Internity を Taekook ✓

-29- Make You Mine

29. Bölüm

BİRAZDAN OKUYACAK OLDUKLARINIZDAN BEN SORUMLU DEĞİLİM TAMAM MI CANIM BEBEĞİM ÇOK SEVGİLİ TATLIŞ OKURLARIM BENİM...
YORUM&OYLARINIZI DA BOLCA BIRAKIN OLUR MU EHE :")

***

Yaklaşık 1 saat 48 dakikadır aralıksız bir şekilde koşan ve adanın yarısını adeta tavaf eden ikili terlemelerine rağmen yorulmak nedir bilmezken, fazla enerjilerini atarak kurtlarını rahatlatmaya çalışıyordu.

Tırmandıkları tepede vardıkları koy gibi bir düzlüğün ortasında gördüğü minik bit şelaleden sonra Taehyung, "Biraz mola?" Diyip su içmek için durgun göle doğru yaklaşmıştı yavaşça.

Dizleri üzerinde hafifçe eğilerek avuçlarına doldurduğu tatlı suyu dudaklarına götürdüğünde, hararetinin hala sönmediğini anlamış, önce sıkıntıyla çimler üzerine oturup sonra da başının altına koyduğu koluyla uzanmıştı sere serpe.

İkisinin de üstünde sadece şortları vardı ve Taehyung'un hem terlemekten hem de az önceki içtiği su yüzünden kan kırmızı dudaklarının kenarından taşan damlalar boynuna doğru süzülüp ıslatmıştı tenini.

Jeongguk da ayakta tam önünde onu izliyordu şimdi, koşmaktan hala inip kalkan göğsüne eşlik eden gözlerinin o kavrukluğa daldığını bile farkında değildi.

Omega, yanındaki boşluğu pat patlayarak Jeon'u da davet etmişti dinlenmesi için. Saniyeler sonra dizleri üzerine inen adam da çimenler üstüne uzanmıştı sırt üstü. Gökyüzü bu gece yarısı oldukça berrakken, yanlarındaki minik şelaleden dökülen su sesleri de huzuru vericiydi ve dolunay da kendisini iyice göstermişti, artık iki kişilik koca bir yalnızlık ile sessizlik hâkimdi bir süre...

"Jeon... Aklıma takılan bir şey var..."

İkisi de hala yıldızları izliyorken, diğeri de bu soruyla beraber 'hımm?' lamıştı devamını duymak ister gibi. Tereddüt dahi etmeden sormak üzereydi Taehyung.

"Ben, hangi sürüye ait olacağım?"

Dakikalardır bakışları gökyüzünde olan Jeongguk, şaşkın bir yüzle şimdi solundakine dönmüş ve aralanan dudaklarıyla ne diyeceğini bilememişti önce.

Taehyung'un nefesinin sesini kuvvetli alıcıları sayesinde kulaklarının taa içinde duymaya devam ediyordu ve bir an için gözleri ağırlaşarak bunu duymamaya çabalayıp, "Onlardan birine dâhil mi olmak istiyorsun?" dediğinde, omega da hemen ona doğru dönmüştü burukluğunu gizlemeye çalıştığı sesiyle.

Şimdi ikisi de çimlerin üzerinde, bir göl kenarında, dirseklerinin üzerine ağırlıklarını vermiş bir şekilde birbirlerine dönüklerdi. Taehyung, sarıya çalan hareli gözlerini elinde uğraşıp durduğu yeşil ota indirip onunla oyalanmaya devam ederken kısa bir düşünme sürecinden sonra cevapladı onu.

"Senin olduğun sürüye dâhil olmak istiyorum sanırım..."

Gözlerini elindeki bitkiden çekip şimdi Jeon'a doğru baktığındaysa, dudaklarını sertçe birbirine bastırdığı gördü onun. Thita,
"Ben bir sürünün mensubu değilim ve konumum itibariyle de olama-" Dediğinde, omegadan yükselen şu aldığı buram buram tatlımsı mistik koku ile duraksamıştı bir an için heceleri.

Taehyung, ne yaptığını bilir bir tutumla Jeon'a doğru uzattığı eliyle onun siyah uzun tutamlarına ilişen bir poleni yavaşça almış ve elini çekerken thitanın yanağını okşamayı da ihmal etmediğinde,