Benim hatam bu oldu.
İnanmak.
Tanımadığım birine inanmak. Güvenimi sarsmıştı .
Ona olan inancımı bir sopa ile cam parçasını parçalar gibi paramparça etti. Beni neden kandırdı, bana neden bunu yaptı?
Neden beni hayal kırıklığına uğrattı?
Karmakarışık hissediyordum.
Öfkeliydim.
Gözlerimde ki cehennem ateşini bedenimin her tarafında hissediyordum.
Böyle ortama ayak uyduramazdım, dikkatimi veremezdim, devam edemezdim bu konuyu çözmem gerekiyordu. Gözlerimde parıltayan cehennem ateşini söndürmem gerekiyordu. Söndürecekdim.
Yüzümde emin ve sinsi bir gülüş oluşmuştu ki ...
"Hey Albatros, baksana buraya Albatros, ses verir misin" bana diyerek koluma vurmaya devam ediyordu Ragdoll.
Ona dönerek "Ragdoll seni duyuyorum yeter rahat bırak kolumu biraz daha zorlarsan eğer mos mor edeceksin."
"Bu kolu benim gibi küçük bir kız mı mos mor edecek güldürme beni Albatros. Sen gördüğüm kadarıyla 1.80-1.85 boyları arasında sarışın, mavi gözlü, yapılı bir adamsın benim gibi ufak tefek bir kız senin kaslı kollarına ne yapabilir?"
"Orasını bilemiyorum Ragdoll, lafı çarpıtma ne olduğunu söyle benim kolumu mos mor edercesine vurmanı gerektiren sebep neydi ?"
"Şey ben acıktım Albatros"
"Kolumu morartırcasına vurmanın sebebi bu mu yani Ragdoll?"
"Evet. Karnım zil çalarken, hiçbirşey yokmuşcasına çalışamam, yapamam yani beceremem ben"
"Tamam, anlaşıldı." diyerek kafamı İspinoza çevirdim. "Sen aç mısın?" diye sormaya kalmadan kafasını aşağı yukarı salladığını gördüm.
Yemek mi söylesem, yoksa mutfağa inip birşeyler mi hazırlasam kararsızdım.
İkilem içinde boğuşurken Ragdoll heyacanlı bir ses tonu ile "Pizza mı söyleyelim" diye bir öneride bulunmuştu.
İspinoz ondan beklenmedik bir şekilde hızlıca atıltı üzgün bir yüz ifadesi ile "Hayır, gece gece pizza söylemeyelim diyetteyim bozamam" diyerek fikrini belirtti.
Anne şefkati edasıyla ona yaklaşarak
" Canım diyet yapmana gerek yok."
"İnsanlar için kendine eziyet etmene gerek yok."
"Seni sevmeleri için kalıblaştırılmış güzellik kurallarına uymana gerek yok."
" Zayıf, ince belli, seksi bir vücuda sahip olmana gerek yok."
"Parıldayan bir çift göz, temiz ve sadık bir kalp yeterli"
"Hayatını mutlu edebilecek özellikler bunlar olmalı, fiziksel özellikler değil. Anlaştık mı?"
Anlaştığımızı belirtirçesine kafasını aşağı yukarı sallamaya başlarken ayağa kalkıp "Siz hanımlar burada yerleşmeye çalışırken, bende mutfağa inerek bizler için birşeyler hazırlayıp getireceğim" diyerek odadan ayrılmak üzere kapıya yöneldim.
Tam bu sırada İspinoz "Yerleşme işini yemekden sonraya bırakıp sen gelene kadar biraz balkonda vakit geçirsek olur mu?" diye bir soru yöneltti.
Gülümseyerek " Tabikide hanımlar, sadece fazla ses yapmamanızı rica ediyorum. Onun dışında kendi eviniz gibi rahat olabilirsiniz" diyerek kapıyı kapattım ve merdivenlerden aşağı inerek mutfağa yöneldim.
