Jimin anında Taemin'i itti ve Jungkook'a döndü. Jungkook sinirle bağırarak "NE OLUYOR LAN BURADA?!" dedi fakat Jimin, Jungkook'un konuşmasına daha fazla izin vermeyerek "Siktir git Jungkook" dedi. Jungkook'ta Jimin'in dediği gibi başka hiçbir kelime etmeden sinirle kapıyı çarpıp gitti.
Belliki bu konu hakkında sonradan Jimin'in amına koyacaktı ama şimdilik gitmişti. Bakalım nasıl kıskandırmalar hazırlayacaktı şimdi...
Jungkook'un gittiği gibi Jimin hızla Taemin'e döndü ve "Taemin, seni arkadaş olarak görüyorum! Ne yapıyorsun?!" Taemin hemen bahaneler uydurmaya başlamıştı.
"Çok özür dilerim Jimin, hareketlerin bana Jongin'i anımsattı ve bir anlığına seni Jongin gibi gördüm ve hiç olmaması gereken bir şey yaptım. Gerçekten çok özür dilerim beni affet!" Jimin'de saf olduğu için hemen Taemin'in dediklerine kandı ve "Anlıyorum Taemin üzülme, seni affediyorum" diyip üzülmemesi için ona sarıldı.
Ve onlar sarılırken Taemin gizliden kötü bir şekilde sırıttı fakat bunu tabiki Jimin görmedi...
***********
"Efendim baba?" Taemin filmi durdurmuş, babasıyla konuşuyordu. Jimin'de ona bakıyordu. "Şimdi mi?" Ne şimdi mi? Ne oluyor ya ne güzel film izliyorlardı!
Taemin telefonu kapatıp Jimin'e döndü. "Jimin, babam beni çağırdı fakat sende gelmelisin, senin yanımda olduğunu tabiki bilmiyor fakat onun yanına gittiğimizde öğrenecek ve sevinecektir eminim" Jimin ne olduğunu hiçbir şekilde anlamamıştı. "Ne...?"
"Toplantımız varmış, bizim şirketimiz olan Lee Holding ve sizin ortaklık yaptığınız Jeon ve Park Holding şirketi" Jimin bir anlığına şok geçirdi. "Ne?! Sen nereden biliyorsun ortaklık yaptığımızı?!"
Taemin kaşlarını çatıp sorarcasına baktı. "Hm? Dünya gündemindesiniz?" "NE?!" Taemin kahkaha attı. "Gerçekten bilmiyor muydun?!" "Hayır tabiki! Nereden öğrendiler ki?!" "Çok belli, seni hep Jeon'un yanına giderken görmüşler" diyip dahada güldü Taemin.
"Siktir!" "Hey! Bu kadar sinirlenme, bir şey olmaz zaten kimse size bir şey diyemez" "Onu biliyorum sadece..." "Sadece ne?" Jimin'in aklından 'Ya Jungkook'un beni bardan aldığını ve eve gidip onunla fingirdeştiğimizide biliyorlarsa?!' diye düşünüyordu.
Taemin, Jimin'in ne düşündüğünü az şok anlamıştı ve bu biraz sinirlenmesine neden olmuştu. Ciddi bir ses tonuyla, "Her neyse Jimin, hadi gidelim" dedi. "Peki"
***********
Jungkook sinirle Jin'in yanına gidiyordu. Jimin'e gösterecekti! Jimin'e gününü gösterecekti! Zaten onu bu yüzden aldatmış gibi yapmıştı ve Jimin'i sinirlendirmişti fakat boşunaydı. Jimin anında farklı birisini bulmuştu bile! Gerçekten SÜRTÜĞÜN TA KENDİSİ!
Jin'in yanına geldiğinde hemen karşısına oturdu ve "Bana Jimin'i anlat" dedi. Jin daha ona 'Hoşgeldin' bile diyemeden bunları yapınca Jin'de şaşırmıştı tabii.
"Ne?" "Sana bana Jimin'i anlatmanı söyledim Jin" "Sakin ol, neden? "KES SESİNİ VE ANLAT ARTIK ŞUNU!" diye ayağa birden kalkıp bağırmıştı. Jin ürkmüştü, Jungkook'a ne oluyordu böyle?
"Jungkook, benimle böyle konuşamazsın. Ben senin çalışanın falan değilim anlıyor musun? Ben senin arkadaşınım ve benimle doğru düzgün konuşmanı tavsiye ediyorum-" "Senin tavsiyelerine ihtiyacım yok Jin, artık anlatır mısın Jimin'in hayatını? Öğrenmek istiyorum anlıyor musun? Yani yap artık şunu" "Neden öğrenmek istediğini anlamıyorum Kook, Jimin'de benim arkadaşım ve onunla dört yıldır beraberiz" "Biliyorum artık şunu söylemeyi kes"
"Asıl sen kes sesini Jungkook, senin Jimin'e yaptıkların yetmezmiş gibi birde hala benden Jimin'le ilgili bilgiler istiyorsun, siktir git. O benim arkadaşım anlıyor musun? Durup dururken sana bir şeyler anlatamam" "Ne olur..." diye yalvarma pozisyonuna geçmişti Jungkook. Tatlı ve birazcıkta şapşal gibi görünüyordu ve Jin maalesef ikna olmuştu.
"Peeki, peki" diyip Jimin'le ilgili olan bütün bilgileri Jungkook'a anlattı. Jungkook, Jimin'in çok fazla sorunları olduğunu ve her zaman depresyonda olduğunu öğrenmişti. Halbuki hiçte öyle davranmıyordu. Tam tersi, hayata dönük ve eğlenceli biri gibiydi fakat aslında hiçte öyle değilmiş...
"Başka?" dedi Jungkook. Jin'de "Annesi... Jimin'in annesi son evre kanser hastası..." diyince Jungkook bi anlığına donakalmıştı. "N-Ne...?" "Maalesef Jungkook, bu Jimin'i her konudan dahada çok strese sokuyordu, bir yandanda bu yüzden depresyondaydı yani..." "B-Bu... çok üzücü. Bana hiç söylememişti"
"Sana söyler mi manyak mısın? Çoğu konudan senin yüzünden streste zaten" "Ben ona hiçbir şey-" "Sus Jungkook, her şeyi biliyorum" Jungkook utanmıştı.
"Her şeyi derken...?" diye titreyerek sordu. Jin'inde gözleri açıldı ve ayağa kalkıp
"NE YAPTINIZ LAN SİZ?!"
diye bağırdı...
haydaaaaa dldkslflekflkslc
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bitch Boss - Jikook
FanfictionOrtaklık yapacağı şirketin sürtük ama güzel patronuyla uğraşmak onu yoruyordu. Peki sürtük patronun içindeki kırıklığı görebilecek miydi...?