22

13.7K 1.1K 1.1K
                                    

Harry bir kez daha heyecanla okula gitmek için hazırlanmıştı. Geçen yılın aksine Draco ile mektuplaşmış ve bir kez görüşmüşlerdi. Ancak ondan sonra bir kez daha görüşme riskini alamamışlardı. Damien yerine bir başkasına yakalansalardı. Olaylar büyük bir kaosa sürüklenirdi.

Her yıl gelen okula davet ve derslerin araç gereç listesiyle birlikte geçen yıl girdikleri sınavların sonuçları da gelmişti. Harry fena sayılmazdı kendince. KSKS, Biçim Değiştirme ve Tılsım Olağanüstü idi. İksirden ise geçer not almayı başarmıştı ki kendi başına bir olağanüstüydü.

Bu yıl Harry altıncı sınıfa başlarken Damien dördüncü sınıfa başlıyordu. Amy ise üçüncü sınıfa başlayacaktı. Weasley ikizleri okuldan mezun olmuş kendi şaka dükkanlarını açmıştı. Weasley ailesinden okula giden iki çocuk kalmıştı. Ron ve Ginny Weasley.

Sirius ve Amy ile tren istasyonunda buluşmuşlardı. Amy arkadaşlarını görünce onlarla vedalaşıp önden ayrılmıştı. Anneleri her yıl olduğu gibi Damien'ı uslu durması için uyarmıştı. Damien ona gözlerini devirmiş ama "Tamam anne." demekten de geri durmamıştı. Sirius ve anne babasıyla vedalaşıp trene bindiler.

Damien Harry'nin kulağına yaklaşıp fısıldadı. "Malfoyla çıkmak gibi affedilmez bir şey yapan sensin ama her yıl azar işiten benim. Bu nasıl oluyor?"

Harry ona güldü. "Çünkü sen çok dürüstsün. Bense birilerinden biraz sinsilik kapmış olabilirim."

Damien ona güldü. "Seni pis sinsi yılan."

Harry ona gülüp "Sessiz ol." dedi. "Birileri duyacak."

Damien ona göz kırptıktan sonra arkadaşlarını bulabilmek için ilerlemişti. Harry geçen yıl Draco'yu bulabilmek için Hermione ve Ron'u arıyormuş gibi yapmasını hatırladı. Kendi kendine gülümsedi.

Tek tek kompartımanlara bakarak ilerledi. Draco'nun Pansy ve Blaise ile birlikte bir kompartımanda oturduğunu görünce o kompartımanın kapısını açtı. "Hermione ve Ron'u arıyordum ama görünüşe göre burada değiller." dedi Harry gülerek.

Draco da ona gülümsedi. Ayrıca onu inceliyordu. Bir aydır birbirlerini görmüyorlardı. "Öyle mi?" dedi. "Bende birazdan Pansy ve Blaise'i aramaya çıkacaktım."

"Hala çıkabilirsin." dedi Harry ona gülümseyerek. Yüzlerindeki gülümseme giderek büyüyordu.

Draco, Harry'i kolundan tutup içeri çekerken kompartımanın kapısını ve ardından perdeyi kapattı. Harry'nin sırtı kapıya yaslanmıştı. Draco ise kollarını Harry'nin başının yanlarına koymuştu. Alnını onun alnına yasladı.

"Ma-Malfoy?"

"Seni özledim."

Harry kızardı. Böyle şeyleri insanların önünde yapmıyorlardı. Sadece yazınki buluşmalarında Harry Hermione'nin önünde ona sarılmıştı ve bu ondan bile daha utanç vericiydi. "Be-Bende."

"Lanet olsun." diye homurdandı Pansy. "Bende sevgili istiyorum."

Arkadaşının sesiyle kendine gelen Draco geri çekildi. Pansy'e dönüp sırıttı. "Senin zaten bir nişanlın yok mu?"

"Parkinson'un bir nişanlısı mı var?" diye şokla sordu Harry.

"Hemde iki yaşından beri." dedi Blaise, Draco'ya katılarak.

Pansy onlara göz devirdi. "Görmediğim ve sadece adını bildiğim bir nişanlı."

"Kim?" diye merakla sordu Harry.

"Astoria Greengrass. Bizden iki yaş küçük o doğunca ailelerimiz büyünce evlenmemize karar vermiş. Ama kısa süre sonra sonra babasının işi yüzünden Amerika'ya taşındılar ve onu görmedim bile. İşte evleneceğim kişi hakkında tüm bildiklerim bu kadar. Babamlar ara sıra mektuplaşıyor, sanki nişanlı olanlar biz değiliz de onlar."

Challenge -DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin