Karakterler hala yeterince yakınlaşmış değiller. Derin daha soğuk bir kişilik olduğundan dolayı bu. Ama Mine'nin neşesi ile bu işi yoluna koyacağım.
İyi okumalar günışıklarım!
Eğer şuan, bir elinizde valizinizle evinizin kapısında annenizin öğütlerini dinlemek zorunda bırakıldıysanız; siz bensiniz."Anneciğim dikkatli olacağız tabi. Hem her gün ararız seni biz. Aklın kalmaz bizde"
Annem sevecen bir şekilde gülümseyip Derin ile ikimize sarıldı. Ben annemin sarılışına karşılık verirken Derin'in öylece durması istemsizce sinirimi bozdu. Annemi üzüyordu... Anneme doladığım bir kolumu çektim ve aşağıdan Derin'in kolunu kavradım. Kavradığım gibide annemin omzuna attım. Annem Derin'in sarıldığını görünce yüzünde ki gülümseme o kadar büyüdü ki... Belediye çukuru gibi gamzeleri oldu valla.
Babamlada annemle yaptığımız konuşmaları yapıp vedalaştık. Servis gelmişti. Derin ile valizlerimizi servisin bagajına yerleştirip servise girdik. Ebru arka koltukta oturuyordu. Bizde onun yanında ki yerimizi aldıktan sonra Ebru'nun kampla ilgili planlarını dinlemeye koyuldum. Ve göz ucuyla son kez annemi kontrol ettim.
||||
"Üstteki benim aşkolar!" Diye cırlayarak yatağın merdivenine koştu Ebru. Yüzümü buruşturarak, "aşko ne lan?" Dedim.
Ebru bana dil çıkarıp yatağına yayıldığında sırıttım. Derin diğer ikili ranza yatağın alt katına ilerledi. Bende onu rahatça görebileceğim düşüncesiyle Ebru'nun altında ki yatağa yöneldim. Odalar 4 kişilikti ve şuan 4. Kişi burda yoktu. İnşallah gelmezdi de biz bize olurduk oda da.
İç sesimin zıttı olarak odanın kapısı açıldığında kaşlarımı çattım. Elinde pembe valiziyle pembe uzun saçlı, mavi gözlü bir kız girdi. Bismillah yarabbim... Neler yaratıyorsun sen?
Kız üstünde ki pembe cropla beraber pembe hastası olduğunu iyice belli etmişti. Kaşları bile pembeydi! Etkilendiğimi belli etmede- ne? Ulan Mine... Sen iyice azıttın he. Azma azmaaa!
Boğazımı temizledim ve kıza elimi uzattım. "Selam, ben Mine." Kız çok sıcak bir şekilde gülümsedikten sonra uzattığım eli tuttu ve "Bende İlay. Memnun oldum." Dedi. Bakışlarını benden çekerek odada gezdirdi. "Sizinlede tanışmak isterim. Ne de olsa kamp bitene kadar aynı odadayız." Derin gözlerini kısarak onu inceledi. Ardından dudaklarında yamuk bir gülüş peydah oldu. "Derin. Memnun oldum. Çok güzelsin." Dediğinde ağzım şaşkınlıkla aralandı. Derin... İltifat etmeyi bilir miydi? Vay be.
Kız teşekkür ederek bir eliyle saçını kulağının arkasına itti. Açıkta kalan kulağında lgbt bayrağı dövmesini gördüğümde, içimden okkalı bir küfür savurdum. Derin'de sinyali almıştı. Ona göre davranıyordu. Onları ardımda bırakarak valizime ilerledim ve valizimdekileri bana ait dolaba yerleştirmeye başladım. İlgimi onlardan tamamen çekmiştim. Çünkü sinirlerim bozulmuştu.
||||
Kamp alanı, düz ayak localardan oluşan bir alandı. Dairesel şekildeydi ve, locaların tam ortasında geniş bir havuz vardı. Locaların arka kısmında kalan bölgede ise basket sahası, voleybol alanı ve koruluklarla çevrilmiş bir orman vardı. Patika yollara sahipti. Patika yollar bittikten sonrasına geçiş yapılmıyordu zaten. Koruluklarla kapatılmış, uyarı tabelaları asılmıştı.
Tüm gün Ebru ve Derin ile kamp alanını keşfetmiştik ve elimizde bu bilgiler vardı. Ha birde, sahunası vardı...
