(Tuana'dan)
Eve geldiğimde deliye dönmüştüm resmen beni deniz denen kıza benzettiği için bana ters davranmış. Olacak iş değil ya. Resmen beni o kıza benzetmiş. Odama girmeden önce kapının altından ışık geldigini gördüm içimi bir korku sararken içeriden ayak seslerinin geldiğini duydum. Hemen telefonumu ve anahtarımı alıp binadan çıktım. Nereye gideceğimi ve ne yapacağımı bilmiyordum. Aklıma gelen ilk fikirlerle keremi aradım.
- Efendim delim?
- Kerem
- Noldu kızım. Sesin neden öyle geliyor?
Arkadan cansu ve bulut'un sesi geliyordu.
- Sana ihtiyacım var
- söyle nerdesin?
- evimde biri var. Korkuyorum
- Tamam sakin ol hemen geliyoruz
- TamamTelefonu kapattıktan sonra hemen konum attım. 20 dakika sonra bulutun arabası ile gelmişlerdi. Bulut bana baktı ama birşey söylemedi. Cansu yanıma gelirken kereme anahtarı attım. Içeri girerlerken içimdeki endişeyle "dikkat edin" dedim. 15 dakika sonra tekrar geldiler. Ne oldu dercesine bakarken başını olumsuz anlamda salladı.
"Geç gelmişiz. Gitmişler"
"Tamam sizi de yordum. Teşekkür ederim"
"Teşekküre gerek yok. Kim olsa aynısını yapardı. Burada tek mi kalacaksın"
"Evet tekrar geleceklerini sanmıyorum"
"Gelirler"
Cansu "eşyalarını toplayıp keremin evine gidelim yarın da bana yerleştirsin" diye araya girdi.
Tam gerek yik diyecekken bulut lafı ağzıma tıktı.
"Hepiniz bana geliyorsunuz. Yarın nereye giderseniz gidin"
Ben şaşkınlıktan ağzım açık bakarken cansu ve kerem arabay binmişlerdi. Kerem "hadisenize" diye bağırınca ben ve bulut'ta öne geçtik. Istemsizce hepimizi çift olarak hayal ettim. Belki de aramızdaki buzlar erimiştir ha?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PIYANGO
ContoHiçbir kıza güvenmiyordu Tâki bir kız herkesin aynı olmadığını gösterene kadar