(Medya: Berk)
Eve vardığımda arabadan resmen uçarak çıkmıştım. Uzun zamandır kafa dağıtacak bir şey yapmıyordum. Bu beni heyecanlandırmıştı. Giyinme odama doğru uçmaya devam ettim asdfghj... Bir süre kıyafetleri inceleyince gözüme sol köşede asılı elbise ilişti. Babamın hediyesiydi. Giymeli miydim? Kesinlikle! Onun beni tekrar tekrar yıkmasına asla izin vermeyecektim. Elbiseyi hızlıca üzerime geçirdim.
(Açelya'nın elbisesi)
Elbise gerçekten hoşuma gitmişti -tabi fır fır detaylarını saymazsak-. Aynadan kendime beğeniyle baktım. Belki biraz fazla kısaydı ama kesinlikle üstüme çok güzel oturmuştu. Hangi baba kızına böyle bir şey alırdı ki? Giyip giymemek arasında pek de bir fark yoktu.
Sinan olsa büyük ihtimalle "Giymeye hiç zahmet etmeseydin keşke" derdi. Onu düşününce istemsizce gülümsedim.
Neyse şimdi bunu düşünmenin sırası değildi. Hem daha makyajım ve takılarımı halletmem lazımdı. Kolye işini zaten halletmiş sayılırdım çünkü annemin kolyesini asla çıkarmazdım. Küpe lazımdı. Takı kutumu açıp içerisinden sade altın renginde bir küpeyi aldım. Aynanın karşısına geçip kulağıma tuttuğumda bunun konbinime uyacağına kanaat etmiştim.
(Açelya'nın küpeleri)
Şimdi sıra makyajıma gelmişti. Makyaj yapmayı pek seven biri değildim ama yine de bana eğlenceli geliyordu. Elbisemin aksine koyu kırmızı, mat bir ruj seçtim. Siyah ruju sürüp daha da gotik bir imaj çizmek istemiyordum. Rujumla uyumlu kırmızı oje de sürmüştüm. Göz makyajı olarak çok abartılı bir şey istemiyordum açıkçası çünkü zaten ruj beni tamamlıyordu. Eyeliner, maskara ve hafif bir kahverengi fardan sonra işte hazırdımmmmmmm...
(Açelya'nın makyajı)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melekler Ağlamaz
Teen Fiction"Hey" dedi. Yüzümü avuçlarının içine alarak"Melekler ağlamaz, unutun mu?" konuşurken bir yandan da gözyaşlarımı siliyordu " Ve sen benim küçük meleğim, sen asla ağlamayacaksın..." başımı kaldırıp ona baktığımda yüzündeki buruk tebessümü gördüm. Başı...