T-2

1.1K 100 3
                                    

*kolumun üzerinde hissettiğim dokunuşla birlikte anında gözlerim açılırken yerimde hızla doğrularak kendimi savunmak için tek kolumu kafamın hizasına getirmiş, yatağa bağlı kolumu kendime çekmek için bir harekette bulunmuş fakat elbette ki başarılı olamamıştım.

duyduğum uyarınla kolumu yavaşça yere indirmiştim. gün içinde seni ikinci görüşümdü. neden burada olduğunu merak ederken gözüme çarpan gazlı bezle sana döndüm tekrardan. şu şey can yakıyordu. kelepçeli olan bileğime doğru eğildiğinde dikkatim artmıştı. aslında buna gerek olmadığını biliyor olmalıydın? benden korkmuyordun yani.

iki bileğimi birleştirip tek elinle tutarken gülüşünü yakalamıştım. ben komik bir şey göremiyordum? bu yüzden gözlerimi çekip bileklerimi tutan eline çevirdim. karşındakinin gücünü bilmeden tek elinle her iki elini de tutabiliyorsan gücüne güveniyor olmalıydın ki test etmeye gerek de yoktu. birebirde galip gelemeyeceğim belliydi.

kendimce eline bakarak düşünüyorken söylediklerinle aklım dağılmış kafamı hızla kaldırarak sana bakmıştım. ne saçmalıyordun? bulunduğum yatağa oturduğunda sana dikkatle bakmaya devam ediyordum. bakmıyordun bile bana. ellerimi seni kontrol etmek için kendime çektiğimde aynı şekilde tutuşunu sıkılaştırmıştın. nefesimi verip sen yaramı kontrol ediyorken seni izlemeye devam ettim.*

bana mı asılıyorsun?

*ciddi bir soru değildi elbette. sen başımdaki bandı çözdükten sonra ellerimi hâlâ tutmaya devam ediyorken gazlı bezin olduğu tarafa uzandığında vücudunun şeklinden dolayı savunman azalmış, bunu fırsat bilerek ani bir atakla dizimi karnına geçirmiş, sen ânın şaşkınlığıyla bileklerimi gevşettiğinde kolayca ellerimi senden kurtarırken yandaki komodinin üzerinde duran tarağımı çok kısa bir sürede alarak birkaç adım ilerideki aynaya fırlatıp kırmıştım. kolunu tutup etrafında çevirirken bulunduğum yerden kenara kaymış, yüz üstü yastığa yatmanı sağlamıştım.

kalkmaman için dizimi üzerine bastırarak yerdeki cam parçalarından birini alıp kolunu arkanda sıkıca tutarken sırtına oturdum ve elimdeki camı üzerine eğilerek boynuna hizaladım.

tamam, kamera vardı. ama şu an saat gecenin bilmem kaçıydı ve kimsenin oturup beni izlediğini düşünmüyordum. kolunu biraz daha yukarıya çekerken camın ucunu ufakça batırdım. alnımdan akan kanı omzuma sildikten sonra ne yapabileceğimi düşündüm. buradan çıkabilir miydim? sanmıyorum. amacım bu değildi de zaten.*

sanırım biraz erken güldün.

*az önceki bileklerime bakarak gülüşüne ithafen söylemiştim. eh, buradan da hiçbir şekilde çıkamayacağıma göre şu an altımda olmanın tek sebebi buydu. beni küçük görmüştün ve ben de sana göstermiştim güzeli. elimdeki camı atardamarına doğru kaydırdım. el çabukluğumu avantaj olarak kullanmıştım ve işte, işe yaramıştı da. birazdan bırakırdım zaten işime yaramıyordun. ayak bileğimde konumumuzu ilgili birimlere gösteren saatlerden takılıydı ve buradan çıkmam gerçekten imkânsızdı.*

bad guys | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin