Ilk ders bitmişti. Teneffusteydik ama kerem ve cansu ölü gibilerdi. Tuana ne zaman kendini onlara bu kadar sevdirmişti hicbir fikrim yoktu. Tuana'yı kapıda görünce bir süre yüzüne baktım. Ağladığı belli oluyordu ama belki etmemeye çalışıyordu. Bana hiç bakmadan keremlerin yanına gitti ve biraz konuştuktan sonra birlikte aşağı indiler. Nedensizce moralinin bozulduğunu hissettim. Sanırım tuana'nın benden uzak kalmasını istemiyordum ama ne olursa olsun kendi sağlığım ve tuana'nın iyiligi icin bunu yapmak zorundaydım. Ders zili çaldığında kerem ve cansu el ele sınıfa girdiler keyifleri yerine gelmişti. Ders boyunca hoca ile şakalaşıp durdular. Savaş birden "hocam" diye bağırınca hoca da dahil herkes ona baktı. "Izin verirseniz sıramı değiştirmek istiyorum"
"Tabii nereye geçmek istiyorsun?"
"Bulut'un yanina"
"Geçebilirsin. Kerem de orada oturmadığına göre"
Öfkeyle savaşa baktım. Bana bakıp sırıtıyordu. Bu şerefsiz ne yapmaya çalışıyordu?. Bu çocuktan ıstemsizce rahatsiz oluyordum ve kisa surede bu çocuğu çok güzel döveceğimi hissediyordum. Gelip yanıma oturdu kerem bana hangi duyguyu barındırdığını anlamadığım bir şekilde bakıyordu. Cansu ise Ne hissettiğimi anlamış olacakki savaşa onu öldürmek istermiş gibi bakıyordu. Bu çocukla bir okul dönemini nasil bitirecektim bilmiyordum. Sanırım dönem bitmeden once disipline gidecektim.
Selam canlar nasılsınız?
Sizce bölüm nasil oldu?
Peki sizce savaş neden böyle yapıyor?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PIYANGO
Cerita PendekHiçbir kıza güvenmiyordu Tâki bir kız herkesin aynı olmadığını gösterene kadar
