FictionNot: Hikayem tamamlandığı zaman final yazısını göreceksiniz. Nedense ben yapmadığım halde tamamlandı yazıyor. Ay; yeni okuluna ayak bastığı anla beraber, çözülmesi zor bir bulmacanın içine girdi. Okulda duymaması gereken seslere ve kendisi ile ne a...