Gözlerimi yeni bir sabaha açtığımda rutinim olan baş ağrısı kendini yine bana göstermişti. Ayaklarımı sürüyerek yataktan kalkıp lavaboya gittim ama bu bile artık işkence gibi geliyordu bana. Banyoda ki işlerimi hallettikten sonra yavaş yavaş ayılmaya başlayan zihnim bana dün gözlerimin önünde canlı canlı şahit olduğum rezil dakikaları önüme sunmuştu. Canım yanmıştı...
Sebebini bilmiyordum ama kocamın gözlerimin önünde bir başka kadınla yiyişmesi zoruma gitmiş ve aynı zamanda da canımı yakmıştı. Ofiste şahit olduklarımdan sonra Burçak camı kapatmış ve eğlencelerine olduğu yerden devam etmişlerdi. Öğle yemeğinden döndüğümde ise Yiğit odada yalnız bir şekilde çalışıyordu. O an dikkatimi bir ayrıntı çekmişti. Sabah giydiği lacivert takımın yerine şu an üzerinde siyah bir takım vardı. Bu ayrıntı miğdemin kasılmasına sebep olsada bir şey belli etmemiş ve çıkış saatine kadar onunla göz göze gelmemiştim. Evet onların bir ilişki yaşadıklarını biliyordum ama buna canlı canlı şahit olmak hiç bir kadın için kolay olmamakla birlikte onur kırıcı bir durumdu bana göre. Şayet buna şahit olmamış olsaydım bile aklıma takılıp kalmış cevaplanmamış sorularım zaten canımı yeterince yakıyordu.
Mesela mektupta bahsettikleri bebeğe ne olmuştu? Aysun bana Yiğit'in bir bebeğinin olmadığını söylemişti ama mektupta yazılan satırlar o kadar gerçekti ki... bir bebeğin var olduğuna inandırmıştı beni. Ve ben bu işin peşini bırakmayacaktım.
Bir diğer sorum ise Arya. Neden abime benimle ilgili yalan söylemişti? Ne olursa olsun o malikanede herkes tarafından hor görülsem de Arya her zaman benim yanımda durmuş ve benim destekçim olmuştu. Ta ki Esma hanımın ona yasak getirdiği güne kadar. O gün aklıma geldiğinde içimde tarifi belirsiz bir acı peydah oluyordu.12.04.2008
Sabah uyandığımda kollarımda ki ağrıyla birlikte karnımda ki ağrıda bana merhaba demişti. Yataktan doğrularak aynanın karşısına geçip sarı saçlarımı toplamaya başladım. Kollarımı her kaldırdığımda sızlasa da kendimi zorlayarak da olsa saçlarımı tepemde bir ev topuzu yapabilmiştim. Önceden saçlarımı hep annem toplardı ama bu evde saçlarımı kendim toplamayıda öğrenmiştim.
Karnımda nüks eden ağrıyla suratımı buruşturmuştum. Of sanırım soğukta çok durmuştum. Karnımın ağrısı git gide artarken ben aynanın karşısından ayrılarak yatağımı toplamaya başlamıştım. Ama çarşafımda gördüğüm lekeyle donup kalmıştım.Kan lekesimiydi o?
Ellerim yorganın üzerinde donup kalmışken hâlâ o lekenin oraya nasıl geldiğini düşünüyordum.
Ellerimi ve ayaklarımı kontrol ettikten sonra üzerimde kanayabilecek bir yara olmadığı için çok üstünde durmayarak çarşafı ellerimle sökmüş ve banyoya kirli sepetine götürmüştüm. Eğilip kalkarken iç çamaşırımda hissettiğim ıslaklık kaşlarımı çatmama sebep olsada umursamadım. Çünkü altıma yapmış olsam bunu farkına varırdım.Ellerimi yıkarken yere düşürdüğüm sabunluğu almak için eğildiğimde kasıklarımda hissettiğim acıyla refleks olarak bakışlarım alt bölgeme kaymıştı ve beni şok eden manzarayla karşılaşmıştım. Gri eşofmanımın bacak arası kısmı tamamen kırmızıya boyanmıştı. Korkuyla yerimden kalkarak lavaboya girmiş ve iç çamaşırımı kontrol etmiştim. İç çamaşırım da eşofmanım gibi tamamen kırmızıydı. Bu durum beni korkuttuğu için hemen banyoya girerek kirlilerimden kurtulup duş almış, kanlı iç çamaşırımı ve yine kanlı eşofmanımı bir poşete koyarak kimsenin görmemesi için kirli sepetinin en altına koymuştum.
İşim bittikten sonra odadan çıkarak mutfağa gitmiş ve buraya gelmemin normalde yasak olduğunu bildiğim için kimseye görünmeden kendim için yiyecek bir şeyler hazırlamaya başlamıştım. Hazırladığım ufak kahvaltı tepsisini elime alarak odama doğru yürürken iç çamaşırımda tekrar hissettiğim ıslaklıla bir kaç saniye duraklamış hemen ardından odama doğru yürümeye devam etmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ GÖZÜME TUTSAK
General Fiction14 yıllık esaret... 14 yıllık evlilik... Bu hikayede bir çok suçlu var. Bir çok yanlış var. Bir çok vicdansızlık var... Ama bu hikayede tek bir masum var.. Eylem KAHRAMAN 14 yıllık prangası Yiğit AZUR *******