Challenge -Drarry

25 (7. Sınıf)

Draco sinirliydi. Asilzade kurallarına sinirliydi. Harry'nin bir Gryffindor kendisininse bir Slytherin oluşuna sinirliydi. Harry'i gözlerinin önünde alıp götüren Bay Potter'a sinirliydi. Harry'i unutmasını söyleyen anne ve babasına sinirliydi. Neden herkesin affedilmez bir günah işlemişler gibi davrandığını anlamıyordu. Onlar sadece birbirlerini seviyorlardı. Birini sevmek nasıl bir suça dönüştürülebilirdi?

Draco'nun odasının kapısı çaldı. Gelen annesiydi. "Draco, baban seni çağırıyor tatlım."

Draco koltuğundan kalkıp sayfalarını karıştırdığı kitabı masasına bıraktı. Ardından annesini takip edip salona indi. Babası koltukta oturmuş onu bekliyordu. Oturması için karşısındaki koltuğu işaret etti. Draco istediği gibi oturdu. Babasının elindeki kağıtlar Draco'ya uçtu. Draco onları yakaladığında onların kağıt değil fotoğraf olduğunu öğrendi. Fotoğrafları görmesiyle gözlerini kıstı. Zira ne anlama geldiklerini tahmin edebiliyordu. Her biri önde gelen asil ailelerin omega çocuklarıydı.

"Bu ne demek baba?"

"Birini seç. Onun babasıyla görüşüp nişanını ayarlayacağım."

"Benim nişanlım belli baba."

"Kes sesini Draco. Yaptığın saçmalığa rağmen hala sana seçme hakkı tanıdığıma şükret."

Draco ayağa kalktı. "Evleneceğim kişi Harry Potter baba. O değilse hiç kimse."

Lucius iç çekti. "Geçici bir heves için aile adımızı lekelemek mi istiyorsun Draco?"

"Geçici bir heves? Sence geçici bir heves için mi Potter beni hayatı pahasına kurtardı baba? O olmasaydı şu anda burada olmayabilirdim."

Lucius tısladı. "Diyelim ki dediğin gibi. Birbirinizi gerçekten seviyorsunuz. Peki ya bunun sonu ne olacak? O bir asilzade değil. Onunla ilişkin bile duyulursa insanların alay konusu olursun. Bir Malfoy olmanın tüm gururunu ve üstünlüğünü kaybedersin. Dediğin gibi onunla evlenirsen, evlendiğin an asilzadelikten dışlanırsın."

Annesi araya girdi. "Teyzen gibi mi olmak istiyorsun Draco? Sence kardeşimi sevmiyor muyum? Elbette seviyorum Draco. Nasıl sevmem, o benim kanımdan ama o adamla evlendiği an asilzadelikten atıldı. İstediğin bu mu Draco? Bir daha bizi görmemek mi? Alay edilmeye katlanabilirsin belki ama bizi görmemeye katlanabilecek misin?"

Karısının doğru yerden ilerlediğini düşünen Lucius bastırdı. "Tek sorun onun bir asilzade olmaması değil. O bir Gryffindor. Daha önce bir Gryffindor ve Slytherin'in evlendiği ne duyulmuş ne görülmüş. Onunla birlikte olduğun sürece seni değil asilzadeler, Slytherinler bile dışlar."

Draco bakışlarını kararlılıkla ailesine kaldırdı. "Ben Draco Malfoy'um baba. Bir Malfoy her zaman kazanır. Bir Malfoy her zaman istediğini elde eder. Bana bunu sen öğrettin ve benim istediğim Potter. Onunla evlenmek."

Lucius sinirlendi. "Sen beni nerenle dinliyorsun? Onunla evlenmen imkansız. O bir Potter sense bir Malfoy olduğun sürece onunla olamazsın Draco."

"Tüm sorun bu mu? Bu lanet asilzadelik mi? Bu lanet Slytherin mi? Bu lanet Malfoy adı mı? O zaman bende hepsinden vazgeçerim."

"Ne?" diye sordu Lucius titrek bir sesle. Oğlunu çok iyi tanıyordu. Har zaman bir asilzade olduğu için gururluydu. Bir Slytherin olduğu için gururluydu. Bir Malfoy olduğu için gururluydu. Ondan böyle bir şey duymayı asla beklemezdi.

Draco kararlılıkla babasının gözlerinin içine baktı. "Potter'a ulaşmamı engelleyen her şeyi atıyorum. Buna Malfoy adı da dahil."

Lucius güldü. "Yapabilecek misin? O ad olmadan sıradan bir adam bile değilsin. Hiçsin."