WUHUU SMUTLU MMUTLU YB
Jimin iş yerindeydi ve telefondan sevgilisiyle konuşuyordu.
"Aşkım benim işim var, sonra konuşsak olur mu?" Jimin, Soobin'i tutuyor gibiydi. "Yah! Daha hiç konuşamadık ama!" diye nazlandı Jimin. Soobin'de kıkırdayıp "Bak akşam yanına geleceğim ve özlemini güzelce gidereceğim tamam mı?" dedi.
"Tamam, o zaman görüşürüz. Bekliyorum olacağım" "Görüşürüz bebeğim" dedi Soobin en son ve telefon kapandı. Jimin moralini yüksek tutuyordu her gün ve bugünde o günlerden birisiydi, taa ki kapı tıklatılıp içeri çalışanı girene kadar.
"Efendim, Jeon Jungkook sizinle konuşmak istiyor" "Ne? Nerede?" "Dışarıda, sizi bekliyor" Sikeyim! dedi içinden Jimin. Neden gelmişti ki anasını?!
"Tamam gelsin" Oyununu sürdürmeye devam edecekti tabiiki.
İçeri o girdi. Gözlerini alamadığı, gözlerini üzerinden çekemediği adam. Onu tabiki unutamamıştı, ona aşıktı Jimin. İmkansızdı onu unutması. Yakışıklı, karizmatik ve kaslı sevgilisi içeri girmişti.
"Hoşgeldiniz Bay Jeo-" Jimin sözünü bitiremeden Jungkook Jimin'in yanına ilerledi ve kolundan tutup masaya yapıştırdı bedenini. "Jimin," dedi dudağına yaklaşarak.
"O çocuğu umutlandırıyorsun, yapma" Dediğiyle sinirlenmiş Jimin "Sende bulamadığım sevgiyi onda buldum Jeon, sana aşıkken beni bıraktın sen. Senden ölesiye nefret ediyorum ve hep edeceğim" dedi ve Jungkook anında "Bende bulamadığın sevgiyi başka kimsede bulamazsın. Ben sana sevgimi şimdi göstereceğim" dedi.
Jimin şaşkınlıkla ona bakarken Jungkook onun bedenini masaya çevirdi ve pantolonunu indirdi. "Jungkook sen ne yapıyorsu-" Jungkook Jimin'in sırtına uzandı ve "Sshh, sakin ol bebeğim" dedi.
Yavaşça baksırınıda indirdi ve Jimin karşısında yarı çıplaktı. Hemen ardından üzerindeki gömleği çıkartıp fırlattı Jimin'in. Evet, şimdi tam olarak çıplaktı.
"Beni tahrik ediyorsun sevgilim!" diye bağırdı Jungkook. "Kes sesini Jung- Kook!" Altındakileri çıkarttı ve üstündeki gömleğide bir anda yırtarcasına fırlattı. Kapıyı bile kilitlememişlerdi, içeriye birisi girebilirdi ve böyle bir şey olursa çok kötü olurdu, gerçekten.
Jungkook Jimin'in sırtına dayandı. "Çok güzelsin Jimin, beni deli ediyorsun!" Jimin zevkten inledi, "Ahmm, J-Jungkook! Yap ş-şunu!" "Demek sende beni içinde istiyorsun ha? Ama biraz bekle" dedi.
Jimin küçük erkekliğini tuttu ve çekiştirmeye başladı. Jimin tam gelecekken Jungkook durdu. Onunla oyun oynuyordu, "Kook!" diye bağırdı Jimin. Jungkook kıkırdadı, "Hemen değil sevgilim, senin içindeyken beraber boşalacağız" Jungkook penisini hızla Jimin'in içine gönderdiğinde Jimin ortaya bir çığlık bıraktı.
Jungkook onu masaya yapıştırmış hızla git gel yapıyordu ve ikiside gelmek üzereydi. Boşalacaklarını hissettiklerinde ikiside inledi ve Jungkook Jimin'in içine bir kez daha boşaldı. Hızla üzerlerini yeniden giyindiler ve Jungkook,
"Sen benden başka kimseye ait değilsin güzelim, o çocuğu unutlandırmayı kes" dedi ve odadan çıkacakken Jimin'de ona
"Sende o kızı umutlandırmayı kes Jungkook, beni güldürüyorsun"
dedi ve Jungkook'u dahada delirtti.
Yes günde iki bölüm müq eskiden üç günde BİR bölüm atıyodum amk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bitch Boss - Jikook
FanfictionOrtaklık yapacağı şirketin sürtük ama güzel patronuyla uğraşmak onu yoruyordu. Peki sürtük patronun içindeki kırıklığı görebilecek miydi...?