Birkaç ay öncesine kadar çok mutlu olan ama şimdi hayatının en kötü günlerini geçiren bir kız. Çok sevdiği anne ve babasının ayrılmasından sonra eski neşeli hallerini kaybeden ve bir daha mutlu olamayacağını zanneden bir kızın, Yıldız'ın hikayesi. K...
Evet yayınlayacağımız son iki bölümden ilki geldi iyi okumalar :)
5.BÖLÜM: BANA GÜVENMELİSİN
Bazı anlar vardır ya sadece korkarsınız. Başka bir şey hissetmezsiniz sadece korkarsınız. Bazen kendinize, bazen de sevdiklerinize bir şey olacak diye korkarsınız. Ve işte bende şuan sevdiklerim için korkuyorum. Sadece sevdiklerim değil şurada duran ve yeni tanıştığım üç çocuk için de korkuyorum. Şuan sadece korkuyorum. O adamın ağzından ne çıkacak veya neler olacak bilmiyorum ama sadece korkuyorum. Ama kendim için değil onlar için korkuyorum. Ve içimden bir ses bu beladan kurtulmamız hiç kolay olmayacak diyor. Bu olaylar burada bitmeyecek daha çok acı çekeceksiniz diyor. Ve sanırım doğru diyor...
"Buradasınız çünkü ...Burada birinizin hayatındaki insan yüzünden olduğunuzu söylemiştim. İşte o kişi .... O kişi Ahmet yılmaz" o pis adamın bunu söylemesi ile benim dengemi kaybedip yere düşmem Burak, Ayperi ve diğerlerinin bana dönmesi bir oldu. Ne yani baban mı? Babam yüzünden mi burada acı çekiyoruz. Burak ve Ayperi sayesinde kendimi toparlayıp o pis adama seslendim.
"B-b-babam yüzünden mi ama n-neden" diyebildim sadece. Sonra hemen konuşmaya başladı.
"Evet babamız yüzünden kardeşim" demesiyle ikinci kez bir şok daha yaşamıştım tabi tek şok yaşayan ben değildim herkes aynı şoku yaşıyordu . Bu oydu , bu babamın yıllar önce terk ettiği kadının çocuğuydu. Bana acı çektirmek istiyordu. Bana arkadaşlarıma acı çektirmek istiyordu. Ve sanırım beni suçlu hissettirmek için bu kadar insanı buraya tıktı. Burak hemen "O zaman o adamla işini hallet bizden ne istiyorsun?".
"Burak hala öğrenememişsin ama darıldım bak şimdi cık cık cık her neyse beni fazla özlemeyin birazdan geleceğim hem de bir sürprizle" ve daha biz ağızımızı açmadan o pislik herifin sesi kesildi.
Sizce de bir kızın gerçek kahramanı babası değil midir benim kahramanım babamdı. Babamı herkesten, her şeyden çok seviyordum o-o benim önceden kahramanımdı ama şimdi şimdi inanın bende bilmiyorum baba dediğim o adam benim kahramanım mı yoksa ölüm nedenim mi olacak...
Tam 1 saat evet tam 1 saattir bekliyoruz ben odanın en karanlık en sığ köşesinde tek başıma oturuyordum Burak ver Ayperi' de hemen karşıda oturmuşlardı o yeni tanıştığımız çocuklardan emir ve buket uyumuşlardı ama Deniz masada oturmuş tam karşıma geçmiş ve öylece bana bakıyordu sadece bana .
"Evet çocuklar beni özlediniz mi ? Ben sizi çok özledim özellikle de yıldız seni çok özledim" kısık bir kahkaha sesi ve Burak "Bir daha o pis ağızına Yıldız'ın adını alırsan seni pişman ederim duydun mu beni?"
"Şşşşş sakin ol kötü çocuk daha sürprizimi öğrenmediniz şimdi öncelikle söyleyin bakalım buradan çıkmak istiyor musunuz ?, istemiyor musunuz?" buket " –e-evet istiyoruz ne yapmamızı istiyorsun"
"sizin için kapının kenarına bir bıçak bıraktım onu alın" demesiyle Deniz gidip bıçağı aldı "şimdi aranızdan bir şanslı kişi seçeceğim sizce kim olsun durun ya da daha fazla merklandırmayayım sizi aranızdan biri Yıldız'ı yaralayacak ama öyle küçük bir yaralama olmayacak ona göre. Ama küçük olmasın dedim diye de öldürmeyin kızı ona göre hapse girersiniz yoksa." Ve bu günün üçüncü şoku. Sanırım bu adam yüzünden ölmezsem şoktan öleceğim ben . Ayperi hemen "sen ne kadar kötü bir insansın ya ne istiyorsun Yıldız'dan onu yaralayınca eline ne geçecek ha söyle ne geçecek"
"Neler geçmeyecek ki Ayperi Caymaz. O Ahmet olacak babama çok güzel planlarım var. O adama direk acı çektirmeyeceğim. Önce kızının çektiği acıyı görecek. Biricik kızının acı çekişini görecek ve daha çok acı çekecek anladınız mı ? Unutmayın sizin tek şansınız var o da size dediğimi yapmak ha unutmadan söyleyeyim sizi serbest kalınca daha yeni başlıyor olacağız. Burada acı çekeceksiniz. Daha bir süre daha buradasınız. Ama her şey adım . Buradan çıkmak için dediklerimi sırasıyla yapmanız lazım. Bu daha başlangıç hadi bakalım çıkmak için son şansınız kolay gelsin çocuklar".
"Allah kahretsin hepsi benim yüzümden hepsi benim yüzümden" Burak ve Ayperi hemen yanıma geldi ve beni oturduğum yerden kaldırdılar ve Burak hemen söze atladı "Arkadaşlar hiçbiriniz umarım düşünmüyorsunuzdur böyle bir şey değil mi hem ya yalan söylüyorsa ya Yıldız kan kaybından ölürse" ve kısa bir sessizlik herkes ne yapacağımızı düşünürken deniz birden aya kalktı ve "peki Burak ya doğru söylüyorsa" bir an Deniz'le göz göze geldik ve gözlerimin içine bakarak
"Ya tek şansımız buysa, Yıldız'ı yaralamak ise" dedi ve kimse daha cevap vermeden masanın üzerindeki bıçağı alarak bana doğru yöneldi ve ben daha ne olduğunu anlamadan kendimi duvara yapışmış bir şekilde buldum
Bir yandan deniz in kolu bir yandan da bıçağın boynuma doğru tutulması yüzünden hareketsiz kalmıştım ve birden ne olduğunu anlamadan gözlerim dolmuştu ve ağlamaya başlamıştım .
Ardından deniz kulağıma doğru biraz yaklaştı ve aynen şunları söyledi "ÖZÜR DİLERİM, Ama bana güvenmelisin. Güvenmelisiniz. Uyanınca bunu onlara da söyle olur mu? Amacım hepimizi buradan kurtarmak, asla zarar vermek değil. Söz veriyorum buradan hepimiz sapasağlam çıkacağız. Bu işe beraber girdik ve beraber çıkacağız. Lütfen korkma. Hiç kimseye hiçbir şey olmayacak ve kendini suçlama olur mu? Bana da kızma bu herkesin iyiliği için." Dedi şok içinde onu dinledim ve ne yalan söyleyeyim ona güvendim.
Gözümden bir damla yaş Deniz'in eline düştü. Sonra diğerlerinin şok ve korku içindeki bakışlarını gördüm. Gözümden akan yaşlarla onlara güven vermek için gülümsedim ve kolumda bir yanma ,bir acı hissettim . Sonra düştüğümü hatırlıyorum. Ve Deniz' kolları arasına yığıldım. En son duyduğum şey Burak, Ayperi hatta Emir ve Buketin bağırış sesleri....
DEVAM EDECEK....
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Okuduğunuz için teşekkür ederiz. Umarız beğenmişsinizdir. Sizi fazla merakta bırakmayacağız yeni bölümü en kısa zamanda yazıp yayınlayacağız beklemede kalın.
