Yiğit'in soru barındıran ses tonuyla bana seslenmesinin ardından kalbimin sesinin dışarı taşacak kadar hızlandığını hissetmiştim. Kaderin cilvesimiydi gerçekten tüm bu yaşadıklarım. Zira kalbim kadere daha fazla katlanabilecek gibi durmuyordu. Selim şok olmuş gözlerle olanları izlerken Kenan sanki kayıp kardeşini bulmuşçasına mutluydu. Yiğit soru işaretleriyle dolu bakışlarını bana sunmaktan çekinmezken ben ruhumu teslim etmek üzereydim.
Kalp krizi geçirmeme ramak kala Selim ile göz göze geldim. Girdiğim çıkmaz durumu anlamış olacak ki hızla atıldı.
"Olabilir. O tarihlerde Eylül Diyarbakır'daydı."
Kenan beni bulmuş ve aynı zamanda tanımış olmanın gururuyla sırıtırken Yiğit kaşlarını çatmış gözlerime bakıyordu. Benim Diyarbakır'da ne işim olduğunu sorguluyordu sanırım.
Şimdi, hemen şuracıkta ben senin karınım diye haykırsam ne olurdu ki..."Evet. İşte bak karşılaştık. Çok güzel oldu dimi. Demek adın Eylül. O gün pek tanışamamıştık. Ben çok memnun old-"
"Senin Diyarbakır'da ne işin vardı?"
Yiğit'in oldukça şüphe barındıran ses tonuyla korksam da Selim hızla konuşmuştu.
"Eylül'ün değil, Aysun'un işi vardı. Eylül sadece ona eşlik etmişti."
"Aysun Diyarbakır'a yalnız gitti. Onu bizzat kendim uğurladım."
Şuraya bayılabilirmiyim?
"Evet. Eylül ve ben o sırada seyahatteydik. Aysun arayınca Eylül Diyarbakır'a gitti. Bende İstanbul'a döndüm."
Bana asla ve asla inandırıcı gelmeyen yalanları dinlerken Yiğit'in inanmayacağını bile bile onu izliyordum.
"Seyahatte ikiniz yalnızdınız sanırım?"
Yiğit ardı arkası kesilmeyen sorularını sıralarken ben Selim'in pot kırmaması için bildiğim tün duaları okuyordum.
"Evet. Ufak bir tatil kaçamağıydı."
Selim'in cevabıyla hızla ona döndüm. Ne kaçamağı?
"Oha siz sevgilimisiniz?"
Kenan'ın sorusuyla Selim'e fırsat vermeden hızla atıldım. Zira selim ben ve Cihan'ın sevgililik yalanını bilmiyordu. Ki eminim beni bu durumdan kurtarmak için sevgili olduğumuzu söyleyebilirdi.
"Hayır. Sevgili değiliz."
"Oh. İyi bari. Adamın yanında sevgilisine asılmak olmaz. Rahatladım."
"Ne diyorsun oğlum sen? Kime asılıyorsun?"
Bir anda Kenan'ın üzerine yürüyen Selim'in koluna asıldım.
"Ya Selim bi dur!"
Yiğit'de Kenan'ın önüne geçerek olası bir fiziki teması engellemişti.
"Selim bey olmasada Eylül hanım'ın bir erkek arkadaşı var Kenan. O yüzden laflarına dikkat et. Bir dahakine önüne geçmem."
Yiğit'in kesin uyarısıyla Selim hiddetle açılmış gözlerini hızla Kenan'dan çekerek bana çevirmişti. Doğru olmadığını söylemek istiyordum fakat Yiğit karşımdaydı. Selim anlamak ister gibi yüzüme bakarken ben hiçbirşey söyleyemiyordum.
"Gerçi, erkek arkadaşı varken Selim Bey'le tatile çıkabildiğine göre senin içinde zaman ayırabilir diye düşünüyorum."
Duyduğum iğrenç ithamla beraber hızla Yiģit'e döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ GÖZÜME TUTSAK
General Fiction14 yıllık esaret... 14 yıllık evlilik... Bu hikayede bir çok suçlu var. Bir çok yanlış var. Bir çok vicdansızlık var... Ama bu hikayede tek bir masum var.. Eylem KAHRAMAN 14 yıllık prangası Yiğit AZUR *******