BÖLÜM 20

49 1 0
                                        

Okulun kapısının önüne geldiğimde kerem ve cansuyu gördüm. Cansu çok öfkeli görünüyordu. O yüzden yanlarına gitmek istemedim m. Kerem beni görüşme selam anlamında başımı sallayıp arkalarından geçtim. Cansunun yüzünün bana dönük olmadığına şükrederken cansu birden başını çevirip olduğum yöne baktı. "Oooo buzlar prensi de bursaymış" dedi ve yanıma geldi. Suan kimseyle konusmak istemiyordum yoksa sinirimi birinden çıkaracaktım
"Cansu kusura bakma hiç iyi değilim sonra görüşürüz"
"Tabii senin canın yanıyor diye herkesin canı yanmalı dimi?"
"Kimin cani yanıyormuş?"
"Sen canım yandığı için tuanaya böyle davranamazsın buna hakkın yok" bir anda gülmeye başladım. Sinirden gülüyordum. Gülmeyi bıraktıktan sonra cansuya baktım
"Tuana'nin mı canı yanıyor? Hiç sanmıyorum. Savaşla baya mutlu gibiydi" cansu şaşırarak "Ne savaş kim? Tuana'nın erkek arkadaşı mı var?" O sırada kerem tanımızda değildi. Biz konuşmaya dalmışken müdür çağırmıştı. Cansunun sorusuna cevap verecekken merdivenlerden savaş ve tuana indi. "Al bak geliyor işte yılın çifti"
Cansu başını çevirip tuana ve savaşa bakarken gözleri kocaman olmuştu. Boşverip sınıfa doğru yürüdüm. Cansu hemen tuana'nın yanina gitti ve sakin bir şekilde bir şeyler söyledi. Tuana bana bakarken sınır küpüne döndü ve aşağı indi. Ne olduğunu deli gibi merak etsende birşey sormadım. Cansu yanıma gelirken yüz ifadesi normal haline dönmüştü. Yanıma oturdu.
"Söyledim"
"Neyi?"
"Senden bir süre uzak durması gerektiğini"
"Teşekkür ederim"
Birşey söylemeden telefonuyla ilgilenmeye başladı. Kerem sınıfa geldiğinde sinir küpüne dönmüştü resmen.
"Ne oldu oğlum?"
"..."
"Söylesene lan müdürle mi ilgili?"
"Hayır"
"Ne o zaman?"
"Tuana"
Bu sözüyle endişelendim. Neler oluyordu bana?
"Ne olmuş tuanaya?"
Cansu merakla kereme bakarken kerem bana baktı. "Sınıfını değiştiriyor. Ne dediysem ikna edemedim" cansu şok olmuştu.
"Saçmalama kerem. Beni burada bırakıp gitmez" kerem başını olumsuz anlamda salladı. Cansu hemen kafasını salladı ve sınıftan çıktı. Büyük ihtimalle ikna etmeye çalışacaktı. Kerem bana dönünce ona baktım.
"Keşke söylemeseydik okulunu değiştirmek istediğini söyledi ama müdür izin vermeyince sınıfını değiştirdi"
"Söyledik artık. Ayrıca ayni okuldayız hâlâ. Öyle değil mi?" Dediğimde başını evet anlamında salladı. Geri dönüşü yoktu. Itiraf ediyorum gitmesine üzülmüştüm ama böylesi daha iyiydi. Biraz da sevinmiştim aslında. En azından hergun onu savaş itiyle konuşurken görmek zorunda kalmayacaktım.

Nasıl canlarım beğendiniz mi?
Bulut hakkında ne düşünüyorsunuz?
Peki ya tuana sizce doğru olanı mi yaptı?
Cansu ve kerem' in tuanaya olan arkadaşlığını nasil buluyorsunuz.
Yorumlariniz benim için çok değerli lütfen yorum yapmadan ve oy vermeden geçmeyin

PIYANGOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin