Ne güzelde yazmış. Yazdığı şiir Edebiyat öğrencisi olduğum için değil bana yazıldığı için hoşuma gitmişti. Ve onun tarafından yazılmış olması daha çok hoşuma gitmişti. Şiiri kaç defa daha okumuştum hatırlamıyorum. Bana ilk defa şiir yazılmıştı. Aysel,Müjgan,monaroza,Lavinia gibi adına şiirler yazılan kadınlar vardı. Bu şiirlerin içinde acı vardı. Kavuşamamışlardı şairler uğruna şiir yazdıkları kadına. Ve evet, sonu mutlu bitmemişti.Bir istisna olsa, kaideyi bozmasa bile olsa . Ben onunla mutlu olsam, o benimle olsa. Her zaman birlikte olsak. Gözlerine baktığımda cenneti görsem mesela.
Onunla sinemaya ,tiyatroya gitsek. En mutlu anlarında ya da üzgün olduğu zamanlarda yanında olabilsem. Evlensek ya biz. Ailem olsa mesela o tek başına. Yalnızlığımın tek ilacı derdimin dermanı olsa.
Kokusu bana ait olsa , en çok ta gözleri. Sahi, gözleri hangi renkti?
Mavi mi, yoksa yeşil mi?
Olmaz, görüyorsunuz değil mi? Aşık olmayı bile beceremiyorum. Gözlerinin rengini hatırlayamıyorum, algılyamıyorum. Ama onu gördüğümde daha hızlı atan bu kalbimi napacağız?
Pijamalarımı giydikten sonra yatağa yayıldım. Birazdan uyku moduna geçerim diye düşünüyordum. Ama onu düşünmekten uyuyamıyordum. O'nu!
Gözlerimi kapattığım anda karşımda o beliriyor ve ben gözlerimi açmak istemiyorum.
Aşık oluyordum , acı çekeceğimi bile bile...
*
Telefondaki en eğlenceli sesi alarm sesi yaptım.
Sabahları enerjik va mutlu uyanmak için seçmiştim tabiki de bu müziği.
Sonuç ise tam bir hayal kırıklığı.
Gözümden uyku akıyordu yine.
Uyanamıyordum yine.
Uyumak zor olmuştu dün gece. Uyanmakta zor oldu. Benim gibi miskin bir insan yatakla bütünleşince ayrılması da zor oluyor.
Ama ayrıldım! Çünkü aklıma yine o geldi. Okulda onu görmenin verdiği mutluluk uykunun verdiği mutluluktan daha ağır bastı.
Hemen yataktan fırlayarak gardroba koştum. Bugün çok güzel olmalıydım. Dar parça pantolonumu giydikten sonra gri ceketimide üzerime geçirdim. Hafif bir makyaj yaptıktan sonra çantamı hazırladım. Gri şapkamıda kafama geçirdikten artık hazırdım.
Dışarı çıktıktan sonra bir müddet yürüdüm.Durağa geldiğimde 'İnşallah otobüs boştur ' diye dualar ediyordum. Otobüs daha gelmemişti. Önümde duran siyah araba duraktaki herkesin dikkatini çekmişti ki arabadan Selim indi. Selim bana yaklaştığında herkes şaşkın şaşkın bize bakıyordu. Yaşlı teyzeler dedikoduya başlamıştı bile. Selim'in bana doğru yaklaşmasına aldırmadan yürümeye başladım. Konuşmak gereksizdi. Zaten ben hiç bir zaman onu sevmedim. Sadece oyundan ibaretti her şey. Kendiside biliyordu. Ama hala ne diye geliyordu peşimden anlamıyorum.
Hızlı adımlarla ilerlerken kolumdaki acıyla durdum. Selim kolumu çok fena sıkıyordu.
''Kolumu bırak'' diye bağırdım. Selim kolumu bırakırmıştı. '' Ne istiyorsun? Burada ne işin var senin?''
dedim sinirle.''Dün gördüklerin...''
''Benim için hiçbir anlamı yok bunun, boşuna çeneni yorma.''
''Ama biz sevgiliyiz.''
''Hayır biz artık sevgili değiliz, aslında hiç olmamıştıkta.''
''Hayır biz sevgiliyiz. ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞEKE
Romance"Benimle olmanı istiyorum. Her gün,her saat,her saniye." "Seni sevmiyorum." "Ben seni çok seviyorum." "Seni hiç sevmeyeceğim." "Benim sevgim ikimize de yeter" "Seninle hiç öpüşemem, sevişemem." "Olsun,ben sana sarılıp kokunu içime çekerek de uyuyabi...