Challenge -Drarry

34

Remus Lupin kapıyı çalıp odasına girdiğinde gözlerini devirdi. Draco'yu yıkılmış bir şekilde göreli daha bir kaç saat oluyordu ve James Potter ya da ona yakın kimseyi görebilecek gibi hissetmiyordu kendini.

"Ne var Lupin?" diye sordu sertçe.

Remus onun tarafından terslenmeye alışkındı. "Kurtboğan iksirlerim bitmek üzere, yenisini yapar mısın diye sormaya gelmiştim."

"Yetenekli bir büyücüsün biraz çabayla kendi iksirini kendin yapmayı öğrenebilirsin."

Remus şaşırdı, onun yetenekli bir büyücü olduğunu kabul etmesini beklemiyordu. "Denemediğimi mi sanıyorsun? Sence dolunay gecelerini bilinçsiz geçirmekten memnun muyum? İksirler diğerlerine sana geldiği kadar kolay gelmiyor."

Severus iç çekti. "Peki, tamam yaparım." dedi. Düşünceli bir şekilde ona baktı. Harry'nin durumunu ona söylemeli miydi? Gerçeği tamamen anlatamazdı. Draco'ya söz vermişti. Ancak en azından rahatsız olduğunu söyleyebilirdi. Çocuğa değer veriyorsa gidip görmeliydi. Ayrıca durumunu zaten öğrenecekti, en azından hasta olduğunu. Gerçeği bilmeseler bile okulda hasta olduğuna dair dedikodular dolaşıyordu.

"Harry rahatsızlanmış, revirde yatıyor. Bilmek istersin diye düşündüm." dedi.

Remus şaşkınlıkla sordu. "Nesi varmış?"

"Bilmiyorum, henüz ziyaret etmedim."

"Hasta olduğunu nasıl biliyorsun o zaman?"

"Görünüşe göre bugün Gryffindorlarla dersin yoktu. Draco'nun Gryffindor binasına dalıp Harry'i revire taşıdığı tüm Gryffindorların dilinde."

Remus şaşkınlıkla ona baktı. "Harry'nin hasta olduğunu o nereden öğrenmiş ki?"

Severus iç çekti. Neden ona açıklama yapan o olmak zorundaydı? Bir kere kendisini bu işe bulaştırmıştı, devam etti. "Granger ona haber vermiş."

"Yine de Gryffindor binasına girmemeliydi. Başı belaya girecek." dedi Remus.

"Hah!" dedi Snape. "Bir de Slytherinlerin güç peşinde koşup sevgiden anlamayan insanlar olduğunu söylersiniz. Kocasının hasta olduğunu öğrenmiş, değil Gryffindor binası, cehenneme bile girerdi."

Remus şaşkınlıkla ona baktı. Son zamanlarda Severus Snape onu çok şaşırtıyordu. Her zaman adamın ruhsuz ve duygusuz olduğunu düşünmüştü, en azından yetişkin olduktan sonra. Okul yıllarındayken böyle değildi ama son birkaç yıldır gördüğü soğuk ve sert bir öğretmendi. Böyle bir şey demesini beklemiyordu.

Severus ayağa kalktı. "Ben şimdi ziyarete gideceğim. Bana katılmak istersen katılabilirsin."

Remus onu başıyla onayladı. Davetine bir kez daha şaşırmıştı. Ancak Harry'i merak etmişti. Bu nedenle ona katıldı. Revire adımlarken aralarındaki sessizliği bozdu. "Sende aynı şeyi yapar mıydın?" Merakla sormuştu.

"Ne yapar mıydım?"

"Lily ile sevgili olsaydınız, onun hasta olduğunu duysaydın, ceza alacağını bilmene rağmen Gryffindor binasına girer miydin?"

Severus ona setçe baktı. Severus Snape'ın Lily Evans'ı sevdiğini bilen birkaç kişiden biriydi, Remus Lupin. Severus çatık kaşları yavaşca çözüldü ve iç çekti. "Draco için konuştum Lupin. Ben Lily'e duygularımı itiraf etme cesareti bile gösterememiş biriyim. Tabuya karşı gelmeye cesaret edememiş biri... Okula başladıktan sonra Gryffindor-Slytherin düşmanlığını gördükten sonra Lily'den uzaklaşmış ve dostluğunu kaybetmiş biriyim. Ona sadece uzaktan bakmakla yetinmiş biriyim. Potter ona benimle aynı gözle bakıyor olmasaydı asla ona olan bakışlarımın anlamını çözemezdi."