24

13K 1.1K 2.5K
                                    

Yılın son Quidditch maçıydı ve mayıs ayı olmasına rağmen hava lanet derecede fırtınalıydı. Oyuncular değil topları birbirlerini bile yağıştan dolayı zor görüyordu. Ancak kötü hava şartları hiç bir zaman Quidditch maçlarının iptal olması için yeterli bir sebep olmamıştı. Fırtınadan korkan bir oyuncuya Quidditch oyuncusu denemezdi.

Maç Slytherin ve Gryffindor arasındaydı. Üstelik iki takım arasındaki puan fark o kadar azdı ki maçı kim kazanırsa kupayı da o kaldıracaktı. Dolayısıyla bu rekabetli ortam velileri de gaza getirmişti. Sadece oyuncuların velileri değil, neredeyse tüm Gryffindor-Slytherin velileri maçı izlemek için gelmişti. Gelenlerin hepsi zaten iki binanın mezunuydu ve binalar arasındaki rekabet onları maça çeken asıl şeydi. Hepsi kupayı kazanmaktan ziyade rakip takıma karşı kazanmak istiyordu.

Harry koruyucu gözlüklerine rağmen snich'i göremiyordu. Bir bloger'ın Damien'ı son anda sıyırdığını gördü. Damien iyi bir kovalaycıydı ve elinde topla rakip kaleye doğru ilerliyordu. Sayı yaptığında Harry sevinçle yumruğunu sıktı. Gryffindor takımı son yıllardaki zaferlerini Potter kardeşlere borçluydu. Harry en iyi arayıcıydı, Damien ise en iyi kovalayıcı.

Harry snitch'i görmesiyle ona doğru hareketlendi. Draco da snitch'i görmüştü. İkisi snitch'i yakalamak için kıyasıya uçuyorlardı. Bu göz alıcı rekabet bir anda bozuldu. Gerçekleşmesi çok düşük bir olasılık gerçekleşti. İki bloger aynı anda Draco'ya çarptı. Oyuncular bir blogerla çarpışmaya alışkındı ama ikisi birden kimsenin kaldıramayacağı bir güçtü.

Draco kontrolünü tamamen kaybetti ve parmakları süpürgesinin üzerinden kaydı. Süpürgenin üzerinden savrulurken düşmeye başladı. Tüm seyirciler nefeslerini tutarken Harry ani bir dalışa geçti. Yere çarpmadan ona ulaşmaya çalışıyordu. Ondan başka hiç kimse bu fırtınada o kadar hızlı uçmayı göze alamazdı. Bir başkası olsaydı çoktan kendi süpürgesinin hakimiyetini kaybetmişti.

Harry yere çarpmadan hemen önce Draco'yu yakalamayı başardı. Ancak süpürgenin hakimiyetini daha fazla koruyamadı. Birlikte yere çakıldılar. Oyuncular maçı bırakıp hızla aşağı indiler. Bir an önce takım arkadaşlarının durumunu görmek istiyorlardı. Damien, Harry'nin başının kanadığını gördü. Draco'nun durumu da Harry'den daha iç açıcı değildi. Hızla revire taşındılar.

Madam Pomfey hızla her ikisine de müdahalede bulunmuş yaralarını iyileştirmişti. İksirler ve büyüler olmasa yaralanmaları çok ciddi olabilirdi. Harry'nin başı yarılırken Draco'nun kolu kırılmıştı. Ancak iksirler ve büyüler kırık kemikleri ve açık yaraları iyileştirmekte yeterliydi.

Maçı izlemek için gelen Malfoy ve Potter ailesi oğullarının başında bir sıra bekliyordu. Sessizce birbirlerini görmezden gelip kendi evlatlarıyla ilgileniyorlardı. Lucius ve Narcissia Malfoy kendilerini genç Potter'a karşı borçlu hissediyorlardı. İkisi de gayet iyi biliyorlardı ki Harry oğullarını yakalamasaydı. O yükseklikten doğruca yere çakıldığı için Draco ölebilirdi. Harry'nin onu yakalaması düşüşünü yavaşlatmıştı.

Ayrıca Dumbledore, Sirius, Remus, Snape, Damien ve çocukların arkadaşları da başlarında bekliyordu.

Harry yavaşca gözlerini açtı. Lily hemen üstüne eğildi. "Harry! Nasılsın? İyi misin bebeğim?"

Harry'nin gözleri net görmüyordu. Gözlerini kısarak annesinin figürünü çıkardı. Neler oluyordu? Neden üzerinden fil sürüsü geçmiş gibi hissediyordu? Maçı ve neler olduğunu hatırlamasıyla hızla doğruldu.

"Malfoy, o nerede?" diye sordu telaşla.

"Şurada yatıyor." dedi annesi. Oğlunun Malfoy çocuğuna olan ilgisinin geçtiğini sanıyordu. Ancak gözleriyle şahit olmuştu ki geçmemişti.

Challenge -DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin