Internity を Taekook ✓

-27- Crush on You

27. Bölüm

Hikayede 27. Bölüme ne ara geldik gerçekten şaşkınım, dostlarım... son zamanlarda her yb istediğinizde gelip hızla sizi INTERNITY ile buluşturdum ama yaklaşan tehlikeyi farkında mısınız??

Alooo, yarısını bayağı bir geçtik ficin ve yırrmağa doğru gideyruzzzzz army yorobuuuun ehe 💜

~ Keyifli okumalar ~

***

"Uyandığım ilk andan itibaren.. Hissettiğim tek şey sensin Jeon. Buraya kokunu takip ederek geldim ve gözlerini aç da hadi bana bak..."

Sonunda aralanan kirpiklerin arkasına gizlenen ve koyu halkaların eşlik ettiği yorgun bakışlar hazmede hazmede açıldığında, karşısında gördüğü yeni Taehyung'un yüzü, kendi irislerine bir ay ışığı gibi yansımıştı. Oh.

Bu, gerçekten farklıydı. Hem de fazlasıyla...

Islak sonunda aralanıp da onu buldu usulca. Tıpkı onun gibi siyahlara bürünmüş ve mavisi, gözlerinden silinerek başka bir boyut kazanan kızıl hareli sarı irisler tüm canı ve kanıyla eskisinden de nefes kesici bir halde tamamen karşısındaydı.

Yutkundurdu bu onu.

Bir adam, barındırdığı tüm rengi toprağa akıtmış olmasına rağmen, her haliyle bile nasıl böylesine kusursuz olabilirdi?

Kim Taehyung, hala dizleri üzerinde olan Jeon'un çenesinin ucundan ona bakması için usulca tuttuğu çehreyle beraber yüz yüze geldiğinde, kendi yansımasını o gözlerde görmüş ve onun nabzını da parmak uçlarında hissetmişti. Bu onu gülümseten bir detay olduğundaysa elini yavaşça ona doğru uzatırken tutmasını istiyordu sıkıca ve ardından da sözleriyle cesaret vermek istedi.

"Biliyorum Kook."

"Birinin karşısında güçsüz görünmekten ilk kez korkmadığını, biliyorum."

Thita, aklından geçenleri tek bir bakışta bile anlayabilen bu adamın yeniden hayatta olduğunun sevincini göğsünde hissederken, daha fazla kendini tutamayıp tüm gücünü yüklendi bacaklarına.

Tuttuğu el ile onun sayesinde ayağı hızla kalkıp tam karşısında dikildiğinde, içini ürperten ve yaşadığına hala inanamadığı esmerin gerçekliğine takıldı bakışı. Jeon'un gözleri, karşısındaki o dolgun dudakların tekrardan aralanış anını bulduğunda, ağzından çıkacak heceleri daha havadayken bir bir yakalamak istercesine takip etti.

"Başardın." Dedi Taehyung ansızın.

"Sen, efsunu bol o ellerinle bana hayatı geri verdin."

Taehyung, siyahlar içindeki adama tıpkı onun görüntüsüne büründüğü haliyle bir adım daha atıp yaklaştığında, önce dudaklarını bir yılanın kıvraklığıyla oynattığı diliyle ıslatarak, yutkunduğu gibi devam etti.

"Ve şimdi bu da, benim sana vereceğim son değil ama... İlk teşekkür Jeon."

Kemikli uzun parmaklarıyla, yaşları üzerinde kurumuş olan iki yorgun yanağı tüm gücüyle kavradığı gibi kendisine çekerken, eskisinden de çok hissedebildiği sıcak et parçalarına yapışmıştı tüm yoğunluğuyla.

Öyle kuvvetli çekmişti ki kendisine, Jeongguk bir adım ona doğru sendeleyip, göğüsleri birbirine yaslanmıştı şimdi müthiş bir baskıyla. Birbirine geçen iki koyu leke, iç içe girerek adeta karşısındakine karışıp erirken, nemlenen dudaklar hararetini iyice artıyordu.