(3 Yıl sonra)
(Taehyung)
Yu Jin için giyeceği kıyafetleri hazırlarken içeri Yu Jin girdi.
"Tae"
Ayağa kalktım ve karşısında durdum.
"Efendim."
"Bana hâlâ kızgın mısın?"
"Evet."
Ona kızgın olmamın sebebi dün Namjoon'un doğum günü partisinde bir kadınla muhabbete geçince aşırı kıskançlık göstermesiydi.
Ne gerek vardı kıskançlığa?
Kadına sadece üstündeki yakışmış demiştim.
Sarhoş kafayla dediğim şeyi içki içemeyen hamile eşim Yu Jin ayık kafayla bayağı bir kıskanmıştı.
"Sana bir şey sordum. Taehyung."
Sesinden kızdığı bariz belli oluyordu. Gözlerimi şişen karnına çevirdiğimde içimde bir burukluk oluştu.
Ben o bu kadar yük altındayken ona trip atıyordum.
Üstelik kıyafetlerini hazırlayıp iyice düşünüp karar vereceği bir yere götürmek için hazırlıyordum.
"Taehyung. Ne bu tavrın böyle? Yeter artık! Karnımda benim 7 aylık kızım var. Hormonlarım farklı alemlerde. Sürekli duygusal ve ilgiye muhtacım. Ama benim 1 yıldır evli olduğum kocam, milletin kadınına doğum günü partilerinde kıyafetinin yakıştığını söylüyor! Dediğin yere ve dediğine dikkat et Taehyung! Sarhoş kafayla o sohbetin sonu nereye giderdi biliyor musun? Ben bunu düşündükçe çıldırıyorum. Benim karnımda bebek var! Bebeğimiz var! Senin karın hamileyken senin kızlarla oynaman beni ne kadar incitti bilemezsin."
Dedikleri yüzüme tokat gibi çarpınca kendime geldim.
Tamam, sandığım kadar masum değilmişim.
Ama sarhoştum. Elimde olan bir şey değildi.
Çekmecenin kenarında duran hazırladığım kıyafetleri kucağına alıp bir valize koydu.Dolaptan bütün kıyafetlerini toplayıp yine aynı valize koydu. Ben yaptığına bir anlam verememişken bana döndü.
"Yaptığın şeyde hâlâ kendini savunuyorsun değil mi?"
Bir şey diyemedim. Ne yaptığı hakkında da bir şey soramadım. Etkisiz eleman gibiydim.
"Boşanalım."
"N-ne?!"
"Boşanalım. Senin beni ne kadar umursadığın belli. Ben hamile kaldıktan sonra doğru düzgün benimle ilgilenmedin bile. Sürekli hastaneye gitmeyi bahane edip gittin. Ben hep farklı şeyler düşündüm. Bebeğim için çok korktum. Kendim için çok korktum."
Gözünden akan yaşlara rağmen konuşması içimi paramparça etti. Elimi göz yaşlarını silmek için yüzüne doğru götürdüğümde elimi çekmem için sertçe vurdu.
"Bana dokunmayı aklından bile geçirme. Boşanıyoruz. Bu kadarmış. Senin sevgin de, ilgin de. "
Ağlaması şiddetlenince yine durmadı.
"Oysa o kadar şey yaşadık. Ergenliğimizden beri. İlk aşkımdın sen benim. Senin için ses tellerimden olmuştum ben. Senin için bütün eziklenmelere katlandım. Ama daha fazla dayanamayacağım. Beni sakın ama sakın engellemeye çalışma."
İkimiz birden ağlamaya başlayınca yere çöktü. Gözlerimi gözlerinden ve karnından ayırmıyordum.
Yu Jin ağlayarak karnını okşuyordu.
"Bak bebeğim, babanla ayrılıyoruz. Hani sana çok fazla sevgini göstermeyen babanla. Sen onun sesini bile tanımıyorsun daha. Artık o olmayacak bebeğim. Sadece sen ve ben varız."
Bu sefer benim ağlamam şiddetlenince yüzüme baktı.
"Neden Taehyung? Hastaneye bahanelerinde nerelere gittin? Başka hamile bir sevgilin falan var mı bari? Nasıl bu kadar çok değiştin?"
"Ben sadece sana aidim. Başka kadınları gözüm görmedi. "
"Bu beni ve doğmamış kızını ektiğin gerçeğini değiştirmez. Bende doktorum. Ne kadar çalışacağını biliyorum."
"Biz stajyerlik yapıyoruz. Saatlerimiz fazla. Sen zaten 2 ay stajyerlik yaptın. Sonrası doğum izni."
"Hâlâ yalan söylüyorsun. Sıkıntı yok,alıştım."
Valizini eline alıp ayağa kalktı. Yatak odamızın kapısından çıkacağı zaman bana döndü.
"Yeni hayatında umarım daha çok sevdiğin biri ile birlikte olursun."
Ağlıyordum. Çok ağlıyordum. Öyleki yeni boyattığım sarı saçlarımın kahkülleri ıslandı.
Arkasından koşarak çıktım. Salonda televizyonun karşısında olduğunu gördüğümde tam yanında ben de durdum.
Televizyona baktığımda aylardır bilmemesi için uğraştığım şey gün yüzüne çıkmıştı.
Elindeki valizi yere bırakıp bana döndü . Kollarımdan tutup beni de kendisini de yere oturtturdu. Durmadan ağlıyordu. Sakinleştirmeye çalışmama rağmen durmadan ağlıyordu.
"Yu Jin, sevgilim ağlama artık. Bebeğimize bir şey olacak. Sana bir şey olacak. Gözünü seveyim. Kendini harap etme."
"Bunu bana neden söylemedin?"
Birlikte ağlamaya başladık. İkimizde susmuyor, daha çok ağlıyorduk.
Televizyonda benim yaptıklarımda duyulunca Yu Jin gözlerimin içine baktı.
Dayanamayıp dudağımı dudağıyla buluşturduğumda son kez de olsa onu öptüğüm için çok şanslı hissediyordum.Ta ki Yu Jin kollarımda bayılana kadar..
Final Part1
.
Oy verin ve yorum yapın lütfen!💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Best Foto~KTH
Fanfiction"Sende açtığım her bir yarayı tek tek saracağım Park Yu Jin." kth~