Best Foto~KTH

18

(Mezuniyet Günü)

(Yu Jin)

Geçen Taehyung ile birlikte aldığımız elbiseyi giydim. Makyajımı çok koyu olmayan tonlarda yaptım ve sıra saçlarıma geldi. Taehyung'a sürpriz yapmak istediğim için saçımı nasıl yapacağımı söylemek istemedim.

Elime maşayı alıp yavaş yavaş saçımın uç kısımlarını hafif dalgalandırdım. Ardından biraz bekledim ve saçımda kenar kısımları da dalgalandırıp başımın arka tarafında birleştirdim. Kahküllerimi düzleştirdim ve en son biraz parıltı döktüm.

Aynanın karşısında yarım saat daha oyalanıp rujumu, fondötenimi, far paletimi, allığımı ve dudak parlatıcımı çantama koydum.

Ayakkabılıktan elbiseme uyan yeni aldığım ayakkabıyı çıkartıp giydim. Ardından kapıyı kapattım ve kilitledim.

Taehyung'un kapısını çaldım. İçeriden yürüyen ayaklarının parke üzerinde çıkardığı sesler duyuluyordu.

Kapı açıldığında Taehyung'un sol eli kravatındaydı. Sağ eli kapıyı tutarken gözlerimiz birleşti.

Uzun süre birbirimize bakakaldık. O gerçekten çok yakışıklıydı. Uzun bakışmamızdan sonra gözlerini üzerimde gezdirdi. Sonra sol avucundaki kravatını farkedince o paha biçilmez kare gülüşünü sundu.

"Yapamadım, ee ş-şey sen yapar mısın?"

Aslında onun bu haline gülerdim ama bana daha nasıl olduğumu bile söylememişti.

İçeri geçtiğimde hâlâ arkamdan bakıyordu. Sarhoş olabilir miydi?

Arkamı dönüp işaret parmağımı tehdit edercesine salladığımda aramızda sadece 1-2 cm mesafe olduğunu gördüm.

Ne ara dibime girdi?

Dibimde olduğu için parmağım kaslı vücuduna çarptı. Dudaklarını eğip parmağımı öptü.

"Güzelliğin beni sarhoş ediyor."

Hayır, şu an kızarmamalıydım. Ama iltifat isteyen de bendim. Ama bu kadınların isteyeceği en normal şeylerden değil mi zaten ?

"Utanman için söylemedim. Kravatımı yapar mısın?"

"He yani kravatını yapmam için bana güzel dedin,öyle mi?"

"Hayır hayır . Yu Jin!"

Bir şey demesini beklemeden mutfağa gittim.  Ancak arkamdan dolanan eller buna engel oldu.

Taehyung çenesini omzuma koyup fısıltı halinde konuşmaya başladı.

"Özür dilerim. Gerçekten çok güzelsin."

Önüme dönüp yüzüne baktım. Ardından ayak uçlarımda yükseldim ve dudağını öptüm.

Kısa öpücükten sonra bana tekrar büyülenmiş gözlerle baktı ve tekrar öpmeye başladı. Elini enseme koymuş, dilini dilimde dudakları da dudaklarıma yolculuğa çıkmıştı.

...

Arabadan inip mezuniyet balosunun olacağı yerin önüne doğru yürüdük. Bugün için en kötü şey, Nayeon ve Chanwoo'nun da bu partiye katılma izinlerinin olmasıydı.

Ama bunu takmamaya çalışıyordum.

Jimin bize oldukları masadan el salladı. Biz de adımlarımızı o yöne çevirdik ve oraya gittik.

"Selam millet."

Taehyung herkesle selamlaştıktan sonra Mi cha yanıma geldi.

"Plan ne zaman?"