Merhaba...
Az önce sosyal medya da gezerken bir köpek videosuna denk geldim. Köpeği bağlamış, yakıyorlardı. Çıkardığı sesleri tahmin edebiliyorsunuzdur. Böyle videolara denk geldikçe insanlığımızı sorguluyorum. Ne yapmıştı o köpek, canlı canlı yakılarak ölmeyi hakedecek?
Alarmın sesiyle gözlerimi araladım ve kafamı Derin'e çevirdim. Derin'i yatağında uyurken gördüğümde gülümsemeden edemedim. Cenin pozisyonu almıştı. Bundan dolayı olsa gerek vücudu küçücük gözüküyordu. Gözlerimi ovuşturup yatağımdan çıktım. Çıktığım gibi ürperdim. Sıcacık yorganın altından çıkmak ne kadar iğrenç hissettirir bilirsiniz...
Vücudumu rahatlatmak adına kollarımı ve bacaklarımı gerdirdim. Bir yandan da Derin'e bakıyordum hala... Acaba o da benden erken gittiği gün, böyle beni izlemiş miydi? Düşündüğüm şeyin korkusuyla gözlerimi tavana çevirip sessizce dua etmeye başladım. "Allah'ım lütfen uyurken güzel görünüyor olayım. Allah'ım nolur." Açtığım ellerimi "Amin." Diyerek yüzüme kaparken gelen kıkırtı sesiyle hemen ellerimi yüzümden çektim. "G-günaydın. Neye gülüyordun?" Diye anlamamazlıktan gelerek sorduğum soru Derin'i keyiflendirdi. Dilini ön dişlerinde gülümseyerek gezdirdi ve "Merak etme, uyurken çok güzelsin." Dedi.
Duamı gerçekten duymuş olmasının rezilliği ve söylediği cümlenin farkındalığıyla utandığımı hissettim. Demek ki beni uyurken izlememiş olsa bile incelemişti. Bununla yetinebilirdim.
"Hadi bir an önce giyinip aşağı inelim." Cümlemi sesimle dışa vuruyorken kıyafet dolabıma ilerliyordum. Derin'de onaylayan mırıltılar eşliğinde kendi dolabına yöneldi. Formamı dolabımdan çıkardıktan sonra üstüne giymek üzere sweat aramaya başladım. Pembe, mavi ve turuncu... Üç sweat arasında kalmış, kafayı yemek üzereydim. Bir o sweate bir bu sweate bakarken Derin yanıma geldi. Gözleri gözlerimi takip ederek sweatlere erişti. "Hmm. Kesinlikle pembe olanı giymelisin. Senin rengin pembe." Tıpkı onun renginin siyah olduğu gibi...
Derin'i yada beni hiç tanımayan biri bile, odamıza baksa hangi renk olduğumuzun tanısına varabilirdi. Pembe ve siyah... Çok zıt renklerdik. Oysa zıt renkler hep bir arada kullanılmaz mıydı?
||||
Gerçekten nefret ediyorum. Çok nefret ediyorum. Aşırı nefret ediyorum. Allah belanı versin matematik!
Bunaldım yahu. Ebru'ya fısıldayarak "Kaç dakika var?" Dedim. Ebru sırıttı. " Beş dakika daha dayan." Şükürler olsun. Sanki zaman matematik derslerinde yavaşlıyordu. Acaba şuan Derin'in dersi neydi? Evden çıkmadan önce siyah sweatlerimden birini -zaten iki üç tane- ona giydirmiştim. Yakışmıştı. Sonuçta sabah dediğim gibi, onun rengi siyahtı.
Okulumun bilindik zil sesi kulaklarıma iliştiğinde sevinçle yerimden kalktım. Bu sevincimi farkeden matematik hocası tip tip bana bakmaya başladı. Umursamadan Ebru'yu elinden tutarak sıradan kaldırdım ve peşimden kantine sürükledim.
"Atıştırmalık birşeyler alalım diyecektim bende." Dedi Ebru. Adımlarımı hızlandırırken "Canım çilekli süt çekiyor." Dedim. Ebru muzlu sütü, bende çilekli sütü çok severdim. Kantine vardığımız da aklıma Derin geldi. 'Keşke onu da sınıfından alsaydık' diye geçirdim içimden. Ebru'yla kantinin sırasına girerken telefonumu çıkardım ve Derin'e sms attım.
'Ebru ile kantindeyim. Gelmek ister misin?'
'Ne yapacağım ki gelip?'
'Atıştırmalık alıyoruz. Faydalanmak istemez misin? (:'
'Geliyorum.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Girls Like Girls
ChickLitHomofobikler lütfen okumasın! GirlxGirl Hikayesidir. [Aniden bileklerimden tutup beni kendine çevirdi. Derin ile lavabo fayansının arasında kalmıştım! Kalbim dışarıya çıkmak için göğüs kafesimi zorladı. Yüzü yüzüme yaklaştıkça ben kafamı sallıyordum...