•II•

19 4 0
                                    


Abim hazırlanırken, bende uzun zaman sonra dışarıya çıkacağım için üstüme güzel bir şeyler giyinmeye karar verdim. Uzun zaman sonra şort giymiştim. Umarım abim kızmazdı...
Eğer abiniz varsa sorun var demektir.

Sizin hareketlerinizden yediğiniz herşeye varana kadar sizi gözetlerler.

Özellikle de benim abim!
Bu konularda onu hiç ama hiç sevmiyordum. Sonra bir de gidip babama şikayet ediyordu.
Öfke ve nefret duygularımı ortaya çıkarıyordu.

Normalde gerçekten sessiz ve sakin bir insandım. Ama bu konuda işte kendimi tutamayıp çıldırıyordum. Odamdan çıktığımda abimin kapısının açık olduğunu gördüm. Demek ki aşağıya inmişti.

Merdivenlerden indiğimde bütün aile kapının önündeydi. Gelin olup gidiyordum da benim mi haberim yoktu?
Hayır çünkü annemle babam birbirlerine sımsıkı sarılmış ağlamak üzerelerdi de. Üstüme siyah kabınımı aldım. İlkbahara giriyor olabilirdik ama benim üşütmem an meselesiydi. Çantamı da askılıktan alıp spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Abimde hazır olduğunda kolunu bana uzattı. Ne yani koluna girmemi falan mı bekliyordu? Çok beklerdi...

- Abi saçında birşey var!

Telaşlanmış hemen gözleri büyümüştü. Yerinde zıplıyordu.

- Min seo ne duruyorsun alsana hemen!

Ensesini açıp sabahki senaryoyu tekrarladım ve şaplak attım. Refleks olarak eli oraya gidip ovuşturduğunda bu sefer beni öldüreceğine emindim. Kendimi sporcuların koşu yarışlarına katılır gibi hazırlayıp; annem gile el salladım ve abimi de gerimde bırakıp bir tazı gibi koşmaya başladım...

Evimizin bulunduğu sokaktan çıkana kadar koşmuştuk. Sonunda ben pes edip durmuştum Ve abimin kulağımı çekmesine izin vermiştim. Nefesim kesilmese daha çok koşardım ama yorulup bırakmak zorunda kalmış ve abime teslim olmuştum.

Kendi evimizin sokağından çıktıktan sonra ben abimin koluna girmiş; bir hanfendi ve beyfendi gibi olmuştuk.

Arkadaşının gönderdiği konumu zorda olsa bulabilmiştik. Daeguya taşınalı yeni olmuştu.
Uzun 12 yıllık aradan sonra...

Birkaç hafta sayılır taşınalı... ama benim alıştığım pek söylenemezdi. Seul benim şuana kadar gördüğüm en güzel şehirdi ve orda ünlü idoller de fazlaydı sokağa çıktığınızda görme ihtimaliniz bile yüksekti.

Şuanda ise kendime sövüyordum en azından bir günlüğüne dışarı çıkıp, ünlülerle fotoğraf çekilebilirdim.
🐥

Kafenin kapısını açtığımda yüzüme giren sıcaklıkla gülümsedim. Abim arkadaşı henüz gelmemişti. Rastgele bir yere geçtik. Sandalyemi çekip cam kenarına oturdum. Uzun zamandır dışarıyı izlemiyordum bile ama şuanda bakmak, güneşin camdan girip yüzüme yansıması bile içimi ısıtmıştı.

İnsanları izlemek bile çok güzel ve rahatlatıcı bir histi. Bunu fark etmiştim. Çünkü doğallardı yapmacık asla ve asla değillerdi.

Abimin yanındaki hareketlenmeyi hissettidiğimde, çenemde olan elimi ve dışarıdaki insanları izlemekten vazgeçip ayağa kalktım. Başımı öne eğip selam verdim.

Bu gördüğüm kişi gerçekten insan mıydı? Ünlülere taş çıkartıcak bir cildi, parlak gece gibi siyah saçları, takım elbisesi ve mükemmel bir kalın sesi...
__________☆________________

Bakımlı ve havalı bir erkekti. Benim şu ana kadar gördüğüm diğer erkeklerden farklıydı. Umarım içi de böyledir diye düşünmek isteyip kendime pozitif şeylere yönlendirdim.

PlayerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin