AŞEKE

Benimle Evlenir misin?

Multimedia'da Nurettin Rençber'den Aşk Sana Benzer şarkısı var :)

Arkadaşlar vote ve yorum gelmeyince yeni bölüm yazma isteğim olmuyor. En azından okuyanlar vote falan versinler. Okunmadığını düşünerek yeni bölüm yazmıyoruz çünkü :) Teşekkürler..

Birisi ''Yangın var!'' diye bağırdığında gözlerim yanan çadırla buluştu.

''Bergüzar'' diyerek bağırarak çadıra koştum. Bergü! Yanıyor çadırı yanıyor! Çadırın yanına vardığımda çadır iyice alev almıştı. Gözlerimden akan yaşlara engel olamıyordum. Hayatımın anlamı Bergü'm ateşler içindeydi. Ve ben hiç böyle hayal etmemiştim O'nu. Bembeyaz gelinlik içinde hayal etmiştim hep.

Bergü! Ölemezsin beni bırakamazsın!

Ateşin içine kendimi atmak için hamlede bulunmuştum ki tanımadığım 2-3 adam beni kollarımdan tutarak engellediler. Koray ve Ege şok olmuş bir şekilde ateşe bakıyorlardı. Bir anda Koray ateşe atlamaya çalıştı, onu da tuttular. Koray acı bir şekilde '' Bergüzar, Işıl!'' diye bağırdı. Herkes Koray'a bakarken bu sefer Ege bir hamle yaptı ama o da başarılı olamadı. Kalabalık çok güçlüydü.Kül olan çadıra öylece bakakalmıştık..

Öfkeyle doluydu içim. Bu kötülüğü kim yapmış olabilirdi ki? Bunları düşünürken Ege'nin bana anlattıkları beynimin içinde dans etmeye başladı.  Natali ve Naz'a kaydı gözüm. ''Sizin planınızdı değil mi?'' diye avazım çıktığı kadar bağırdım. Naz ağlayarak yanıma yaklaştı. ''Hayır Emir, inan ki benim suçum değil. Bizimde sonradan haberimiz oldu.'' Gözyaşlarını silerek iyice yanıma yaklaştı. Yüzüme dokunduğunda ''Dokunma bana! '' diye bağırarak beni tutan kollardan kurtuldum. O anda''Emir!'' diye bağıran bir ses işittim. Bergü'mün sesiydi. Ama o yanmıştı. Narin ve güzel bedeni kül olmuştu. Simdiden O'nun hayalini görmeye sesini işitmeye başlamıştım bile. Allah'ım nasıl dayanacağım. Tam da bugün konuştuklarımızın üzerine O'nu nasıl kaybedebildim! Naz ve Natali'nin oyunlarını nasıl engelleyemedim? Kendimden bile sakındığım Bergü'mü nasıl ateşe atabildim?

Bacaklarımdaki güçsüzlük beni yere çekiyordu. Kendimi yere bıraktım. Gözyaşlarımı engelleyemiyordum. Sel olup akan gözyaşlarımın arasında bulanık gördüğüm bir hayal. Bergü..

Bergüzar

Bugün bizi yakma planı yapan Naz ve Natali planlarını uygulamak için çadırımızın başına geldiklerinde dehşete düştük. Çünkü Ellerinde iki bidon benzin vardı. Naz soğuk kanlılıkla benzini çadırın her tarafına döktü. Çadır neredeyse sırılsıklam olmuştu. Bu kadar cani bir insan olduğunu tahmin edebiliyordum ama caniliğini canlı canlı görmüş olmam ondan tiksinmeme neden olmuştu.

Işıl'la beraber bir çadırın arkasında olan biteni kameraya çekiyorduk. Naz ve Natali'nin yaptıklarını herkese izletecektik. Işıl suratındaki sırıtışı hiç bozmadan çekmeye devam ediyordu.
Naz kibriti yakarak çadıra attı. Sonra 7-8 kibrit yakıp onları da çadıra atarak iyice alev almasını sağladı. Naz Natali'ye göz kırparak pis bir sırıtmayla ''Sıra sende !'' dedi . Naz'ın zafer kazandığını sanması ve yüzüne yerleştirdiği zafer gülüşü bende nefrete yakın bir duygu uyandırdı. Bu kız pislik, hasta ruhlu  ve zavallı biriydi. Natali ve Naz ondan geriye soğru saymaya başladı. 3, 2, 1 .. Süre bitince Natali çığlığı basmıştı. 

''Yangın var!''

Gecenin sessizliğinde o iğrenç çığlıkla bozulmuştu tüm güzellikler. Diğer çadırlarda hareketlilik olduğunda herkesin uyandığını anlamıştık. Yavaş yavaş çadırlarından çıkan insanları görüyorduk. Herkes uykusundan yeni uyanmış, gözleri yarı açık yarı kapalı bir vaziyetteydi. Esneye esneye ortalığa bakıp neler olduğunu anlamaya çalışan insanlar yanan çadıra korkan adımlarla yaklaşıyorlardı. Bir kız çadırından çıkmış bize bakıyordu.