Şimdi ise akşam yemeğindeydik. Self servisti. Ve uzun sıralar halinde masalar vardı mekanda. Elimde ki çatalla yemeğimi eşelemeye son verip kızların konuşmasını dinlemeye koyuldum. İlay kendinden bahsediyordu. "Yani her 15 tatilde geliyorum buraya. Haliyle çoğu devamlı müşteriyle arkadaşım. Hepiniz tanışırsınız zaten." Dediğinde bakışlarım Derin'e kaydı. İlgisiz görünüyordu. Ve bu hoşuma gitmişti. İlay'a olan sabah ki tavırlarından eser kalmamıştı. Belki de ondan hoşlanmadığına karar vermişti.
Düşüncelerime omuz silktim. Öyle yada böyle, beni ilgilendiren kısım ona hissettiklerimdi. Bana bir ay öncesinde gelip bir kıza aşık olacağımı söyleseniz... Gülmekten konuşamazdım. Derin'e olan hislerim, her yönden yanlıştı. İlki onun üvey bile olsa aynı çatı aldında yaşadığım kız kardeşim olmasıydı. İkincisi ise hemcinsim olması...
İnsanlar ne düşünecekler? Birine söylersem tepkisi ne olacak? Dışlanacak mıyım? En önemlisi.... Derin benim gibi hissediyor mu? Benden iğrenir mi?
Düşüncelerim o kadar ağır geldi ki bir an... Kendimi bu kadar değersiz görüyor olmam kalbimi acıttı.
İnsanların düşündüklerinin ne önemi vardı? Birine söylediğimde alacağım tepkinin ne önemi vardı? Dışlansam ne önemi vardı? Derin benim gibi hissetmiyorsa ne önemi vardı? Benden iğrense ne önemi vardı!?
Ben böyleydim. Beni benden başkası ilgilendirmezdi. Diğerleri benim hakkımda en fazla bir saat düşünüp konuşurlardı. Sonra biterdi... Ama ben! Ama ben seçtiğim hislerimle, aldığım o kararlarla bir ömür yaşayacaktım.
Beynimin sağ ve sol tarafı inatla kapışıyordu. Mantık ve duygu. Çok zıttı. Sürekli savaş halindelerdi ve kazanan taraf olmuyordu. Düşüncelerimi susturmak adına uyumaya karar verdim. Tek bir lokma bile almadığım yemeğimi bırakarak, masadan kalktım.
"Mine nereye?" Ebru'nun sorusunu es geçip ilerledim. Kendimi iyi hissetmiyordum. Çok mu büyütüyordum? duygularımdan mıydı bu korku, mantığımdan mı?
Odama vardığımda havlumu hazırlayıp duşa girdim. Suyu ılık yapmıştım. Vücudumdan akan ılık su damlacıkları, tenimin her bir santiminde geziyordu. An ve an rahatladığımı hissetiyordum. Elimi boynuma attım ve başımı geriye atıp boynumu sıvazladım. Sarı saçlarımın rengi koyulaşmış, ağırlıkları artmıştı.
Başıma yük binmiş gibi hissettim bir an. Bunun sebebi ağırlaşan saçlarım mıydı, düşüncelerim mi? Bilmiyorum. Suyu hızlıca en soğuk moduna aldım ve kafamdan aşağı tuttum. Soğuk beni ürpertmişti. Hasta olmazdım umarım...
Duşumu hallettikten sonra kendime geldiğimi hissettim. Herşeyi çok düşünüp kendimi zorladığım için kızgındım. Üstüme üşüdüğümden dolayı uzun kollu bir pijama takımı geçirdim. Takıma kırmızı ve beyaz tonları hakimdi. Saçlarımı tarama gereği duymadan, hızlıca havluyla kuruladım. Olduğu kadar artık...
Şimdi uyuyabilirdim. Kampa geldiysem adam gibi eğlenecektim. Bu gereksiz ergen ruh hallerimi takınmayacaktım.
Yarın güzel olacaktı...
[Devam Edecek]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Girls Like Girls
Chick-LitHomofobikler lütfen okumasın! GirlxGirl Hikayesidir. [Aniden bileklerimden tutup beni kendine çevirdi. Derin ile lavabo fayansının arasında kalmıştım! Kalbim dışarıya çıkmak için göğüs kafesimi zorladı. Yüzü yüzüme yaklaştıkça ben kafamı sallıyordum...