Bilinmeyen Numara: Kendine iyi bak, gün gelir ben bakarım.
Karantina günlerinde canınızın sıkıntısı gitsin diye geri döndüm, hem beni çok zorlamayacak bir kurgu, hem kolay yazabileceğim hem kafa dağıtabileceğim falan... Veee çok sık bölüm gelecek h...
Her bölümün başında alttaki satıra benim için bir şarkı sözü bırakabilir misiniz?
"Çok güzel bir gülümsemen var, bence sende Samsunlusun benim gibi..."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
@ilbilgehb: Götür beni aya aya.
320 beğeni, 1 yorum
@tcsamsunspor55: Sen yeter ki iste...
* * *
Odamı talan ettim. Yatakların altları, bazaların altları, kitaplıkların üstü, Samsun'u yazdığım bir defter aradım. Bir kağıt parçası, bir günlük, bir mektup...
Kapım tıklatılınca nefes nefese kaldırdığım yatağı geri indirdim. Üzerimi düzeltip, "Gel." diye seslendim.
Yorulmuştum ve nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Kapı yavaşça açılınca annem girdi görüş açıma.
"Kızım?"
Yanaklarım ateş gibi yanıyordu muhtemelen kıpkırmızıydı. Saatlerdir durmadan etrafı değişip duruyordum bir şeyler bulurum umudu ile etrafta dört dolanıyordum.
"Niye nefes nefesesin? Bir şey mi oldu?"
Başımı olumsuz anlamda sallayıp ellerimi kalbime bastırdım. "Spor yapıyordum biraz." diye yalan söyledim. Ama yalan sayılmazdı spor yapıyor sayılırdım.
"Yeniden mi başladın?"
Annemin gözleri parlayıp gülümseyince içim bir tuhaf oldu.
"Önceden de egzersiz falan yapardın bir uygulama yüklemiştin telefonuna."
Kaşlarımı kaldırdım.
"Öyle mi? Yani şey evet öyle bir şeyler hatırlıyor gibiyim. Uygulamanın ismi neydi?" diye sordum.
Bir süre düşündü. "İsmini hatırlamıyorum ama resmini görsem hatırlarım."
Cebinden telefonu çıkardı.
"Anne benim diğer telefonum nerde? Kazadan önceki telefon?"
Telefonuyla bir yerlere girerken, "Kırılmıştı herhalde. Çalışmadığı için atmış olabiliriz. Sim kartı da dahil her şey paramparça olmuştu bizde yeni telefon alalım dedik tamir edilecek gibi değildi."
Elindeki telefonu bana uzattı. "Bak bu uygulamaydı önceden kullandığın."
Cebimden kendi telefonumu çıkardım ve uygulamayı indirdim.
"Teşekkür ederim. Bunu kullanmaya devam edeceğim. Daha profesyonel olur." Gülümsedim.
"Benim başka defterim var mıdır sence?" diye sordum.
Kitaplığıma doğru baktım.
"Her şeyin orda olmalı. Bir bir şeyin yerini değişmedik."
Başımı salladım. Sen niye gelmiştin diye sormak istemiyordum. Çünkü onu kırmak en son istediğim şeydi...
"Otursana anne, bir şeyler anlatırsın yine bana."
Odamdaki ufak koltuğa oturduk beraber. "Başka kuzenim var mıydı benim?"
Amcamın çocuklarıyla tanışmıştım, bir Antalya'da olan var onunla görüşemedik henüz. Ama görüntülü aramıştı. Nesil'in ablası evlendiği için Antalya'daydı ve henüz Trabzon'a gelemediği için görüşmemiştik. Dayılarımın ve teyzelerimin çocuklarını da tanıyordum. Ama Ali Asaf kimdi, nerden tanıyordum bilmiyorum. Belki bir bağlantı yakalayabilirim diye annemin ağzını aradım.
"Nasıl yani? Anlattık ya tüm kuzenlerini." dedi. "Yani evet ama kuzenlerimden başka akrabamız yok muydu bizim samimi olduğumuz?"
Annem kaşlarını kaldırdı. "Yani elbette var ama kimi anlatabilirim ki sana dur bir düşüneyim. Babanın kuzeni Emine'nin kızları var yazın bizim köye gelirlerdi onlarla görüşürdün. Yine babanın kuzeninin çocukları olurdu köye gelen çok samimi değildiniz ama yine bir araya gelince iyi vakit geçirirdiniz."
Yutkundum. "Peki İstanbul'da, Samsun'dan falan?"
Arkasına yaslanıp düşündü. "Benim dayımın kızları var. Onun çocukları var. Yazın onlarla görüşürdün."
Biraz daha detaylı anlatmasını istiyordum ama nasıl sorabilirim ki...
"Kim mesela? Tanıttınız mı onları bana?"
Başını olumlu anlamda salladı. "Mehdi dayının karısı. Benim dayımın kızı."
Gözlerimi büyüttüm. "Cidden mi? Dayım ve Hale yengem kuzen miydi yani?" Başını olumlu anlamda salladı.
"Yavuz ve Fatma da hem benim kuzenim hem senin abinin çocukları hem de kuzeninin çocukları oluyor?"
Bu karmaşaya güldüm. "Ay çok garip."
Annem de benimle birlikte gülünce, "Ee başka kuzenin var mı senin? Dayımın kızları demiştin?"
"Hale yengenin ablaları var. Meyrem ve Fahriye. Fahriye'nin çocuğu yok, malesef olmuyor. Eğer olsaydı senle yaşıt olurdu ama yıllardır uğraşıyorlar olmadı." Bu dediğiyle yüzüm düştü. Üzülmüştüm. Umarım Allah gönüllerine göre verirdi. Tüm çocuğu olmayanlara...
"Meyrem ablanın da üç çocuğu var."
Üç çocuk...
"Meyrem abla dedin, senden büyük mü?"
Annem başını olumlu anlamda salladı. "Evet benden büyük. Ama ben biraz erken evlendiğim için o benden çok sonra evlendi, çocukları senden küçükler."
Kaşlarımı kaldırım.
"Öyle mi? Onlar kim?"
Çok yaklaştığımı hissediyordum.
"En büyük oğlu senden ay olarak küçüktür diye tahmin ediyorum. Çünkü ben Meyrem ablanın düğününe gittiğimde sana hamileydim."
* * *
HADİ BAKALIM KOLAY GELSİN İLBİLGE HATUN! MSPEÖXPEÖDPE
Koskoca 30 bölüm devirdik hemde 1 ayda. Bu gerçekten çok az rastlanan bir durum yani günde 3 bölüm falan atmıştım baya hızlı gittik.
O yüzden şu satıra kocaman bir yorum alayım mı?
Hadi karakterleri yazayım aşağıya sizde onlarla ilgili izlenimlerinizi yazınnnn
İlbilge Hatun?
Ali Asaf?
İlbilge'nin ailesi?
Nes?
29 Nisan 2020 Doğum günün kutlu olsun nice mutlu senelere bugün doğan sen! İyi ki varsın ❤️
