16.Bölüm:İLK RANDEVU

1.8K 91 44
                                    

Bir çok değişik felsefe vardır. İnsan kendi hayat felsefesini seçer ve hayatına yön vermek ister. Ama hayat sandığımız kadar kolay değil. Tek bir insan bütün hayatınızı yada bütün felsefenizi değiştirebilir. Benim hayatımda değişen şeylerin sonucu, benim tercihlerim miydi? Benim kendi kafamda tuttuğum hayat felsefem miydi?

Hayır.

Bunlar benim tercihim değildi. Şu an karşımda bana donuk gözlerle bakan Arya'nın korku ve şaşkınlığı andıran yüz ifadesine baktığımda bir kez daha anladım.
Bu olanlar benim tercihim değildi.
Herkesin hayatını bir şekilde etkiliyordum. Buna Arya'da dahil. Zira şu an abimin Arya'ya olan bakışlarında hayal kırıklığı vardı. Arya'nın ben kapıyı açarken ki gülen yüzü beni görünce hızla solmuş yerini koca bir saşkınlık almıştı. Beni görmeyi beklemediği aşikârdı.

"Yenge?"

Arya'nın kocaman açtığı gözleriyle şaşkınlığı belli olurken, konuşurken yutkunması onunda tıpkı benim gibi şoke olduğunu gösteriyordu.

"Arya?"

Gülümsemeye çalışsam da başarılı olamıyordum. Arya'nın hemen yanında duran abimin kızaran gözlerini gördükçe içimde bir yerler acıyordu. Arya sanki aklına bir şey gelmiş gibi bir anda yanında duran abime dönerek konuşmaya başladı.

"Batı.. ben anlatıcaktım. Yemin ederim. Söylicektim. Bilmediğin şey-"

"Kes sesini."

Arya'nın hızlı hızlı konuşmasının aksine abimin sesi oldukça sakin ve netti. Arya daha fazla dayanamayarak gözyaşlarını serbest bıraktığında dudaklarımı birbirine bastırarak onu teselli edecek birşey aradım. Arya'nın elini abimin koluna uzatmasıyla abim geriye çekilmiş ve buna izin vermemişti. Tekrar hamlede bulunan Arya'yla bende hareketlenmiştim. Zira abimin sinirinin boyutunu, çok değil bir kaç hafta önce davet gecesinden hemen sonra bizzat görmüştüm. Arya tek hamleyle abime sarılmak istemişti fakat abim hiçde kibar olmayacak şekilde onu kendinden uzaklaştırmıştı. Daha fazla kapı eşiğinde durmak istemeyerek Arya'nın koluna uzanmak istedim ancak Arya buna müsaade etmeyerek tekrar abime yöneldi.

"Batı yemin ederim anlatıcaktım. Bilmediğin şeyler var. Ben.. ben seni kaybetmemek içi-"

"Beni zaten kaybettin. Şu saatten sonra seni dinleyeceğimimi sanıyorsun cidden?"

Abimin Arya'nın gözlerinin içine bakarak konuşmasından sonra, olduğum yerde kaldım. Gözlerim Arya'nın gözlerine tırmandı aģır aģır. Gözlerindeki yıkıma an be an şahit oldum. Aralarındaki sorunun çözümü bu deģildi. Konuşmaları gerekiyordu ama abim dinlemek yerine yakıp yıkmayı tercih ediyordu.

"Batı lütfen dinle. Lütfen. Yalvarıyorum lütfen dinle. Tek kalemde bizi silemezsin."

"Lan benmi sildim bizi. Yol boyunca gözlerinin içine baktım bana doğruları anlat diye. Yol boyunca senin yalanlarını dinledim. 'Eylem evde, Eylem iyi, Eylem mutlu, Eylem büyüdü' . Yol boyunca bunları dinledim. Lan tek kelime etseydin şimdi şuracıkta sarardım seni. Bu kadar mı kötüsünüz lan. Bu kadar mı vicdansızsınız?"

"Abi yeter. İleri gidiyorsu-"

"Yetmez lan yetmez. Görmüyormusun? Ailecek bir olmuşlar bizim hayatımıza, bizim mutluluğumuza çomak sokmuşlar. Ulan Allah korkunuzda mı yok? Yol boyunca Eylem'i sordum. Ulan hiçbişey anlatamadın da Eylem kaçmış bile diyemedin mi?"

"Batı hadi içeri geçelim. Sakinleşince konuşalım."

Aysun'un konuşmasıyla abim anlık duraksasa da devam etti konuşmaya. Devam etti yıkmaya.
İki adım atarak Arya'yla arasındaki mesafeyi en aza indirdi. Gözleri tamamen kızarmış ve sulanmıştı. Onu böyle görmek canımı acıtmıştı.
Oldukça kısık sesle konuştu.

MAVİ GÖZÜME TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin