Safir -1- Okula gidiş

1.2K 176 70
                                    

TANITIM VİDEO'SU EKLENMİŞTİR!!!!! İlk bölüm kapak için yardımda bulunan HuysuzYazar1'e adanmıştır.

----------

  Küçük kız korkuyla ellerini kulaklarına siper etti. Savaş çığlıkları her yerdeydi. Ciğerlerinde mapus olan nefesi, bedeninden azat edemiyordu. Titriyordu. Amerika Rusya'ya bomba atacaktı; ancak Rusya radarlarına girip bombayı Karadeniz'e yönlendirmişti. Bomba etrafı yıkmıyordu, onu değiştiriyordu. Değişen bedenine irileşmiş gözleriyle baktı. Ellerini beyazlayan saçlarının arasından geçirip semaya kaldırdı. Ancak son nefesini bile veremeden, bedeni karanlığı kucakladı.  

----------

12 ileri gelen ülke yuvarlak masanın başında ne yapacaklarını konuşuyorlardı. Savaş olmuştu, çünkü Amerika insanların zihnini değiştirmeyi istemişti ve Rusya buna izin vermemişti. Rusya yıllarca Dünya'yı yönetmek için gizli çalışmalar yapmış, kendini geliştirmişti. Amerika ise insanlarının zihin yapısını değiştirip onlara doğayla, evrenle ilgili güçler verebileceğini keşfetmişti. İki ülke bu yüzden savaşmıştı, ancak bu gizli bir sebepti, halk bunu bilmiyordu.

İngiltere her yerdeki sömürgeleri sayesinde harap olmuş Amerika ve Rusya'yı geçmiş ve Dünya'nın en güçlü ülkesi konumuna gelmişti. Yaşanmaz hale gelen Rusya ve hiç insan kalmayan Amerika Kıtası'na artık o hükmediyordu. 

12 ülke masadan kalktıklarında aralarında bir anlaşma vardı. İnsanların zihniyle oynanacaktı. Zihniyle oynanan insanlar iyi olurlarsa Dünya'da yaşayabileceklerdi. Ancak kendilerinden güçlü olurlar ve Dünya'yı ele geçirmeye çalışırlarsa... Yeni keşfedilen ve yaşanılabilen Andromeda'ya gönderileceklerdi. Ve bütün bunlardan insanlığın haberi olmayacaktı.

Bütün bunların olabilmesi için de insanlığa kendilerini unutturmak gerekiyordu. Bu yüzden 1500 yılından öncesine dair her şer saklandı, gizlendi. Artık insanlık bir piyon gibiydi.

----------

"... Derslerinizdeki başarılarınız ve sorumluluklarınız dolayısıyla sizi aramızda görmekten mutluluk duyacağız.

Safir Yönetimi."

Elime geçen mektupla kocaman bir sevinç çığlığı attım ve ayaklarımı yere vurup tepinmeye başladım. Kabul edilmiştim! Bölgenin en güzel üniversitesine kabul edilmiştim! Hemde tam burslu olarak!

Ellerimi havaya kaldırdım ve sevinçle eve çıktım. Kapıyı yumrukladım. Hala çığlık atmaya devam ediyordum.

"Lucia! Açtım işte! Neden bağırıyorsun?" annem ellerini saçlarının arasından geçirip bana baktı.

"Kabul edildim! Kabul edildim! Safir'e kabul edildim! Hemde tam burslu ve yatılı!" anneme sarıldım ve sevinçle onu döndürdüm.

"Ah, Lucia! Çok sevindirici bir haber! Benim dükkana gitmem gerek tamam mı? Gelince babanla beraber bunu kutlarız."

Kafamı hevesle sallayıp "Tamam." dedim.

Ailemin bir elektronik dükkanı vardı, açıkçası yaklaşık 25-30 yıldır en iyi mesleklerden biriydi. Haliyle durumumuz da iyiydi.

Sevinçle odama gidip 18. kattan aşağı baktım. "Ben Safir'e gidiyorummm!" diye bağırıp odamın içinde sevinçle koşturdum. Bu harikaydı.

Odamda zıplamaya başladım. Hayatım boyunca sırf bunun için hazırlanmıştım. Bunu arkadaşlarımla paylaşmak için telefonumu elime aldım. Sonra arkadaşım olmadığı aklıma gelince geri koydum. Liseye başladığımda herkesin yapmacık tavırlarından nefret edip kendi başıma takılmıştım. Derslerime konsantre olup Safir'i kazanmıştım. Lisedekilere hiç özenmemem yararıma olmuştu. Sonuçta bende onlar gibi saçlarımı boyatabilirdim, ama ben beyaz saçlarımla mutluydum. Annem ve babamın saçları gri olunca benimkilerin de beyaz olması normaldi.

SAFİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin