⇝✩ 7

2.5K 155 114
                                    

Güneş odayı aydınlatırken yavaş yavaş uyanmaya başlıyordum. Üzerimde nedenini bilmediğim bir yorgunluk vardı. Aslında geceleri hep erken uyur, sabahları enerjik kalkardım.

Chaeyoung noona kapıyı tıklatarak uyanıp uyanmadığımı kontrol etmeye başlayınca mırıldanarak uyandığımı söyleyip banyoya ilerledim. Çişimi yaptım, dişlerimi fırçalayıp yüzümü de yıkadıktan sonra tekrar odama girdim.

Odam her zaman derli toplu oluyordu. Noona her gün özenle temizleyip topluyor ben ise dağıtmamaya çalışıyordum.

Giriş kapısının önünde yatağım, yan taraflarında koltuk, çalışma masası, büyük kıyafet dolabı ve birkaç küçük eşyam vardı. Odayı kendi zevkime göre dizayn ettirmiştim.

Dolaptan okul kıyafetlerimi çıkarıp giydikten sonra saçlarıma da bir kaç şekil verdim ve salona geçtim.

Yemeğimi bitirdikten sonra 'afiyet olsun' deyip masadan kalkarken aklıma bu gün dersten sonra bay Min'le buluşacağımız geldi. Babamdan izin almalıydım ama ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Yalan söylemeyi beceren bir insan değildim ki ben, becersem bile bu adam asla babam olmazdı.

Yapacak birşey yok, chim chim.

Boğazımı temizleyerek "ş-şey baba bu gün eve biraz geç dönebilir miyim?" diye sorduğumda

"Tae oğluşum buraya gelse olmaz mı bebeğim?" cevabımı almıştım

"Taetae'nin bu gün özel dersi var. Ben bir öğretmenimle olacağım. Lütfen izin ver babişko lütfen lütfen. Eğer izin vermezsen chim chim ağlar ki. Hatta ağladı bile ühühühü"

"Tamam başımın belası git bakalım ama sonra konuşacağız" diyerek 'kim bu öğretmen' bakışlarını üzerimde gezdirmişti.

"Seni çooook çooook seviyorum babiş" yüzüne öpücük kondurduktan sonra noona'yı da öperek evden çıkmıştım.

Arabaya ilerlerken önünde dünyanın en yakışıklı şöförünü gördüm.

"Good morning worldwide handsome chaffeur"

"What do you mean?" çok değişik adamdı. Günaydını bilmiyor wdym'i biliyordu

"Hyung yaa sen de sadece bunu biliyorsun"

"Ne yapayım? biz sizin gibi özel okullarda okumadık beyefendi. Hadi bin arabaya daha bir ton işim var"

"Özür dilerim hyung ama senin önceliğin benim" şaka yapıyordum tabiki de

"Demek senin için sadece bir şöförüm ha? ben böyle hayal etmemiştim. Ayrılıyorum işten. Ha bu arada siz beni kovamazsınız ben kendim istifa ediyorum. duyuyor musunuz bay Park?"

"Hyung biraz daha bağırırsan babam gerçekten kovacak seni. Hadi gidelim"

Bir kaç yalvarışın ardından ikna edebilmiştim onu.

"Buyurun Park efendim olan Jimin. Ben sizi ders bitene kadar burada bekleyeceğim"

"Hani işlerin vardı?"

"Ben kimim ki işlerim olsun. Önceliğim sizsiniz"

"Hyung yaa ben gerçekten şaka yapmıştım. Her zaman sen beni güldürürsün bu sefer de ben yapmak istedim. Özür dilerim bir daha olmaz. lütfen git ve işlerini hallet"

English Teacher~ PJM MYG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin