SIRADAŞI

30 3 2
                                    

   Sabah olmuştu büyük bir hızla saatime baktım. Saat dokuzdu ve benim hazırlanıp okula gitmem lazımdı. Olamaz çok geç kalmıştım. Telefonuma baktım Zehra beni beş defa aramıştı. Büyük bir hızla evden çıktım ve otobüs durağına gittim. Otobüsü beklerken Chanyeol aklıma gelmişti. Birden etrafıma bakınmaya başladım belki bir yerde ona rastlarım diye ama bakınmam faydasızdı çünkü Chanyeol ortalıklarda görünmüyordu. Otobüsün sesi ile irkildim ve kendime geldim. Okula gitmek için zaman kaybetmeden otobüse bindim. Her zaman ki gibi cam kenarına oturdum, kafamı cama yasladım ve müzik dinlemeye başladım. Kendimi müziğin temposuna bırakarak yolun keyfini çıkardım. Otobüs okulun yanına yaklaşmıştı inmek için koltuktan kalkıyordum ki ayağım takıldı ve birinin beni tutuğunu hissetim. Evet, hatırlıyorum genelde ben düşmeye yaklaştığımda Chanyeol beni tutardı. Arkamda ki kişinin Chanyeol olduğundan adım gibi emindim. Büyük bir gülümseme sergileyerek hemen arkamı döndüm ve "Chanyeol" diye seslendim. Fakat karşımda Chanyeol'ü görmeyi hayal ederken başka bir genç olduğunu görünce yüz ifadem bir anda düştü. Genç yüzüme çok anlamsızca bakıyordu ve "İyi misiniz?" diye sorunca gence tek bir cevap bile vermeden otobüsten hızla indim. Tüm bu olanlar beni çok yıpratmıştı. Hızla üniversitenin yolunu tuttum. Ama bir sorun vardı. Otobüste ki genç sanırım beni takip ediyordu. Arkama baktığımda peşimden gelmeye devam ediyordu. Bir anda hızlanmaya başladım fakat nafileydi sanırım peşimi bırakmaya pek niyeti yoktu. Kendimi tutamadım ve bir anda durup arkamı döndüm. Genç bana biraz daha yakınlaştı. Tam onunla konuşacakken yanımdan umursamaz bir tavır ile geçti. Kafam karışmıştı belki de ona bir şey söyleyeceğimi fark ettiği için öyle davranmıştı. Böyle düşündüm ve gencin peşinden giderek kolunu tuttum. "Sen beni mi takip ediyorsun? Derdin ne senin bir yardım ettin diye hemen peşimize mi takılacaksın. Anlamadım sanma beni takip ediyordun öyle değil mi?" dedim sinirli bir ses tonuyla. Genç ise şaşkın bir halde bana bakıyordu ve "Pardon ama senin şuan neyden bahsettiğin hakkında bir fikrim yok! Benim seni takip ettiğim falan yok!" dedi ve yoluna devam etti. Ben ise tekrar onu durdurarak "Beni takip etmiyorsan eğer burada ne işin var?" dedim. Genç'in yüzünde hafif bir gülümseme oldu ve "Burada okuduğum için gelmiş olamaz mıyım?" dedi. Ben orada utancımdan saklanmak için delik aramaya çalıştım fakat bulamadım. Genç'in gözlerine baktım ve "Sizden çok özür diliyorum. Sanırım ben her şeyi yanlış anladım üzgünüm. Beni affedebilecek misin?" dedim ince ses tonuyla. Genç bana baktı "Olabilir aslında öğle yemeğini sen ısmarlarsan belki seni affedebilirim. Bu arada ismin ne?" diye sordu. Ben ise gülümseyerek cevap verdim "Elbette bir yemeğin lafımı olur. Sana mahcubum bu yüzden öğle yemeğin benden. Adım ise Hazal. Senin adın ne?" dedim ve gencin bana cevabı "Kerem" dedi. Ben ise "Tanıştığıma memnun oldum Kerem o halde öğle arası kafeteryaya gel sana yemeğini ben ikram ederim olur mu?" diye sordum. Kerem ise başını salladı ve yanımdan uzaklaştı. Saate baktım çok geç kalmıştım koşarak etüt salonuna gittim. Zehra ve Ebrar içerde oturuyorlardı. Onların yanına gittim. Zehra kalktı bana sarıldı "Neredesin sen hoca acil bir toplantı yapacaktı yarım saattir seni bekliyoruz" dedi. Ben ise "Olanları biliyorsun Zehra, gece geç saate yatım bu yüzden geç kaldım" dedim. Zehra "Peki bir gelişme var mı?" diye sorunca kafamı iki yana salladım. Zehra üzüldü ama bana beli etmemek için Xiumin'den konuları açmaya başladı. Benim düşüncelerim ise beni terk etmiyordu. Artık kendimi o hayal peres kız olarak görmüyordum. Sanki artık sakin ve normal bir