31

13K 1.1K 1.6K
                                    

Harry ve Draco Quidditch takımlarından atılmışlardı. Takım kaptanı Draco'yu takımdan attığını söylerken Gryffindor oyuncuları bir araya gelip Harry'den takımdan ayrılmasını istememişlerdi. O kaptan olduğu için onu atamazlardı. Bu nedenle ondan takımdan ayrılmasını istemişlerdi. Sebepleri ise belliydi; kocasına karşı oynarken gerçekten kazanmak için oynayacaklarına inanmıyorlardı. Sanki bunca yıl Draco'ya karşı oynadığı her maçı istinasız kazanan Harry değilmiş gibi.

Harry'nin atıldığını duyunca Damien da takımdan çıkmak istemiş ama Harry engel olmuştu. Kardeşinin Quidditch'i ne kadar çok sevdiğini biliyordu. Üstelik ondan sonra Damien da takımdan çıkarsa Gryffindor bu sene kupayı kesin kaybederdi.

Harry ve Draco okul bahçesinde yürüyüşe çıkmışlar sessizce yürüyorlardı. "İyi tarafından bak." dedi Harry. "Sınavlara hazırlanmak için daha fazla zamanımız olacak."

Draco iç çekti. "Quidditch bana sana ifade ettiği kadar çok şey ifade etmiyor ama senin Quidditch'i ne kadar çok sevdiğini biliyorum. Bunu sana nasıl yaparlar Harry? Bunca yıl onları zafere taşıyan sensin."

Harry omuzlarını silkti. "Boşversene onlar kaybeder."

"Yine de bunu kabullenemiyorum." dedi Draco üzüntüyle.

Harry etrafta kimsenin olmamasının rahatlığıyla onun elini tuttu. "Benim sevdiğim şey sadece Quidditch değil, uçmak. Beni takımdan atabilirler hatta elimden süpürgemi bile alabilirler ama uçmama engel olamazlar."

Draco ona kafa karışıklığıyla bakıyordu. Süpürgesi olmazsa nasıl uçabilirdi ki?

"Benimle gel." dedi Harry ve onu çekiştirmeye başladı. Birlikte yasak ormana ilerlediler hatta ormanın derinliklerine daldılar. Draco onu takip ediyordu ama cesurca yasak ormanda ilerleyişine hayran kalmıştı. Bunca yıl sonra hatta evlenmiş olmalarına rağmen Harry onu şaşırtmaya devam ediyordu.

Ormanda açık bir alana geldiklerinde Harry durdu ve parmaklarını birleştirip ıslık çaldı. Draco ona kafa karışıklığıyla sordu. "Bir şey mi olması gerekiyordu?"

"Bekle." dedi Harry. "Birazdan burada olur." Ardından üzerlerinden bir gölge geçti. Draco kafasını yukarı kaldırmasıyla gördüğü şeyle şaşkına döndü. Bu bir hipoglifti. Hipoglif alçalıp önlerine kondu. Draco biraz ürkmüştü. Farkında olmadan Harry'nin elini sıktı.

Harry onu severken başını eğip izin verdi. Harry gülümsedi. "Dördüncü sınıfta gecelerimi seninle ihtiyaç odasında geçirmeden önce başka eğlence yöntemlerim vardı. Ormanı ziyafet etmek gibi."

"Geceleri yasak ormana mı girdin? Hemde dördüncü sınıftan önce. Korkmadın mı?"

Harry güldü ve gururla söyledi. "Ben James Potter'ın oğluyum Draco. Damarlarımdaki çapulcu kanını küçümseme."

"Vay canına!" dedi Draco. "Tek yaramaz Potter'ın Damien olduğunu sanıyorum. Hermione böyle bir şeye nasıl izin verdi?"

"Bilmiyordu ki. Benim için endişelenecek ve okul kurallarını çiğnediğim için başımın etini yiyecekti. Bir gece ormanda onunla karşılaştım." dedi hipoglifi severken. "İlk başta ürktüm ama onda beni çeken bir şeyler vardı. Daha sonra arkadaş olduk ve ona Şahgaga adını verdim."

"Böyle bir şeyi bana daha önce nasıl söylemezsin?" diye sordu Draco hayretle.

Harry omuzlarını silkti. "Dördüncü sınıfta tek derdim turnuvaydı. Beşinci sınıfta bir ara hasta olman beni neredeyse yasa boğmuştu ve daha sonra tek ilgim sen oldun. Geceleri buraya gelmek yerine seninle buluşmayı tercih ediyordum ve gündüzleri yasak ormana girmek riskliydi. Birileri görse başım derde girerdi. Yıllar sonra ormana ilk kez giriyorum."

Challenge -DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin