bölüm²

1.1K 61 43
                                    

[Sayfa 2]

Onun hep Voldemort'ta karşı bir hayranı vardı. Bunu benle konuşurken dile getirirdi hep. Nedendir bilinmez fakat... fakat ben böyle konuşmasından hoşlanmıyordum.
Evet... evet belki bana seçim hakkı tanınmayacaktı. Ama benim zihnim hiçbir zaman Voldemort'un himayesi altına girmeyecekti. İçimde beslediğim küçük umutlar hala kalbimde barınıyordu ve ben onları dışarı salmayı düşünmüyordum. Ve ben... ben inanıyorum ki Regulus'ta değişecekti.



Black kız kardeşler yanlarına Malfoy kız kardeşlerini de almış, koridorlarda volta atıyorlardı.

Şöyle diyeyim; insanları çıldırtıyorlardı.

Aralarındaki Veronica ve Andromeda bundan sıkılmış olacak ki gitmeye karar verdiler.

Bunları kızlara dile getirdikten sonra olumlu cevap aldılar. Olumlu dediğim de aslında "Ne haliniz varsa görün." demek gibi birşey onların dilinde. Şüphesiz okuyan herkes biliyor.

"Nereye gidelim?" diye sordu Andromeda Veronica'ya. Pek yaratıcı bir cevap vereceğini bilmese bile onun da fikrini almalıydı.

"Bilmem. Sessiz ve sakin bir yer olsun yeter, sence nereye gitmeliyiz?" diye cevap verdi Veronica.

"Oh, senin fikrin güzelmiş.O zaman Kara Göl'e gidelim. Ne dersin?" dedi Andromeda.

"Harika fikir." dedi Veronica da. Ardından birlikte okuldan çıktılar ve Kara Göl'e doğru yürümeye başladılar. Oraya gittiklerinde ne kadar yanlız olacaklarını düşünselerde birileri vardı. Gölün kenarına oturmuş, konuşuyorlardı.

Kızın saçları omzundan aşağıya inmiyordu. Yanında da kızıl saçlı gözlüklü bir çocuk oturuyordu.

Tabiki de Molly ve Arthur'du bunlar.

Birbirlerine bakıp tebessüm ettiler kızlar. "Bence rahatsız etmeyelim." dedi Veronica.

"Bencede."diye karşıladı onu Andromeda.

Kara gölde oturup zaman geçiren gençleri görünce gözleri parladı Andromeda'nın.

"Ha, bir dakika!" dedi bir anda.

"Veronica, üzgünüm fakat Ted ile buluşmam gerekiyor. Bizimkiler yüzünden tamamen aklımdan çıkmış." dedi Andromeda.

"Önemli değil" dedi Veronica.

"Gözlerinden ve yüzünde oluşan gülüşten okunuyor. Umarım sana kırılmaz. Hadi git Meda."

Tekrar gülümsedi Andromeda. Ardından oradan ayrıldı ve hızlı adımlarla okula doğru yürümeye başladı.

O gittikten sonra Veronica'da heybetli okula doğru döndü, yürümeye başladı. Bir ara durdu.

Başını göğe çevirdi. Gözlerini yumdu, sadece varolduğunu hissetti, burnuna ise ağaçların ve çiçeklerin kokusu hücum etti.

Bir süre daha böyle kalmayı düşünüyordu ki tanıdık bir ses kulaklarını ele geçirdi.

Bu sesi her duyuşunda bedeni heyecanlanıyordu.

"Burada ne yapıyorsun sen yanlız başına?" dedi Regulus.

"Bu anı bozduğuna hiç şaşırmadım. Böyle bir işi ancak sen yaparsın kıvırcık." dedi Veronica gülümsememeye çalışırken.

r.a.b & v.c.m | regulus arcturus black ⌱Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin