13

1.2K 84 31
                                    

(3 ay sonra)

Kıyafetlerimi giydikten sonra aynanın önüne geçip saçlarımı taradım. Parfümümü de sıktıktan sonra anahtarlarımı da alıp evden çıktım.

Bugün Yu Jin'in randevusu vardı. Eğer doktor onayı verirse bugün doktorla birlikte Yu Jin'i konuşturmaya çalışacaktık.

Umarım konuşur, umarım sesini bir kez daha duyarım. Umarım her şey iyi olur.

Yu Jin'in zilini çaldığımda bir çift ağlayan gözle karşı karşıya geldim. Hiç beklemeden ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim.

"Ne oldu sana?"

İki elimi yanağına koydum. Bir yandan da okşuyordum. Artık sesi çıktığı için rahat rahat ağlayabiliyordu. Tabii çok değil. Az çıkıyordu ama yine de onu mutlu ediyordu.

Telefonunu eline alıp bir ekran görüntüsü gösterdi.

Sohbet Chanwoo ve Nayeon arasındaydı. Bu ikili..biraz garip geliyordu.

~
-Bana bak Chan, onları ayıramazsan elimden çekeceğin var.

                                -Öyle bir şey yapacağım ki,     
             O Taehyung denen herif Yu Jin'i tekrar          
             kendine aşık etmek neymiş öğrenecek.

-Planın ne?

                          -Duyduğuma göre Yu Jin     
             İyileşmek üzere. Yu Jin'den sonra aynı    Şey Taehyung'un başına gelse fena olmaz mı                                                        sence de ?

-Güzel. O zaman yarın hallediyoruz?

                             -Akşama doğru saat 16.00'da.

- Bana uyar,ortak.

                             - Yarın görüşürüz ,ortak.

~
Bu ikili intikam hırsıyla beslenmiş gibiydiler. Tabii ki hiç bir şey planlarındaki olmayacaktı. Çünkü benim daha güzel bir planım vardı.

Polise haber verecektim. Basit ama işe yarardı.

Yu Jin'in gözlerine baktım. Hâlâ yaşlar geliyordu ve ben dayanamıyordum. Onun bu kadar üzülmesine, ağlamasına dayanamıyordum. İstiyorum ki o hep gülsün, konuşsun, sevinsin,mutlu olsun. İçi aşk ve sevgi dolu olsun. Çok mu şey istiyordum?

"Ağlama. Ağlama. Bunları nereden buldun?"

Beden diliyle konuşmaya başladık. Birlikte olduğumuz süre boyunca zor da olsa beden dilini öğrenmiştim. Artık daha rahat iletişim kurabiliyorduk.

"Dün okulda Nayeon'un telefonunda gördüm. Ön çarprazımda oturduğu için ekranda yazılanları gördüm. Kendi beni fark etmedi. Telefonumu çıkarıp onun telefonunun ekranını zoomladım. Seninle eve gelirken de bunu düşünüyordum. Eve geldikten sonra üzerinde biraz uğraştım ve HD görünümlü yaptım. Ortaya bunlar çıktı."

"Bunun bir tuzak olmadığına emin misin? Sonuçta arkasında oturduğunu biliyor ve telefonunu saklamadan yazışıyor."

"Hayır. Değil. Aslında bende önce öyle sandım ama biraz kafa yorunca oyun olmadığını anladım. Benim yerimde Min Sun'un oturduğunu sanıyordu. Bu yüzden rahattı. Ayrıca sınıftan çıkmadı Chanwoo ile görüşmek için çünkü çok dikkat çekerdi. Nayeon senin intikamını, Chanwoo da benim intikamımı almak istiyor. İnsanlar bunu farkedebilirler diye telefondan yazışıyorlar."

Onun da benim de parmaklarımız yoruldu. Daha fazla halim kalmadığı için konuştum.

"Zekana hayran olduğumu biliyor muydun?"

Gülerek başını olumsuz anlamda salladı. Yüzünün her bir tarafını öpüp geri çekildim.

Dudakları hariç. Henüz izin vermiyordu.

"O zaman sevgilim şöyle yapalım, randevu saatine iki saat var. İki saate kadar polisle olan işimizi dışarı çıkmadan telefon üzerinden halledelim. Sonra da sen hazırlan ve çıkalım. Ne dersin?"

Başını tamam anlamında salladı. Gülümsedim. Belinden tutup kendime doğru çektim ve kafasını göğsüme yasladım. Bu şekilde sarılmak ikimiz içinde her şeyden güzeldi.
...

"Memur bey, siz hemen tutuklamaya gidiyor musunuz?"

"Evet."

"Peki. Teşekkür ederiz. Kolay gelsin."

"Biz de teşekkür ederiz. Vatandaşı korumak bizim görevimiz."

Telefonu kapattığında Yu Jin'e döndüm. Yanımda göremeyince odasına gittim. Saçını örüyordu ve çok güzel duruyordu.

"Gelebilir miyim?"

Benim içeri girmemi beklemeden önüme geldi ve saçını gösterdi. En aşağı kısmı bağlamamı istiyordu.

"Bunu sen kendinde yapabilirsin?"

Tatlı bir şekilde sırıtıp geri arkasına döndü. Derdi benimle oyun oynamaktı. Bende oynayacaktım o zaman.

"Tutuklanıyorlar. Memur bey bizim gelmemize gerek kalmadan cezasını kesmiş onlara."

Ne cezası bakışları atınca cevap verdim.

"2 yıl boyunca sadece ikisi birlikte yaşayacak ve kimseyle görüşmeyecekler. Üniversite sınavına evde girecekler."

Küçük sesle kahkaha attığında onu öpme hissi vücudumda dönüp dolaşırken, konuşmaya başladığında ne hâl alacağımı düşündüm.

İşim gerçekten zor olacaktı.

Selam. Bu bölümü geçiş bölümü gibi görün. Diğer bölümde geçiş bölümü gibi olacak.

Bu arada Nayeon karakterini Twice grubunun üyesi olarak düşünmeyin. Farklı biri.

Gelecek bölüm ve ondan sonraki bölümü severek yazacağımı umuyorum. Bu bölümü zor yazdım. Başında neler olacağına falan bir türlü karar veremedim ve Allah ne verdiyse diyip yazdım.

Aklımda bu iki aşk düşmanını polise vermek yoktu😂 bir anda gelişti her şey😂

Umarım beğenmişsinizdir 💜 vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın çikolatalı sütlerim😗




Best Foto~KTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin