bölüm⁵

624 50 9
                                    

[Sayfa 5]

Regulus, okul bittiğinde ve bütün öğrenciler yuvalarına döndüğünde bana hep mektup yazardı. Bazen mektupları alırken veya yazarken ailemden birilerine yakalandığım olurdu. Fakat bu benim için kötü bir sonuç doğurmadı. Çünkü ailemde bir ölüm yiyendi ve Black'ler de Voldemort'a karşı bir hayran duyuyordu. Regulus'un öyle büyümesi her zaman benim kalbimde küçük bir yara izi bıraktı. Hep yanlız kaldığımda düşünürdüm, umarım değişmezsin Regulus...Umarım sende o kara büyüye kapılmazsın...umarım.

"Şu iksircinin ödevleri ne kadar da zor oluyor!? Hayır sanki dünyayı kurtaracaksın, ne diye bu kadar ödev veriyorsun. Hadi verdin diyelim, niye zor oluyor?!"

Roxy, elinde iksircinin ödev kağıtları ile içeri girdiğinde Veronica elindeki kitabı bırakmıştı. "Sen de hâlâ kitap okumanın peşindesin."

"Ben o ödevleri çoktan yaptım Roxy." dedi Veronica. "Sen koridorlarda volta atarken ben ödev başındaydım."

"Yıl sonu gelmiş, hâlâ ödev veriyor. Sende hemen yapıyorsun."

"Of! Zaten yıl bitiyor, yapacağın ödev kağıtları en son kaleminin ucunun değdiği kağıtlar olacak. Hemen bitir."

"Homon botor."

"Hâlâ burada mı oyalanıyorsun sen? Hadi dedim, yoksa bitmez o ödevler."

"Ben mi senin ablanım sen mi benim ablamsın?"

"Hayır, üstünlük falan taslamıyorum. Sadece beyin seviyem senden yüksek. Aramızdaki tek fark bu."

"Oromozdoko tok fork bo." dedi Roxy. "Ben Sirius'un yanına gidiyorum."

Roxy'nin ağzından kaçırdığı son kelimeler ile Veronica aslında hiçbir tepki vermedi.

"Sirius?"

"Evet, Sirius."

"Son zamanlarda onunla mı takılıyorsun? Hani sen çapulcuların hepsine bir sinir kapıyordun."

"Patiayak hariç demiş miydim?. O.. o benim ruh eşim. Şimdi beni bırakırsan onun yanına gideceğim."

Veronica bir şey deme zahmetinde bulunmadan Roxy odadan çıktı.

Roxy ortak salondan çıktıktan sonra Veronica bir daha kitabı almadı. Gözleri yorulmuştu.

Kafasını yukarı doğru tutup, ensesini koltuğa dayadı. Ve gözlerini yumup dinlenmesini umdu.

Birkaç dakika sadece ölüm sessizliği kaplamıştı ortak salonu. "Bücür!"

Regulus'un sesi ve kokusu odayı kaplayınca birden açtı gözlerini Veronica. "Kıvırcık!"

Veronica aniden kollarını Regulus'un boynuna dolamış bir şekilde buldu. Regulus hiç şaşırmadan ve sorgulamadan kolları ile Veronica'nın belini sardı. Belki ikiside yaptıkları harekete şaşırmıştı. Fakat bir süre böyle kaldılar.

"Özledin mi hayırdır, sarılınca bi yumruk yemedim karnıma" dedi Regulus. Yüzü hâlâ Veronica'nın boynuna gömülüydü.

"Çok meraklıysan hemen şartları yerine getirebilirim." dedi Veronica.

"Çok uzun zaman oldu herhalde görüşmeyeli." dedi Regulus hâlâ aynı pozisyondaydı.

"Evet, yaklaşık 1 gece." dedi Veronica gülerek. "Seni en son uyumadan önce gördüm, o kadar."

"Ve bu bile fazla gelmiş sana." dedi Regulus.

"Evet." dedi Veronica. "Ne, bir dakika hayı-"

"Beynin önce konuştu, ağlayabilirsin. Peçete yerine çikolata çöpü vereceğim. Merak etme Veronica, yanındayım."

"Bazen hiç olmadığın kadar gıcık olabiliyorsun"

"Tamam ağla bakmıyorum."

Veronica, hafifçe kafasına vurdu.

Daha doğrusu ona göre hafif olan bir vuruştu, Regulus öyle demiyor.

"Şey demiş miydim?" dedi kafasını ovalarken, "Senin yanında can güvenliğim yok"

Veronica sırıttı.

Regulus hâlâ kafasını ovalıyordu ve genç kızın tebessümüne odaklanmıştı.

Ve o bundan asla ama asla şikayetçi değildi.

Ve o bundan asla ama asla şikayetçi değildi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Burası bizim.. yuvamız."

"Burası bizim kalbimize açılan bir pencere." dedi Regulus." Göğe rahatça bakabildiğimiz tek yer."

"Gökyüzü bizim kalbimiz."

"Senin kalbin." dedi Regulus. "Ve ben gece gündüz bu manzarayı izleyebilirim."

Hafif bir tebessüm etti genç kız Regulus'a doğru. Çok hoşuna gitmişti ama Veronica Veronica idi.

Duygularını mimiklerine yansıtamadı

"Gökyüzü senin tebessümün."dedi Veronica.

"Ve ben gecenin karanlığında ay çıktığında bile izlerim bu manzarayı. İster güneş olsun her yeri aydınlatsın. İster gece olsun bizi kendi karanlığında boğsun. Ben her zaman izleyebilirim."

Bu sefer Regulus tebessüm etti genç kıza. Bir süre birbirlerinin gözlerine baktılar. İkisi de tuhaf hissetmişti.

Daha önce hissedemedikleri kadar...tuhaf.

"Hadi, okula dönelim. Biraz soğudu burası." dedi Regulus, "Hasta olmanı istemiyorum."

"Oh, tamam" dedi Veronica.

Ve birlikte okula doğru yürümeye başladılar.

Herşey yolundaydı şuan.

Ama gelecek, kendini daha yeni yeni belli ediyordu.

&

Niye bu kadar şirinsin Reg?_

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Niye bu kadar şirinsin Reg?
_

Oy atıp, yorum yaparsan
çok çook sevinirim.

r.a.b & v.c.m | regulus arcturus black ⌱Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin