PIYANGO

BÖLÜM 11

(Tuana'dan)

Kerem ve Bulut kantinden çıkarken cansu yüzüne tokat yemiş gibi arkalarından bakıp kaldı. Onu defalarca durttum çağırdım ama birşey değişmedi. Cansu bitkisel hayata geçmiş gibi görünüyordu. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Çağrılarıma tepki vermeyeb cansuyu nasıl kendine getirebilirim diye düşünürken aklıma ilk gelen şeyi yaptim ve masanın üzerinde bulunan şişenin kapağını açıp cansunun yüzüne fırlattım. Suyu firlatmamla beraber cansu ayağa kalktı.
"Ne yapıyon kızım sen"
1 şişe su yiyen cansu karşımda ayı görmüş sıçan gibi zıplıyordu. Işim şişedeki suyu cansuya dökmekle bitmemişti. Şimdi birde ıslak bir cansuyu sakinlestirecektim ama bu durgun cansudan daha iyi ve eğlenceliydi. Cansu "bittin sen kızım" diye bağırıp kantinin çıkışına doğru ilerledi. Arkasından bağırdım.
"Cansu dur nereye gidiyorsun beni de bekle"
Beni duymamış gibi yoluna devam etti. Ona tuvaletin kapısında yetiştim ve birlikte içeri girdik. Cansu aynada kendini görünce kahkahayı bastı. Onun güldüğünü görünce bende güldüm. Ama cansu benim güldüğümü görünce suratını asıp "ne gülüyorsun lan ıslanmam hoşuna mı gitti" dedi. Cansunun bu lafı üzerine benimde suratım düştü. Cansu cevap bekler bir şekilde durdu.
"eee cevap?"
Cansunun bu sözü üzerine "üzgünüm bunu yapmak istemezdim" dedim. Daha devam edecektim ki cansu lafı ağzıma tıktı.
"Ne yapmak istemiyordun? Önce gidip sevdiğim çocuğu elimden aldın senin yüzünden beni görmek bile istemiyor" cansunun bu lafı üzerine deliye döndüm.
"Ne saçmalıyorsun sen ben kimi senin elinden aldım"
"Benden saklamana gerek yok herşeyi biliyorum"
Öfkeyle bağırdım.
"Senin bildiğin hiçbir bok yok"
"Kızım bana bak ileri gitme yolarım seni. Keremle sevgilisiniz biliyorum beni kandırmaya çalışma" kahkaha attım.
"Kim? Ben keremle sevgiliyim. Benim niye haberim yok bundan? Kızım her ne duyduysan yanlıs duymuşsun sen. Ben keremle sadece arkadaşım"
"He he kesin öyledir. Bir zamanlar bende öyle diyordum" dedi inanmayarak. Cansu bu sözüyle damarıma basmıştı.
"Bekle sen bekle ben ne yapacağımı biliyorum"
Cebimdeki telefonu çıkardım ve keremi aradım. Cansu ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu. Bende anlamakta zorlanmasın diye telefonun ekranını cansuya doğru çevirdim. Cansu ekranda keremin adını görünce küçük çaplı bir şok geçirdi ve 'Ne' diye fısıldadı. Ben tam söze girecektim ki kerem telefonu açtı.
- Efendim deli kız ne oldu?
- hiç yok birşey sadece sana bir soru soracaktım.
- sor bakalım.
- Ben senin sevgilinmişim öyle duydum
- Ne diyon kızım sen kim dedi?

Imali bir şekilde cansuya baktım

- Bir arkadaş
- Arkadaşın da amma atmış yani
Ikimizde kahkaha attık
- Aynen kerem

O sırada arkadan bulut'un sesi geldi
- Ne yapıyon olum yine hangi kıza yavşıyorsun
Kerem bana cevap verdi
- Bir dakika deli kiz birime cevap vermem gerekiyor diyip buluta cevap verdi
- Hic kimse ya şu deli kız varya
- Hangi deli kız olum?
- Tuana dedi ve benimle konuşmaya devam etti
- Kusura bakma tatlım
- sorun yok ya boşver dedim ve konudan bagimsiz bir sekilde "Nerdesiniz?" Diye sordum
- Bulutun evindeyim sende gelsene hem bak bulut da çok istiyor
Bulut keremin davetini duyunca resmen deliye dönmüş gibi "Ne diyon olum sen hayır istemiyorum gelmesin"dedi. Ama kerem sanki hiçbirşey olmuyormuş gibi "bekloyorum tuana kesin gel gelmezsen bozuşuruz" dedi.
"Yok ya ben rahatsız etmeyeyim sizi hem bulut da kızıyor"
"Konumu atıyorum bak gelmezsen bozuşuruz bir daha konuşmam"
"Tamam geliyoruz"
"Geliyoruz derken? Kaç kişisin kızım sen?"
"Gelince görürsün"
Cansuya döndüm
"Eee cansu ne diyorsun?"
"Üzgünüm yanlıs anlamışım"
"Ondan bahsetmiyorum kızım umurumda degil herkes hata yapar keremlerin yanına gidiyor muyuz?"
"Bilmem"
Gitmek istediğini biliyordum
"Hadi bakalım şu saçını duzelt de biran önce gidelim"
"Tamam" saçını düzeltirken telefonuma mesaj geldi kerem konum atmıştı.
Cansuya döndüm "oraya gitmemiz kaç dakika sürer"
"15 20 dakika sürer
"Tamam"
20 dakikalık bir yolu  ardından bulutun evinin önündeydik. Zili çalmamla kerem kapiyi açtı. Ve coşkuyla hoşgeldin dedi. Gözü arkamda duran cansuya takılınca yüzü düştü. Içeri girmemiz için geri çekildi. Içeri girer girmez somurtan ve sinir küpüne dönmüş bir bulut ile karşılaştık.