6.Bölüm:KARŞILAŞMA

2.2K 106 28
                                    

Saatlerce koşmuşçasına nefes nefese kalmıştım. Sırtımdan aşağıya doğru akan ter damlacığını milimi milimine hissediyordum. İliklerime kadar titreyip üşüyordum. Miğdem kasılıyordu. Karşımda gördüğüm manzara boğazıma kadar safra tadının gelmesini sağlıyordu. Nefessiz kaldığımı hissettiğimde ellerimi boğazıma götürerek nefes almaya çalıştım. Olmuyordu. Nefes alamıyordum.

Karşımda düzenlenen cenaze töreni bana aitti. Beyaz kefenin içerisindeki benim bedenimdi. Tabutun üzerindeki fotoğraf bana aitti. Abimin yakasında iğneli duran fotoğraf benim küçüklüğüme aitti. Siyah beyaz fotoğrafımın üzerinde yazan ruhuna el-fatiha yazısını okuduğumda ayak parmaklarımdan kirpik uçlarıma kadar ürperdiğimi hissettim.

Bunun bir kabus olduğunu biliyordum. Hatta az sonra bir erkek çocuğu gelerek bana anne diyecekti. Ezberlemiştim. Alışmıştım. Ama bu sefer farklı birşey oldu.

Karşımda herzaman rüyalarımda gördüğüm erkek çocuğu ve elinden tuttuğu baba dediği kocam vardı. Ama diğer elini tutan başka bir kadın vardı. Sanki annesi gibi.

Sanki mutlu bir yuva gibi.
Yanıma gelen erkek çocuğu gözlerime bakarak fısıldadı.

'Sen öldün. Bak. Bu benim annem'

Diyerek yanındaki kadını göstermişti küçük elleriyle bana.

'Hayır. Ben senin annenim. Ben ölmedim.'

Arkasını dönerek babasına baktı.

'Baba annem öldü dimi? Bu benim yeni annem.'

Konuşmasıyla kalbimin durduğunu hissettim. Bu benim yeni annem demişti.

'Evet oğlum. Burçak artık senin yeni annen.'

Duyduğum isimle olduğum yerde donup kaldım. Mektupta ismi geçen kadındı bu. Benim çocuğum ona anne diyordu. Bu olamazdı. Benim oğlum ona anne diyemezdi. Benim katilim o kadındı. Benim kocam o kadınla evelenemezdi. Benim oğlum benden başkasına anne diyemezdi.

Nefes nefes doğruldum yattığım yataktan. Ellerim boğazıma gitti. Boğazım ağrıyordu. Yıllarca aynı rüyayı aynı kabusu defalarca kez görmüştüm. Ama ilk kez böylesine farklı bir kabus görmüştüm. Çok kötüydü. O kadına ait bildiğim tek şey ismiydi. Onunda rüyama girmesi zaten bozuk olan sinirlerimi alt üst etmişti.

Boğazımdaki ellerimi çekerek kucağıma indirdim. Zihnimde canlanan görüntülerle nefesim sekteye uğradı. Ben az daha tecavüze uğrayacaktım. Aklıma gelen şeyle bakışlarımı olduğum odaya çevirdim. Nerede olduğuma dair hiç bir fikrim yoktu ama bulunduğum odaya bakılırsa bir hastahane odasında değildim.

Panikten dudağımı ısırmamla ağzımdan bir inleme döküldü. Canım çok yanıyordu. Farkına yeni varıyordum ama yüzüm resmen sızlıyordu. Nabzım yüzümde atıyordu sanki. Aklıma gelen şeyle yüzüm dehşet ifadesine büründü. Ben en son yabancı bir adamın önünde sütyenle kalmıştım. Bakışlarımı bu sefer de üzerime çevirdim. Üzerimde beyaz bir gömlek vardı. Büyüklüğüne bakılırsa bir erkek gömleğiydi. Altımda ise Aysun'un verdiği evden çıktığımda üzerimde olan pantolonum vardı. En azından onu çıkarmamışlardı.

Bir dakika! Gömleği üzerime kim giydirmişti?

Ah.... rezil bir durumdaydım. Az kalsın tecavüze uğrayacaktım ama şu an yabancı bir adamın evindeydim. Üstelik beni bulmuş eve kadar gelmişlerdi. Ev?

Aysun'u aramam gerekiyordu. Elim pantolonun ön cebine gitti ama telefon orda yoktu. Her ihtimale karşı diğer ceplerimide kontrol etmiştim ama telefon yoktu. Üstelik Aysun'un numarasını ezberede bilmiyordum.
Ne yapacaktım şimdi ben?

MAVİ GÖZÜME TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin