MULTİMEDİA : ANGEL4 ve SS501-BECAUSE I'M STUPİD
NBR CHİNGULAR? ÖZLEDİNİZ Mİ BENİ?(HII TABİİ CNM COK OZLEDİK^^) YB'DE NELER OLACAK SİZCE? COK UZUN OLDU YALNIZ^^ İYİ OKUMALAAAAR. BU BÖLÜM @quantum010 A GELSİN. SARANGHAE♥♥♥Bu sabah bir ilk yapıp alarmımdan çok önce kendiliğimden uyandım. Uyandığımda kendimi çok boş ve uyumama rağmen hiç uyumamış gibi hissediyordum. Yataktan kalktıktan sonra direk camın önüne gittim ve dışarıya baktım. Hava tam olarak aydınlanmamıştı. Saat daha 5:30 du. Valla ne yalan söyleyeyim, kendimden hiç böyle şeyler beklemezdim. Kendimle gurur duyuyorum. Hani nerde benim alkışım?^^ Bende sanki bundan daha önemli dertlerim yokmuş gibi kendimle gurur duyuyorum! Dert demişken yine aklıma Yi Jung geldi. Lan sen beni ne hakla gelir beni öpersin ya!! Bu ne cürret?! Hem de bu benim ilk öpücüğümdü ve ben ilk öpücüğümün böyle bir pisliğe gitmesini hiç istemezdim. Benim için ilk öpücük çok özel olmalıydı. Uff! Neyse daha fazla bu konuyu düşünmek istemiyorum yoksa kafayı yiyeceğim. Ee peki ben şimdi ne yapıcam? Uff! Canım çok sıkıldı ve çok uykum var ama uykum yok gibi. Şimdi siz diyeceksiniz bu nasıl iş? Bende bilmiyorum ne hikmekmetse ama uykum olmasına rağmen uyuyamıyorum. Neyse ben de o zaman şöyle güzel bir duş alayım da kendime geleyim. Hem zaten ben duştan çıkana kadar alarm çalmış olur.
~~~~~~~~DUŞTAN SONRA~~~~~~~~
Duş aldıktan sonra iyice kendime geldim. Vücudumu iyice kuruladıktan sonra dolabımın başına geçtim. İlk önce hemen iç çamaşırlarımı giydim. Sonra da dolabıma mal mal bakmaya başladım. Bir o bana bakıyordu, bir ben ona. Bir süre daha bakıştıktan sonra ne giyeceğimi buldum. Tabii ki de altıma dar paça kot pantolon, üstüme de üzerinde "ARCTİC MONKEYS" yazan kısa kollu bir t-shirt giyeceğim. Dolaptan kotu buldum ve giyinmeye başladım. Aman Allah'ım o da ne?!! Düğmem kapanmıyor. E tabi normal yani 30 tane çikolata yersem ben böyle olmayacağım da kik olacak? O değil de ben ne giyeceğim şimdi? Uff! Eğer bu kotum olmuyorsa diğerleri de olmaz ki! O zaman geriye bir tek şey kalıyo o daaa MİNİ ŞORT! Ama şöyle bir durum var ki, benim getirdiğim şortlar normalde okul için çok kısa. Ama mecburen giymem lazım. Dolaptan t-shirtü, şortu çıkardım ve hemen giyinmeye başladım. Ayağıma da kısa siyah bir bot geçirdim. Herhalde külotlu çorap giymediğim için üşümem. Neyse zaten hava soğuk değil. Botu da giydikten sonra aynanın karşısına geçip saçımı düzgünce taradım ve açık bıraktım. Sonra gözüme rimel ve eyeliner çektim. Dudağıma da şeftali aromalı parlatıcımı sürdüm ve çanta olarak ise siyah nike sırt çantamı aldım. Üstüme de siyah deri ceketimi giydim. Ohh artık hazırım. Masanın üstünden kakem ve kağıt alıp Eun ve diğerlerine not bıraktım "Kızlar, ben okula gidiyorum. Sizi beklemeyiceğim çünkü biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var. Okulda görüşürüz." Notu aynanın üstüne yapıştırdım ve odadan çıktım. Kulağıma kulaklıklarımı takıp "Zakkum-Gidiyorum Yolcu Et" şarkısını açtım ve yürümeye devam ettim. 30 dk. sonra nihayet okulun önüne gelmiştim. Kulaklıklarımı çıkarıp çantama attım ve okulun önünde durdum, okula uzun bir süre baktım. Derin bir nefes aldım ve içeri girdim. Bakalım bugün beni neler bekliyor? Okula girdiğimde birden bütün gözler bana çevrildi. Ne olduğuna anlam veremediğim bu bakışları kafama takmadım ve kantine, simit almaya indim. Attığım her adımda daha da rahatsız olmaya başladım. Neredeyse herkes bana bakmaya başladı ve bazıları bana bakarak aralarında fısıldaşıyorlardı. Bazıları parmaklarıyla beni gösteriyorlardı. Erkekler bana beniyiyecekmiş gibi, kızlar ise kıskançlıkla ve nefret edermişcesine bakıyorladı. Artık dayanamadım ve bağırdım : "Ne var?! Ne bakıyorsunuz öyle??" Karşımda bana doğru sinirle gelen Berk'i gördüm ve yanına gittim. Berk'e "Niye herkes bana bakıyor?" diye sordum. Berk de bana "Ti Jumg seni öperken çetesindekilerden birisi sizin fotoğrafınızı çekmiş ve okulun web sitesine koymuş!" dedi sinirle. N-n-n-n-neee!! Ottoke?! H-h-h-hayırr, hayır bu olamazz!! Donmuştum. Sadece donmuş, yerimde öylece kalakalmıştım. Dizlerimin üzerine düştüm. Gözlerim dolmuştu. Herkes bana bakıyordu. Topluluğun arasından beş kız bize doğru geliyordu. En önde Eun vardı. Herkes bizim etrafımızda halka oluşturmuş ne olacağını bekliyorlardı. Kızlarda o halkanın içine girince şaşkınlıkla bir bana bir Berk'e bakmaya başladılar. Eun yanıma çöktü. "Elif?" dedi usulca. Ben ise hiçbir şey demeden oğlunu kaybetmiş analar gibi sallanıyordum. Eun sinirle ayağa kalktı ve Berk'e "Yine naptın ona?" diye bağırdı. Araya girdim ve "O bi şey yapmadı! Ona suç atmayı kes artık!" diye karşılık verdim. Benim böyle bağırdığımı duyunca kızın beti benzi attı ve çenesi iki karış açıldı. Hatta çenesi yerle birleşti bile diyebilirim. Bizim kızlar şaşkınlıkla, okulun kızları ise sinirle bakıyorlardı. Uardım istercesine Berk'in gözlerinin içine baktım. Berk "Dağılın! Ne bakıyorsunuz?! Dağılın dedim!" diye bağırdı ve herkes yavaş yavaş dağılmaya başlamışlardı. Onlar dağılırken ben hâlâ olduğum yerde duruyordum. Sonra birden gözüm bana sırıtartak bakan Yi Jung'a takıldı. Birden sinirle ayağa kalktım ama Berk beni engellemeye çalıştı. Ama Berk'i ittirdim ve kenarda gördüğüm sandalyeyi alıp Yi Jung'a atmak için kaldırdığımda Berk hemen elimden aldı. Ben de o anki sinirimle Yi Jung'a doğru yürüdüm ve suratına çok sert bi tokat attım. Bunun üzerine Yi Jung'da bana "Bana bak Türk kızı! Sen çok olmaya başladın artık! Haddini bil!" dedi ve ben de "Bilmezsem naparsın? Ha? Yine mi zorla öpersin" dedim. "Yoksa haddini bildiririz. Haaa.. Bu arada.. Daha bir erkekle nasıl öpüleşeceğini bile bilmiyorsun. Bunun üzerinde çalışmanı tavsiye ederim. " dedi ve sırıttı. O böyle deyince Berk ona doğru yürüdü ve bir yumruk geçirdi. Yi Jung'da Berk'e. Onları aptal aptal izleyemezdim. Berk ile Yi Jung'ı zor ayırdım. Yi Jing grubuna eliyle gelin işareti yaptı ve gittiler. Berk'in sinirle nefes alış-verişini duyabiliyordum. Gözlerimden iki damla yaş süzüldü. Çantamdan peçete çıkarıp Berk'in kanayan dudağına bastırmaya başladım. Ben böyle yaparken bbeni dikkatlice izliyordu. Bu sessizliği bozmam lazımdı. Tam ben bir şeyler diyecekken "Çok güzelsin" dedi. Oyşş. Sensin o güzel. Ama ben kaldım öylee. Kızardığıma adım gibi eminim zaten. Off!! Konuyu değiştirmem lazım. Konuyu değiştirmek için "Acıdı mı?" dedim. Güldü ve "Acımak mı!? Çok komiksin hahahhah!!" dedi. Yaa şuna bak yaa. Ben burada senin iyiliğini düşünüyorum be! Sen tutmuş bana ne diyosun! O böyle deyince mendili eline tutuşturdum ve "Şeyy.. Berk.. Benim biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var. Sonra görüşürüz." dedim. Çantamı sırtlanarak bahçeye çıktım. Güneş alan bir yere, çimenlerin üstüne oturdum ve sırtımı ağaca yasladım. Bacaklarımı karnıma çektim. Kulaklığımı takıp "SS501-Because I'm Stupid" şarkısını açtım ve dinlemeye başladım. Ellerimi, bacaklarımı tutacak şekilde birleştirdim. Neden böyle oluyordu? Neden bütün bunlar benim başıma geliyordu? Yi Jung neden bana böyle davranıyordu? Bana kasıtı mı var bu çocuğun? Hayır yani, ben bir şey de yapmadım ona. O fotoğrafı siteye koymasındaki amaç neydi? Hep benim yüzümden, hep benim, benim aptal kafam yüzünden. İlk başta sıkı tutmalıydım. Yi Jung'a yakın davrandım, davranmamalıydım. Ama neden? Çünkü ben aptalım. Aynı bu şarkının sözlerindeki gibi. Engel olamıyorum... Gözümdeki yaşların akmasına engel olamıyorum... Neden acı çekiyorum? Neden özlüyorum? Neden nefret ediyorum? NEDEN SEVİYORUM? Neden içimde Berk'e karşı tuhaf bir his var? Neden onun yanındayken kalp atışlarım hızlanıyor? Peki Begüm? O neden yanımda değil? Beni neden yalnız bıraktı? Hem de böylesi bir zamanda... Ağlıyorum... Hafif esintiyle birlikte bu şarkı insanı rahatlatıyor sanki... Ölmek istiyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Senden İbaret
FanfictionTıpkı bir çocuğun yaramazlık yaptıktan sonra annesine "Bir şey diyeceğim ama kızma olur mu?" diye ürkekçe seslenmesi gibi sesleniyorum sana "Çok sevicem ama gitme olur mu?" ❤❤❤