5.Bölüm:DAVETSİZ MİSAFİR

2K 107 11
                                    

Kendi kendine gülenlere ve konuşanlara ya deli yada psikolojisi bozuk derlerdi. Belki deliydim belki de psikolojim bozuktu. Bilmiyorum. Ama şu an kendi kendime güldüğüm için bana istedikleri kadar deli diyebilirlerdi. Gülmek için bir sebebe sahip olduğum sürece insanların benim hakkımdaki düşünceleri pekde önem arz etmiyordu benim için. Yıllarca insanların bana yaptıkları hakaretleri dinlemiş ve kendi içimde defalarca kez intihar etmiştim. Odamda kendi kendime konuşurken defalarca kez kalbimde cenazem kaldırılmıştı. Bütün organlarımla hissediyordum o acıyı. Şimdi de kendi kendime gülüyordum. Deli diyebilirsiniz. Ruh hastası diyebilirsiniz. Ama ben şu an kendi kendime güldüğüm için o kadar mutluyum ki...

Artık bir evim var. Evet Aysun'un teklifini kabul etmiş, onunla bu evde yaşamaya karar vermiştim. Bu kararımdan pişman olacağımı sanmıyordum. Aysun'u her ne kadar fazla tanımasamda, hiç tanımadığı birine bu kadar güvenip yardımını esirgemeyen birinin kötü biri olma düşüncesi aklımın ucundan dahi geçmezdi. Mutluydum. Yeni bir hayata başlamak için önüme yeni bir fırsat çıkmıştı ve ben bu fırsatı en iyi şekilde değerlendiricektim.

"Şu an kaldığın odada kalmaya devam edebilirsin. Yada istersen diğer odalara bak. Hangisini istersen orda kal."

Tam cevap vereceğim sırada tekrar susmak zorunda kaldım.

"Yada yok. Diğer odaları boşver. Odalarımız karşılıklı olsun. Böyle daha güzel olur. Canım sıkıldığında iki adımda gelebileyim. Hiç merdiven falan inemiycem valla. O oda da kal. Hem çok güzel güneş alıyor hem de hav-"

"Aysun tamam. O oda da kalırım. Sakin ol lütfen"

Makinalı tüfek gibi saydırmaya başlamıştı yine. Nefes almadan konuşuyordu resmen. Daha devam edeceğini anladığım için sözünü kesmiştim. Benim için fark etmezdi nede olsa. Hangi oda olursa olursun sorun yoktu. Yıllarca yüklükte yaşamıştım. Şimdi böyle bir evde oda beğenmemek şımarıklık olurdu.

"Bak o zaman şöyle yapalım. Ben iş yerimden bir hafta izin alayım. Seninle alışverişe çıkalım. İşte kıyafet iç çamaşırı falan alırız."

Gözlerimi ondan kaçırarak hala yağmur damlalarının çarptığı cama bakmaya başladım. Utanıyordum. Zaten evini açmıştı bana. Bir de benim için para harcamasını istemiyordum. Ama bir yandan da haklıydı. Alışverişe ihtiyacım vardı. Yanıma hiçbir şey almadan kaçmıştım o evden. Çalışmadığım sürece de alabileceğimi sanmıyordum. Her ne kadar İsmail abi kredi kartını bana vermiş olsa da kullanmayacaktım. O da uzun zamandır ailesi için çalışıyordu. Hasta annesinin eşinin ve iki çocuğunun olduğu bir evi tek başına geçindiriyordu. Birde ben yük olmak istemiyordum.

Bakışlarımı camdan çekip Aysun'a çevirdim. Elindeki telefona konsantre olmuş ekranda birşeylere bakıyordu. Boğazımı temizleyerek bana bakmasını sağladım. Konuşacağımı anlayarak telefonun ekranını kilitleyip şortunun cebine koydu.

"Evinde kalmayı kabul ettim ama benim çalışmam lazım."

Cümlemi bitirir bitirmez itiraz etmek için konuşmaya başlayacağını anladığım da devam ettim.

"Aysun evden hiçbir şey almadan çıktım. Bir sürü eksiğim var. Hepsini sana aldıracak halim yok. Çalışıp bir şeyler alabilirim."

"Yavrum sen beni anlamamışsın. Bu evde benimle birlikte kaldığın sürece bana yardımcı olucaksın. Bir nevi yatılı iş gibi düşün."

"Ama öyle olmaz ki. Zaten bana evini açıyorsun birde paranı mı yicem? Olmaz."

"La havle ya. Neyse yavrucum. Şimdi uyuyalım saat geç oldu. Ben az önce patronuma mesaj atıp izin istedim. Yarın gidip yüz yüze konuşucam. Mutlaka izin verir zaten. Gelince de alışverişe çıkarız."

MAVİ GÖZÜME TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin