https://gamiciler.wordpress.com/2020/04/25/bolum-21-uware-kalesine-gidis/
----------------------------------------------------------------
"Kale mi feth edeceğim!?"
Sonunda..! Sonunda bir kaleyi feth ediyorum!
"N-Ne zaman çıkacağız!?"
"Yarın orada olacakmışız."
"Ne kadar uzaklıkta?"
"Çok... o yüzden şimdiden yola koyulmalıyız."
Alcade'yi kılıcıma takıp Sara'nın odasına koştum.
"Hey, Sara! Uyan hemen!"
Sara oflana poflana yatakta doğruldu.
"Ne oldu... Kai-san!? K-Kusura bakmayın."
"Sorun yok... kale feth etmeye gidiyoruz, geliyor musun?"
"T-Tabi ki!"
Hana'nın kapısını daha çalmadım çünkü iyileştirme büyülerinde iyileşse bile canavarlar ile karşılaşınca nasıl bir baskıyla karşılaşacağını bilmiyor. Gittiğimiz yer ise binlerce canavardan oluşacak.
Kaori bu gece uyanıktı, bizimle geleceği çoktan belliydi. Bir, iki ve üç her zamanki gibi Kaori'nin yanındaydı.
Toplandıktan sonra plan yapmaya başladık.
"İlk olarak ben atağa geçeceğim. Yuna sen Semiramis ile benimle gel."
"Tamam."
"Kaori, Bir, İki ve Üç ile birlikte bizim saldırdığımız yerin tam sağ tarafından yani kalenin sağ duvarından içeri girin. Size vereceğim küçük bıçaklara Ateş Manası yönlendirip patlamalar oluşturun."
"Anladım!"
"Sara, sen desteksin. Kulenin büyük kulelerinden birisine veya yüksek bir mevkiye yerleş."
"Peki Kai-san."
Sanırım, bu kadardı.
"Hadi şu canavarların kıçını teklemeye gidelim!"
"Evet!"
----------------------------------------------------------------
Kale'ye gidecektik... fakat. Bu kadar uzun bir yol beklemiyordum. Bu yol en az 3 günlük? Sanırım 2 güne anca orada olacağız.
Yol boyunca mana kullanmayıp içimde depoluyordum. Savaşta işime yarayacaktı.
Herkese benim yaptığımı yapmalarını söyledim. Savaş tecrübesi olarak benimle yakın tecrübeye sahip tek kişi Kaori.
Yürürken Yuna'nın titrediğini gördüm. Hemen arkasına geçip tikine bastım.
Bir anda panik moda geçip gülmeye başlarken bacağından ve belinden tutup zamanında Gelişim Kontrol sınavında yaptığım klişe Prenses Tutuşu'na geçtik.
Fakat Yuna, bu sefer bana bağırmadı. Aslında rahatlamış gibi gözüküyordu.
Gülümsedim ve çayırlıkta yürümeye devam ettim.
Çayırlığın sonunda büyük bir su kaynağı vardı. 6 saat civarı yürüdüğümüzü düşünürsek, herkesin yıkanma isteği vardı.
Yanımda küçük sabunlardan vardı. Bu sabun denilen şeyler güzel kokmanızı sağlayan bir materyaldi. Islak vücuda sürünce güzel kokuyordunuz.
Saça sıkmak için bu sabunun sıvı halinden de vardı. Küçük paketlerdi, her paket 1 saç içindi.
Kızlara 2 tane verdim, sonuçta hepsinin saçları uzun sayılır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
That Time I Reincarnated as a Human - Türkçe
FantasíaBaşlangıç: 19 Nisan 2020 Bitiş: 7 Mayıs 2020 Bölüm Sayısı: 30 Eski bir savaş tanrısı olan Benkei sonsuzluk evrenine ulaşmadan önce... Farklı Dünya paradoksuna düşmüştür. Bir yandan yetişimine devam edip sonsuzluk evrenine gitmeye çalışırken yeni ta...