On Dokuz

1.1K 127 57
                                    




Ertesi gün San, gerçekten çok sinirli olan Seonghwa'yla karşı karşıyaydı.

"Wooyoung uyandığında neden beni de uyandırmadın? Onu kontrol etmeliydim! Ya tekrar uyumasının nedeni kötü bir şey olsaydı?"

Tüm bu azarlama süreci boyunca San karşısında dimdik oturuyordu. Seonghwa'nın aslında ona sinirli olmadığını biliyordu, sadece Wooyoung için çok endişelenmişti o yüzden San çok fazla tepki vermemişti.

"Özür dilerim hyung, tekrar olmayacak- serçe parmak sözü!"

San aniden serçe parmağını uzatınca Seonghwa'nın yüzü yumuşadı.

San çok masum bir ruha sahipti. Seonghwa bir anda ona böyle ders verdiği için kötü hissetmişti ama diğer bir yanda bu tür olaylarda ders vermek çok önemliydi.

"Tamam, serçe parmak sözü- ama bana o gözlerle öyle bakma. Dinle, sana kızgın değilim ama gerçekten Wooyoung için çok korktum. Benim en favori üyem hala sensin ama kimseye söyleme tamam mı?"

Seonghwa San'a çok çabuk ısınmıştı. Hatta San'a hayrandı.

San'a zarar vermek isteyen birinin hayatını anında sonlandırabilirdi.

San, eğer Seonghwa'nın şansı olursa onu kaçıranları anında alt edeceğini biliyordu.

---

San ve Seonghwa tekrar Wooyoung'u kontrol etmeye karar verdiler.

Diğer tüm üyelerin yaralı çocuğun yattığı yatağın etrafına doluşmuş olduklarını görünce ikisi de şaşırdı.

Bilmiyor olabilirsiniz ama Yeosang ve Wooyoung gerçekten çok yakın arkadaşlardı.

Wooyoung baygınken Hacker günde üç kere onu kontrol etmişti.

"Hepimizi gerçekten çok korkuttun Wooyoungie. Sakın bir daha bunu yapma!" Son günlerde yaşadığı şeyler yüzünden Yeosang'ın sesi çok yorgun çıkmıştı.

Sanki her an ağlayabilirmiş gibiydi.

"Senin için çok endişelendik! Daha önce hiç bu kadar baygın kalmamıştın, biliyorsun değil mi?"

Wooyoung gerçekten çok yorgun görünüyordu ama yine de gülümsedi ve başıyla onayladı.

"Hepinizi endişelendirdiğim için çok üzgünüm. Şimdi iyiyim ve bir an önce de iyileşeceğim!"

Üyeler nazikçe gülümsediler.

Sonunda tamamen uyanık ve iyi olduğu için herkes rahatlamıştı.

Her biri en az bir gün uykusuz kalmıştı.

"Eğer kendini yeterince iyi hissediyorsa bugün sinema gecesine katılmasına izin veriyorum," diye konuştu Seonghwa, tüm gözler ona çevrildi.

"Tek bir şartla- birinin onu aşağıya taşıması gerekiyor çünkü daha ilk günden çok fazla hareket etmesini istemiyorum."

Wooyoung sevinçle gülümsedi.

Mingi hemen onu taşıyıp taşıyamayacağını sordu.

San biraz rahatsız hissetti. Wooyoung'u tek başına taşıyamayacak kadar güçsüz olabilirdi ama onu taşımayı çok isterdi.

---

San filmin bir korku ya da gerilim filmi olmasını bekliyordu. Hani kanlı aksiyonlu bir şeyler- onlar bir çeteydi sonuçta.

Ama öyle bir şey değildi.

Hongjoong, Mingi ve Yunho izlemek üzere oldukları film için çok heyecanlılardı.

San filmin karanlık bir sahneyle başlamasını bekliyordu, ta ki Disney'in giriş kısmı başlayana kadar.




















Karlar Ülkesi 2 mi?






İşte şimdi San da heyecanlanmıştı.

Birinci filmini çok sevmişti. Tüm filmin repliklerini ezbere söyleyebilirdi.

Wooyoung, başının altında desteklediği yastıklarla uzanmış yatıyordu.

San, tüm film boyunca battaniyenin altında gizlice onun elini tuttu.


~~~~~~~~~
Arkadaşlar eğer çevrilmesini istediğiniz İngilizce fanficler varsa -özellikle Ateez ve Exo fanficleri- bana mesajla iletirseniz yazarlarıyla iletişime geçip izin alabilirsem çevirebilirim.
Ayrıca severek okuduğum bir Seongsang ve bir Yungi fanfici var okumak isteyen olursa izin alabilirsem onları da çevireceğim o yüzden okurum diyorsanız kendinizi belli edin gskndkd ❤️

Guns | Woosan (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin