PIYANGO

BÖLÜM 10

Kantinde kerem ile otururken cansu ve tuana geldi ve bizim masamıza oturdular. Ikisine de öldürmek istermiş gibi bakarken hiç de beni umursuyor gibi görünmüyorlardı. Cansu bana dil çıkarıp bakarken birden tuanaya döndü ve "tuana senin sevgilin var mı" diye sordu. Ne yapmaya çalışıyordu bu kız.
"Hayır yok" sesi çok değişik çıkmıştı. Acı çeker gibiydi. Tabii bizim cansu anlamadı bunu. Her zamanki gibi.
"Hadi ya. Senin gibi mükemmel güzel bir kız nasıl boş kalabilir ki" sanırım tuana'nın damarına basmıştı.
"Sen nasıl boştaysan bende boştayım işte"
Cansu kızarıp bozarırken tuana ne söylediğini fark edince "özür dilerim. Ben böyle sohbetlerden hoşlanmam. Hem senin bir arkadaşın da boştaymış gibi duruyor" dedi. Bana imalı imalı bakarak. Işte şimdi cansu kendine gelmişti m. Şerefsiz arkadaşım kerem konunun bana geldiğini fark edince "Doğru ben boştayım bana birini bulur musun tuana'cım" dedi.
"Ben varım ya kerem"
"Senden bahsetmiyorum cansu. Tekrar beni bırakıp gitmeni kaldıramam"
"Kerem -"
"Yeter. Kero hadi gidelim biz benim işim var"
"Hadi gidelim"
Kantinden çıkınca keremi düşündüm. Zor toparlamıştı. Gecelerce yanında durmuştum. Cansu ile birlikte iken benden sanki yaşlarca büyükmüş gibiydi. Olgun davranıyordu. Ve herkes onun o halini daha çok seviyor ama cansu gidince mahvolmuştu ve şimdi se küçük mızmız bir çocuk gibiydi. Sıkıntıyla başımı salladım.
"Bulut sencede tuana müthiş güzel degil mi"
"Hayır neden?"
"Çıkma teklifi etsem kabul eder mi?"
"Kerem bak kızlara güvenmiyorum. Hiçbirine hemde ama üzülerek söylemeliyim ki cansu seni seviyor sende onu"
"Off. Siktir etsene okulu ekelim"
"Nereye gideceğiz"
"Bilmem"
"Bana gidelim hem playstation oynarız"
"Tamam gidelim de kafamızı dağıtalım"