ELEMENT ( KİTAP )

6.BÖLÜM "Ölsem Yeridir"

Multimedyayı dinlemenizi tavsiye ederim...

Yüzyüzeyken Konuşuruz ~ Ölsem Yeridir

Bütün bölümü özetlemiş ♡

6.Bölüm "Ölsem Yeridir"

Bu gece gökyüzü bile bana ihanet etmişti. Kusurlarımı gizlemeyecek kadar aydınlıktı. Halbu ki ben onu karanlıkken seviyordum. "Ben onun her halini seviyorum." Cümlesi bana her zaman komik gelirdi. Çünkü mümkün olmayan bir durumu güzel kelimelerle süsleseniz bile birşey değişmez. Bir insanın ya da varlığın her halini sevmeniz mümkün değil. Ama eğer pembe yalanları ya da romantik cümleleri seviyorsanız duymak istediğiniz şeylerin gerçekliğine takılamazsınız. İşin sonun da elinizde bir avuç dolusu yalan kalsa bile.

Gökyüzünün aydınlığı beni rahatsız etmiyordu. Beni rahatsız eden gecenin bu saatinde kusurlarımı gizlemekten kaçınırcasına aydınlık olmasıydı.

Ben ise kendi karanlığımı oluşturmak zorundaydım. Saklanmak bana göre olmasa da mecburiyetin verdiği rahatsızlığı ve korkuyu iliklerime kadar hissediyordum. Evimde yankılanan adım sesleri yaklaştıkça yankısı kulaklarımda büyüyordu. Sıkışan kalbim gün sonunda ölmesem bile yorgunluktan pes edecek gibiydi. Sahi beni hayatta tutan avuç büyüklüğündeki kalbim bana ihanet eder miydi ?Bu durumda bunu sorgulamam ironik olsa da aklımı bir şeylerle meşgul etmem gerekiyordu. Buradan kurtulmayı başarsam bile bu gecenin izlerinden kurtulabilecek miydim ? Yoksa her sabah kabus ve korku dolu sabahlara mı uyacaktım ? Şimdilik bunları düşünmek istemiyordum. Düşüncesi bile beni yıpratmayı başarıyor ve kendime olan inancımı zedeliyordu.

Yavaşça bana yaklaşıyordu. Telefondan Sıraç'ın hatta Barlas'ın endişeli sesi ve bağarışları geliyordu. Ama ben duyamayacak haldeydim. Telefon elimden kayıp düştü. Yanımdaki mindere düştüğü için ses çıkmadı. Tek umudum ellerimden kayıp düştü. Biran önce gelip beni kurtarmalarımı dilemekten başka çarem kalmamıştı.

Donup kalmış beni bulmaması için dua ediyordum.Oturma odasının kapısından içeriye girmiş, elindeki el fenerini odada gezdiriyordu. Kimdi ve ne istiyordu? Evimizde ne arıyordu? Belki de sadece hırsızdı. Bütün evi gezip kimsenin olmadığına emin olmak istiyor gibiydi. Etrafı kontrol ediyordu. Belki de aradığı başka birşeydi. Eğer buradan canlı çıkabilirsem kaçmasına izin vermemeliydim. Eğer canlı çıkabilirsem...

İleriye doğru bir adım daha attığında koltuk ile duvar arasına daha çok sinmiştim. Bacaklarımı karnıma doğru bükmüş iki büklüm oturuyordum. Bir adım daha attığında masadaki içecek ve cipslerin başında durmuştu. Fener'i tutup incelemeye başladığın da aptallığıma lanet ettim. Masanın altına saklayabilirdim ama korkudan aklımın ucuna dahi gelmemişti. Evde biri olduğunu anladığına emindim. Acaba korku filmlerindeki gibi kurbanıyla oynamayı seven katil rolüne mi bürünecekti. Oda çok sessiz olduğu için nefes almaya bile korkuyordum. Dua etmeye başladım ancak öyle rahatlatabiliyordum. Umarım beni bulmak için işe koyulmaz. Çünkü ararsa bulması an meselesi. Henüz daha yarısı içilmiş içecek bardağını eline alıp inceledi. Bardağı aldığı yere bıraktı. Hareket ederken düşünceli bir havası vardı ne düşündüğünü bilmek isterdim.

Uzun boylu ve iri yapılıydı. Kafasına geçirdiği siyah kar maskesi yüzünü görmemi engelliyordu. Sağ elinde karanlıkta seçemediğim bir dövmesi vardı. Giydiği ceket büyük bir kısmını gizlese de bilek kısmından ucu görünüyordu. Değişik kıvrımları vardı. Ama net seçemiyordum. Korkudan dolan gözlerim görüş açımı pusluyordu.

Duvarda kayarak koltuğun arkasında iyice büzüştüm , buraya yaklaşıyordu. Her adım attığında postallarından çıkan ses gümbürdeyerek kalbimin sesini bastırıyordu. Gözlerim yanmaya başlamıştı. Nefes seslerimi duymaması İçin elimi ağzıma daha sıkı bastırdım. Yaklaştıkça göğsümdeki ağrı artıyordu.