Arkadaşım ol.

861 57 14
                                    

Gülüşü kelebek dansı,dudakları nar kırmızısı,gözleri dört defa lacivertti..

Sadece küçük bir hediye. Beni affedebilir misin?

Paketi almayacağım. Onu affedemiyorum çünkü. O çok yakışıklı olabilir, gözleri mavi olabilir. Ama onu sevmiyorum. Tabiki de çok tatlı bakıyor. Ama onu sevmiyorum. İçinde ne var acaba? Banane ya, neyse ne.

Tam içeri girecekken Işıl'ı görmemle kapıyı kapatmaktan vazgeçtim

''Hey bu kutu ne burada?''

''Hiiiç'' diyerek Işıl'ı içeri çekiştirdim. Ama benim canım arkadaşım içeri girmek yerine eğilip paketi incelemeyi tercih etti.

''Boşver paketi, girsene artık.''

''Kızım bunu sana Emir göndermediyse bende bir şey bilmiyorum.''

''Emir gönderdi, ama almıyoruz. Hadi içeri.''

''Tabikide alıyoruz kızım saçmalama. İçinde ne var acaba?'' diyerek kutuyu kucaklayarak içeri taşıdı.

''Çocuk gibisin. Almayacaktık onu.''

''Seninde merak ettiğini biliyorum Bergüzar . Benden kaçmaz. Yoksa sen şimdikinden daha sinirli olurdun.''

Haklıydı. Tabikide merak etmiştim. Ama olmaz. Yani almamalıydık.

''Açıyorum, ya da sen aç sana geldi sonuçta.''

''Tamam, açıyorum'' diyerek kutuya yaklaştım. Işıl merakla kutunun içinden ne çıkacağına bakıyordu.Kutuyu açtığımda içinden mavi bir elbise cıkmıştı. Mini, sade ama şık bir elbiseydi. Işıl gözlerini kocaman açmış bakıyordu. Kutunun içinden küçük bir mektup zarfı çıktı. Zarfı açarak içindeki notu okudum.

''Maviyi soruyordun,gözlerimden yüzüme yayılan maviyi mi

Bir renk değildir mavi huydur bende

Ve benim yetinmezliğimdir

Ve herkesin yetinmezliğidir belki

Denecektir ki bir süre

Ve denecektir

Bir akşam üstünü düşünmek bir akşam üstünü düşünmekten

Başka nedir ki...''

''Edip Cansever'in bu şiirini çok sevdiğini biliyorum. Mavi rengin sende huy olduğunu da. Bu mavi elbisede senin olsun, gözlerin gibi mavi mavi.''

Ne güzelde yazmış. Ama o nerden biliyor ki benim bu şiiri ve mavi rengi sevdiğimi?

''Ne yazmış Bergüzar, dışından okusanda bende dinlesem.'' dedi Işıl merakla.

''Iıımm hiç,hiçbir şey yazmamış.''

''Evet,sende yazılmamış şeyleri okuyorsun deminden beri.''

''Of Işıl.''

''Yoksa sen en  yakın arkadaşından bir şeyler mi sakliyorsun?''

''Yoo, ne saklayabilirim ki?''

''Mesela Emir'e sırılsıklam aşık olduğunu, onunla ilgili her seyi bu nedenle sakladığını.....

''Ve bunları senin zaten anlaman gerektiğini.."

"Biliyoruz."

Sırıtarak Işıl'ın yanına giderek koltuğa yayıldım. Elimdeki notu uzatarak

" Al oku."

Işıl sırıtarak notun elimden kaptı.

Notuda aynı sırıtışla bitirdiğinde yüzüme baktı ve konuşmaya başladı:

AŞEKEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin