Internity を Taekook ✓

-18- Enemy Inside

-18. BÖLÜM-

hassiktir denilecek bölümlerden biri, evet ısınma turları bittiyse, şimdi gelelim fasulyenin faydalarına :):

🍷🍷🍷

***

Uzattığı ellerinin arasında, az önce o minik yandan çantasından çıkardığı bir keseyi, Taehyung'un görüş açısına soktuğunda gülümsemişti.

"Daha iyi misin dostum? Bak, seni zinde hissedettirecek birkaç bitki özü getirdim."

Minnettar bir buseyi karşılık olarak alıyordu o saniyelerde Omega. Arkadaşı ise onu bekletmemek adına elindekileri aldığında, yüzünde buruk bir ifade belirsizliği de hakimdi.

"Önceden beni bu adada gerçekten düşünen tek kişi sendin Chim..."

"Hala düşünüyorum ki? Genelde yabancılara karşı bize önceden yaşattıkları yüzünden temkinli ve soğuk olsak da seni seviyorum Tae tae... çünkü iyi bir insansın bunu hissedebiliyorum, onlardan farklısın." Demişti içtence. Sonra gelen fikirle anında beyninde şimşekler çakmış ve,

"Ama bir saniye, 'tek kişi sadece sendin önceden' dedin... bunun anlamı?? Şu an başka birileri... oh doğru ya! Hoşik ve Wonho'dan da bahsediyor olmalısın, anladım şimdi."

Taehyung bu sırada gözlerini kaçırmış ve dudağının içini stresle ısırıp, "Aslındaa..." dediğinde son heceyi uzattığı için bu davranışı, Jimin'in dikkatini çekmişti anında.

"Bay Jeon da sayılabilir..."

"Tae... eğer geçenlerdeki olay yüzünden sana kötü davranışından bahsedeceksen... bunun için çok üzgünüm ama o, kendini kaybedip duygusallaşan kurdunun öfkesi yüzünden malesef san-"

"Biliyorum." Dediğinde sözü kesilmişti omeganın.

"Tuhaf ama sanki onu biliyor gibi hissediyorum ve... bu da anlayabilmemi sağlıyor ayrıca tüm bunların yanında... kendine özel bir affettiriş biçimi de var kendisini, görmen gerekir çok tatlıydı."

"T-tatlı? Efendi Jeon? Yaratıcımız?"

Jimin'in şaşkınlığı Taehyung'un kıkırdamasına yol açmış ve kendinden emin bir şekilde,

"Hı hımm, ta kendisi." Dediğinde, gözünde Jeon'un siyahlar içindeki kaşlarını çatmış hali belirirken, bu ise Taehyung'un daha şiddetli gülmesine yol açmıştı birden.

"Bugün neşen yerinde ve seni böyle görmek çok iyi..."

Oturdukları çimenlerin üzerinde bağdaş kurup bir parmağıyla da toprakla uğraşmaya devam eden mavi saçlı, havanın güzel oluşuyla da beraber derin bir nefes çekmişti yavaşça.

"Dünden beri kendimi çok iyi hissediyorum evet... Sanki ait olduğum asıl benliğimi bulmuşum ve orada mutluymuşum gibi..."

Jimin'in Omegası, bu duyduğu cümlenin ardından Taehyung'u kurtardığı için huzurlu hissediyordu. Doğru bir karar almıştı.

İkisi de uzaklara dalıp giderken, birden konuyu değiştirme hissiyatıyla topu Jimin'e attığında, "Peki ya senin? Bebişle nasıl gidiyor bakalım?" Diyerek bir geçiş sağlamıştı.

"Her şey yolunda, bulantı dönemini biliyorsun ki hafif geçirerek atlattım ve Miracle'ımız büyüyor, hatta birkaç güne Efendimiz tekrar kontrole gelmemi söyledi..."

Aynı dakikalarda sıvazladığı karnının üzerinden hissettiği tekme ile çizgi gözleri bile kocaman olup açıldığında büyük bir heyecanla, "Taehyung elini getir çabuk, çabuk ol hisset onu!" Diyip, incelen sesine engel olamamıştı.