Hayat hiç bu kadar zor olmamıştı.
Sahi, zor olan neydi?
"Acele et Rose!" Jessica'nın tiz sesinin odamda yankılanmasıyla suratımı büzüştürüp kırmızı renkteki salaş gömleğimi siyah rambomun üstüne giydim.
Odamdan çıktığımda heyecanlı tavırlarla etrafta koşuşturan Jessica aniden durdu ve bana sarıldı.
"Biliyordum! Hayal değil, gerçek!"
Onu kendimden uzaklaştırıp bavulu sıkıca kavradım.
"Hadi, gidelim."
◇
Büyük, ihtişamlı odadın içerisinde dikkatimi çeken tek şey televizyonda yayımlanan haberdi. Salgının gittikçe şiddetlendiği ve en geç bir hafta içinde sokağa çıkma yasağı getirileceğinden bahsediliyordu. Kimsenin bu durumu umursadığını düşünmüyorum diyemem, son zamanlarda caddelerde sıkça polis geziniyordu.
"Bayan Green, değil mi?" Televizyondan çekip karşımda oturmuş kadına çevirdim gözlerimi.
"Evet efendim."
Göz ucuyla süzmesi oldukça sinir bozucuydu.
"Notlarının ne kadar düşük olduğunun farkındasın, değil mi?"
Tam bir sürtük.
"Yalnız ben değil, devlet de bunun farkında efendim."
İşte sürtüklük budur kızım!
İçimdeki kızın kahkahalarına eşlik etmem karşımdaki kadının suratının kıpkırmızı olmasıyla daha kolay olmuştu.
"Sana bir tavsiye, bu okuldaki hademeyle bile bu şekilde konuşursan kendini hiçbir okula alınamayacak, sicili kirli bir öğrenci olarak kapının önünde bulursun."
Gözlerimi hiç kırpmadan gözlerinin içine uzunca baktım. Tehdit edilmek berbat bir histi. Hele ki başka çareniz yoksa.
"Anlaşıldı mı?" Diyerek imayla kaşlarını kaldırdı.
Ağzımı açacağım vakit kapının çalınmasıyla ikimiz de başımızı o yöne çevirdik.
"Efendim acil bir durum oluştu. Toplantı salonuna gelmeniz gerek."
Gözlerinin altı ve alnı kırışmış olan kadın derin bir nefes alıp ayağa kalktı. Kapıdan çıkacağı vakit başını bana çevirdi.
"Masanın üstündeki yüzük senin. Asla çıkarma." dedi ve odadan çıktı.
Yaşlı kadın odadan çıktıktan birkaç saniye sonra Jessica içeri girdi.
"Hadi, zaman kaybetmeyelim!"
Onu başımla onaylayıp yanıbaşımdaki bavula tutunup ayağa kalktım. Jessica ile birlikte okul binasından çıkıp yüz metre ilerisindeki yatakhaneye girdik. Koleje özel yapılan bu yatakhane resimlerdekinden daha büyüktü. Girişteki geniş kapının yanında bulunan cihaza parmağıma taktığım yüzüğü yaklaştırdım.
"Hoşgeldiniz Bayan Green."
"Bu da ne böyle!" Ürktüğümü açıkça belli etmem Jessica'yı güldürmeme sebep olmuştu.
"Kapının açılması ve yoklama yapmak için yüzükleri okutmak şartmış."
Başımı onaylarcasına sallarken girişteki merdivenin sağındaki asansöre bindik.
Üçüncü katta duran asansörden çıkıp kahve tonlarındaki kapının önünde durduk.
Kapının yanında tıpkı girişteki gibi yüzük okutulan bir bölüm vardı. Yüzüklerimizi okuttuktan sonra odaya girdik.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kolej
Teen FictionÜlkede çıkan salgın sebebiyle belirsiz bir zaman sürecinde okullarında mahsur kalan bir grup öğrencinin gizem, şehvet ve intikam dolu hikayesi. (Kitap devam ediyor) *Kitapta küfür ve cinsel sahneler bulunuyor*