yaşantım vardı. Acaba şimdi Chanyeol ne yapıyordur. KAI ANLATIR... Sabah olmuştu, bugün benim için büyük bir gündü çünkü dışarıya çıkacağım ve Hazal'ı arayacaktım. Bu yüzden bir an önce hazırlanmalıydım. Hazırlandıktan hemen sonra odamdan dışarıya çıktım. Üyeler kahvaltı ediyorlardı. Gözüm Chanyeol'ü aradı ama Chanyeol ortalıklarda görünmüyordu. Xiumin odasına gidiyordu. Ona seslendim ve "Chanyeol'ün nerde olduğunu biliyor musun?" diye sordum. Xiumin'nin yüzünde küçük bir gülümseme oluştu. Bana baktı ve "Chanyeol Hazal'ı bulabilmek için dışarıya çıktı. Sanırım evinin adresini bulmuş. Biliyorsun iki gecedir uyumadan yetkililerden haber bekledi. Emin değilim ama bence onu buldu" dedi odasına girdi. Sanırım çok geç kalmıştım Chanyeol'ün Hazal'ı benden önce bulması iyi değildi. Telefonumla Chanyeol'ü aradım fakat telefonu kapalıydı. Ne yapmalıydım derken bende dışarıya çıktım. Buraları hiç bilmiyordum yanımda Türk bir koruma vardı. Türk olmasına rağmen Korece biliyordu. Korumaya beni İstanbul'da en bilindik mekânlara götürmesini istedim. Oda beni götürdü. Bilindik mekânlarda Hazal'ı bulma olasılığım daha yüksekti. Biraz gezdikten sonra çok yorulmuştum korumayı bana su alması için markete yollamıştım. Oturduğum sırada telefonumun çaldığını duydum. Telefonuma yöneldim arayan Chanyeol'dü hızlı bir şekilde telefonumu açtım ve Chanyeol sen neredesin? Xiumin bu sabah bir şeylerden bahsediyordu. Peki, sen Hazal'ı buldun mu?" dedim. Chanyeol üzgün bir ses tonuyla "Hayır bulamadım. Bana verdikleri adres sahte çıktı. Peki ya sen?" diye sordu. Chanyeol'e "Hayır aramadığım yer kalmadı. Bulamıyorum" dedim içtenlikle. Chanyeol telefonu yüzüme kapatmıştı. Baya gerilmiştim oysaki Türkiye'ye ne umutlarla gelmiştik. Ama pes etmeyeceğim belki bugün seni bulamamış olabilirim EXO-L ama sana söz veriyorum en kısa zamanda seni bulacağım ve bir daha asla bırakmayacağım sana söz veriyorum dedim ve otele gitmek için yola koyuldum. KAI ANLATIMI BİTİRİR. Öğle arasıydı, yemek için kafeteryaya gittik. Yemeğimi alırken yan masada tek başına oturan otobüsteki genci gördüm yani Kerem'i. O tamamen aklımdan çıkmıştı. İki kişilik yemek sipariş etim ve onun masasına doğru yöneldim. Beni görünce gülümsemeye başladı ve "O sonunda gelebildin Küçük Hanım, ben de korktuğunu sandım gel otur" dedi. O an sinirden yumruğumu sıkmaya başladım ve masaya vurdum. "Sen kendini ne zannediyorsun da bana Küçük Hanım diyebiliyorsun? Senin ne haddine? Bir daha bana asla Küçük Hanım deme aksi halde bu yumruğu masa değil bu sefer sen yersin anladın mı beni?" dedim ve oradan ayrıldım. Kerem'in yüzü buz gibi olmuştu. Bahçeye ağlayarak çıktım ve bir bankta oturdum. Ona o şekilde davranmam doğru değildi ama bana bu hayata Küçük Hanım kelimesini Chanyeol'den başkasının kullanmasına dayanamazdım. Yüzümü kapatarak ağlarken birinin omzumu tuttuğunu hissettim. Kafamı hızla kaldırdım ve tekrar Chanyeol! Diye bağırdım. Kerem yerinden irkildi ve "Ben Chanyeol değilim" dedi. Bir kez daha çok mahcup olmuştum. Kerem "Sanırım şu tüm yaşananların bir sebebi var. O da sürekli ismini haykırdığın Chanyeol. Kim bu Chanyeol?" dedi. Ben de telefonumla onun bir resmini gösterdim. Kerem telefonumu elimden aldı ve resme dikkatli bir şekilde bakmaya başladı. Bana gülümseyerek "Yapma ama sende FANDOM musun? EXO üyelerinden olan Chanyeol'e mı âşıksın? Ah siz genç kızlar. Her şeyi anladım da bana neden kızdın? Bu çocuk fanlarına falan mı Küçük Hanım diyor?" dedi. Keremin yüzüne baktım " Hayır benim ki bambaşka bir hikâye. Sen EXO'yu tanıyorsan eğer geçenlerde EXO üyelerinin evinde yaşama şansını yakalayan kızı da tanıyorsundur o zaman öyle değil mi?" dedim. Kerem biraz düşündükten sonra "Evet biliyorum sanırım iki hafta onlarla aynı evde yaşamıştı. Neydi adı Hazal Yıldırım'dı sanırım da neden bana bunu söylüyorsun? Dur bir dakika senin adın da Hazal. Sen o Hazal mısın?" dedi şaşkınlıkla. Bende Kereme başımı sallayarak onay verdim. Kerem büyük bir şok yaşadı." Sen o yüzden mi sürekli Chanyeol diye etrafta bağırıyorsun? Ama ne alaka?" dedi ve bana anlamsızlıkla baktı. Ben de "Belki inanmayacaksın ama Chanyeol bana ben de Chanyeol'e aşığım. Onunla çok güzel anılarım oldu. Bu yüzden onun bana yaptığı şeyleri sen bana yapınca Chanyeol'ün geldiğini zannediyorum. Chanyeol şuan Türkiye'de bu yüzden" dedim. Kerem pek inanmamış gibiydi. Gerçi inanmasına da ihtimal vermiyordum. Bu yüzden çantamda ki günlüğümü çıkardım ve Kerem'e uzattım. Kerem günlüğü elline aldı ve "Bu nedir?" dedi. Ben ise Kerem'e "Git bunu bu gece oku ne demek istediğimi anlayacaksın" dedim ve eve gitmek için yanından ayrıldım. Günlüğümü Kereme verme sebebim sanırım ona güveniyordum. Çok hızlı bir tanışmamız oldu. Fakat ben ona güvenmeye başladım. Eve varmıştım, telefonum ile Zehra ile konuşurken olanların hepsini Zehra'ya anlatım. Daha sonra bugün Hocamızın bize söylediği seminer için konuşma hazırlamaya başladım. Bu arada Bilişim mühendis okuyanların bir tören ile mezun edileceğini öğrendim bugün bu yüzden konuşma hazırlamam lazımdı ve ayrıca Profesörün bize söylediğine göre diplomalarımızı bizlere çok özel kişiler vereceklermiş. Acaba o özel kişiler kimlerdi. Merakla o günü bekleyeceğim. İYİ GECELER CHANYEOL'UM! BAEKHYUN ANLATIR... Bugün bu elime bir davetiye geçmişti. Bu davetiyeyi Suho'ya teslim etmem gerekiyordu. Bu yüzden odamdan çıktım ve salona girdim. Tüm üyeler bir şeylerle uğraşıyordu. Suho'ya yaklaştım ve "Suho bu sana geldi bugün" dedim. Suho davetiyeyi açarken üyelerin kulağı Suho'daydı Suho önce davetiyeyi kendi okudu daha sonra başını kaldırdı ve "EXO iki gün sonra bir Bilgisayar bölümü Üniversitesi'nin diploma törenine davetliyiz. Haberiniz olsun" dedi ve odasına gitti. D.O "Biz buraya turne için geldik diploma töreni ne alaka?" dedi. Sehun "Chanyeol EXO-L'imizden bir haber var mı?" dedi. Chanyeol tam cevap verecekken Chanyeol'un sözünü kestim ve Sehun'na baktım "Neden Chanyeol'e soruyorsun sence Chanyeol tek mi Hazal'ı arıyor? Bu soruyu soracağın zaman ortak sor? Öyle değil mi Chanyeol?" dedim Chanyeol'e dönerek. Chanyeol'ün ellinde ki bıçağı çok sert bir şekilde sıkarak elini kanattı. Onu o şekilde gören Chen Chanyeol'ün elini tutarak su eline döktü. Chen "Chanyeol delirdin mi sen? Elin kötü kanıyor hastaneye gidelim" dedi. Chanyeol Chen'nin yanından ayrıldı, bana ve Kai'e yaklaştı "Kendinize gelin gerçeği sizlerde biliyorsunuz boş hayallere kapılmayı bırakın artık." Dedi ve bana omzunu vuraraktan odasına gitti. Üyelerin hepsi şaşkınlıkla bize bakıyordu. Bende sinirli bir şekilde odama geçtim. Hava baya soğuktu penceremi kapatmalıydım. Pencereyi tam kapatıyordum ki Chanyeol'ün kendi penceresinin önünde konuştuğunu duydum. Chanyeol'ün sözlerini dinlemeye başladım. Chanyeol "Neredesin Meleğim sana çok ihtiyacım var. Sen varken onlarla savaşma gücüm var ama sen yokken onlarla savaşamıyorum. Hazal'ım beni çok büyük bir ikilemde tek başıma bıraktın. Her neredeysen seni bulacağım nedense içimden bir ses sana yaklaştığımı söylüyor. BEKLE BENİ EXO-L'UM BAY KEPÇEN SENİ BULACAK!" dedi. Büyük bir şaşkınlıkla penceremi hızla kapattım. Chanyeol'ün bu sözlerine bakılırsa Hazal da Chanyeol'ü mu seviyor? Umarım böyle bir şey yoktur aksi halde Chanyeol beni ömür boyu kaybedecek! Neredesin EXO-L! BAEKHYUN ANLATIMI BİTİRİR.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 04, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

EXO İLE İŞLER KARIŞTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin