1.1

68 19 23
                                    

"Merhaba Bayım. Öyle güzel gülüyorsunuz ki yanağınızın kenarında oluşan o çukura girip yaşamak istiyorum. O kadar güzel yürüyorsunuz ki arkanı bakakalıyorum. Sizinle oturup saatlerce o derin gözlerinizi incelemek istiyorum. Gökyüzünden farksız gözlerinizi. Bir gün yan yana oluruz belki. Sizin bana doğru baktığınız her an benim kalbimin atışı değişiyor. Sanırım size daha çok aşık oluyorum. Geçen gün yanımdan geçtiniz o kadar özel bir andı ki benim için. Sizin kokunuzu içime çektim. Geçen gün eliniz elime değdi. Gün boyu sarhoş gibi gezdim okulda. Siz şiir olduğunuz hayatıma ben ise şiiri yazmaya çalışan bir şair. Gece karanlığında ay oldunuz. Gökyüzünün gözdesi oldunuz. Sizin dünyanıza girip sadece yaşamak istiyorum bayım. İzin verirseniz hayalinizi değil hayatınızı yaşamak istiyorum. Bu arada bayım dört gündür aradığınız saat bende. Geçen gün yerde buldum. Bu mektup ile göndermeye karar verdim.
Sevgilerle sizi seven biri"

Ne oluyordu böyle. Bu neydi böyle. Bir insana neden mektup gönderilir ki. Aynı fakültede en az 10 bin insan var ben hangisi olduğunu nereden bileceğim. "Gökmen uyan artık"
Ne bir rüyamıydı bu.
"Kardeşim sana diyoruz yarım saattir. Bir elinde günlerdir aradığımız saatin diğer elinde bir kağıt hayırdır oğlum."
"Yok bir şey. Saati biri bulmuş yanında da minik bir not göndermiş."
"Minik mi kocaman kağıt var elinde. Kardeşim iyi misin sen?"
"İyiyim ben Berke nerede?"
"Berke mi?"
"Evet Egemen"
"Ya şey. Berke kızla buluşacakmış"
"Off. Uslanmaz mı bu?"
"Kızarsın diye söylemeyecektim"
"Oğlum bu çocuk başına kızlar yüzünden ne işler aldı sen burada benim kızmamdan bahsediyorsun."
"Gökmen iyisin abi demi?"
"Egemen Berke nerede?"
"Kızla işte"
"Kızla nereye gitti"
"Kardeşim nereye gittiyse gitti boşver biz oturalım şöyle sahil kenarına konuşalım azıcık"
"Egemen! Gökmen!"
"Al geldi başımızın belası. Yine ne yaptınız Berke Bey?"
"Abi kızla buluştuk. Kızın 2 tane abisi varmış. Abisine yakalandık. Koşa koşa buraya geldim."
"İyi aferin."
"Nesi var bunun?"
"Bir anlasam bir elinde saat diğer elinde kağıt parçası oturuyor yarım saattir"
"Kağıt parçası mı? Kim bulmuş saati?"
"Bilmiyorum. Çantasından çıktı. Bir tane zarfın içinden hem saat hemde şu sırlarla dolu kağıt parçası"
"Egemen biz bu kağıt parçasını alıp okuyalım. İçinde Gökmen'i düşündürecek bir şey var"
"Yok abi zaten sinirli bize"
"O kağıdı alamayacaksınız. Yani içinde yazanlar sizi ilgilendirmeyen şeyler"
"Kardeşim biz 10 yıldır arkadaş değil miyiz?"
"Evet Egemen 10 yıldır arkadaşız ama hala 10 yıldır akıllanmayanlar var ben size nasıl güveneyim."
"Ya kardeşim ne kıskandın ya. Sanada bir kız ayarlarız"
"Ne kızı Berke Allah aşkına biliyorsun işte kız da istemiyorum başka bir şey de tek istediğim şu fakülteden mezun olup iş bulmak"
"Arkadaş kariyer yapmak istiyor Berke çocuk değil" ikiside gülmeye başladı bu lafın üzerine. Benim aklım ise hala şu gizemli kızdaydı. Belki kız değildi. Belki benimle oyun oynayan biriydi. Ama kim yazdıysa karşıma çıkacaktı herhalde. Hem kim olabilir ki. Mutlaka tanıdığım biri. Yada hiç tanımıyorum. Peki insan hiç tanımadığı birini sever mi? O zaman ben o insanın sevgisine aşk der miyim? Peki ben tanımadığım birini sevebilir miyim? Sonra o duygulara aşk der miyim? Madem seviyor neden karşıma çıkmıyor?
"Ohooo. Yine daldın uzaklara. Aşık mısın?"
"Off Berke yine başlamayın. Dersleri düşünüyorum."
"Dersleri değil o kağıt parçasını düşünüyorsun demi. Hadi Egemen'e güvenmiyorsun diyelim kardeşim biz seninle 15 yıldır tanışıyoruz bana da mı güvenmiyorsun?"
"Bak Berke anlatamayacağımı biliyorsun"
"Evet kahve aldım"
"Dur bir Egemen, Gökmen şu kağıdı anlatsın"
"Ya zorlamayın kağıt işte ne önemi olacak"
"Oğlum dalıp dalıp gitmeler sence bir kağıt için olamaz mı? Ne yazıyordu? Bize de söyle"
"Tamam anlatacağım ama gülmek yada saçmalama demek yok."
"Tamam"
"Kağıt bir kızdan gelmiş. Daha doğrusu benim tahminimce bir kızdan. Bana aşık olmuş. Benim hakkımda bir şeyler yazmış. Ne desem bilmiyorum. O kağıt çantama nasıl girdi onu da bilmiyorum."
"Ooooo. Gökmen sen baya seviliyorsun."
"Of Berke anlatmıcaktım işte"
"Tamam kardeşim bir şey demiyoruz"
Onlar kendi aralarında konuşmaya başladılar. Sonra gözüme biri takıldı. Bana bakıyordu. Gözleri bal rengi, saçları kahvenin en güzel tonu...
___________________________________________

Evet arkadaşlar sizce nasıl olmuş. Yada bu hikayenin devamı gelir mi? Yorumlara belirtin lütfen.

Tek Gerçeğim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin