Solar ' ın ağzından ;
Sabah alarm sesi ile uyandım yataktan doğrulup gözlerimi ovaladım ve tam karşımda bulunan Moonbyul'un olduğunu öğrendiğim boş yatağa baktım. Dün gece o olaydan sonra odadan çıkmış ve gece boyunca gelmemişti.
Yorganı kenara atıp yataktan kalktım ayağıma kedili puf terlikleri mi giyip lavaboya gittim. Çeşmeyi açıp elimi yüzümü ılık su ile yıkayıp kendime geldim.Havlu yardımı ile kurulandıktan sonra odaya geri dönüp okul için hazırlandım. Çantamı alıp kapıya yöneldim kahvaltıyı okulda Wheein ve Hwasa ile birlikte yapıcaktık o yüzden direk okula geçicektim.
Tam kapıyı açtığım sırada karşı odanın kapısıda aynı anda açıldı ve içeriden gözleri şişmiş bir şekilde Moonbyul çıktı. O odada Jennie ve Lisa kalıyordu ve sanırım bu gece Moonbyul 'da orada kalmıştı.
Gece boyunca uyumadı sanırım çünkü gözleri şişmiş ve göz altları morarmıştı. Onu görünce dün geceki olay aklıma geldi ve vücudumdaki tüm kanın yanaklarıma hücum ettiğini hissettim. Alev gibi yanıyorlardı şuan ve kıpkırmızı olduklarına eminim. Moonbyul beni görünce eğilerek selam verip "Günaydın" dedi sesi uyukulu geliyordu ve çok tatlıydı . Bunu düşünmenin sırası değil Solar diyerek kendime kızdım ve daha fazla rezil olmamak adına "Günaydın" diyip oradan uzaklaştım. Biraz ilerleyip arkama baktığımda Moonbyul odaya giriyordu. Bende tekrar önüme dönüp asansöre binmek için asansörü çağırma tuşuna bastım ve bekledim. Biraz bekledikten sonra asansör geldi içi boştu bende binip zemin katın düğmesine bastım kapı kapandı ve aşşağı kata indi kapı açıldı ve asansörden çıktım. Yurttan çıkıp okula doğru yürüdüm okul yakın olduğu için fazla yürümemiştim.
Okulun bahçesinden içeri girince bankda oturmuş beni bekleyen Wheein ve Hwasa çiftine baktım . Gerçi onların aralarında birşey yok ama ben ikisini çok yakıştırıyorum hatta onları shipliyorum bile "Wheesa" çok güzel öyle değil mi? Şuanlık aralarında bişey yok ama bu hiçbir zaman birşey olamıyacak değilya şşşt şimdilik bu aramızda kalsın tamam mı? 🤭😉🤫😍
Yanlarına gidip selam verdim ben yanlarına gelince oturdukları banktan kalkıp onlarda bana selam verdi ve çantalarımızı bırakmak için sınıfa doğru gittik. Sınıfa gelince çantalarımızı bırakıp kahvaltı yapmak için kantine indik. Fazla sıra yoktu bizde hemen sıraya geçip beklemeye başladık. Sıra bize gelince ben 1 karışık tost ve çay aldım. Wheein ve Hwasa da karışık tost ve kahve aldılar. Her sabah kahve içiyorlar onlara hayret ediyorum her sabah şu kahveyi içmeyi nasıl başarıyorlar.(Aslında yazarda kahve insanıydı ama olsundu 😂)
Boş bir masa bulup oturduk ve aldıklarımızı yemeye başladık. Bu sırada dün gece olanları kızlara anlatıyordum. Herşeyi anlattım sabah karşılaşmamızı ve utanmamıda sonra Hwasa sınıfta Moonbyul ile birlikte oturduğumu hatırlattı. Olamaz dün gece olanlardan sonra onunla hiçbir şey olmamış gibi nasıl yanyana oturabilirim. Birisiyle yer değiştirsem bu sefer yanlış anlar kız "Aaaah " nâpalım oturmak zorundayım hem ucunda ölüm yok yaa . Sadece beni iç çamaşırlarımla gördü çıplak görmediya. Wheein in sesiyle kendime geldim "Ne düşünüyorsun öyle kara kara neredeyse yarım saattir sana ne yapacağını soruyoruz" dedi. Bende "Ne yapıcam oturucam kızın yanına başka çare yok" dedim.
Kahvaltımızı bitirip boş tepsileri raflara koyup bardakları çöpe attık ve sınıfa çıktık. Sınıftan içeri girince onu gördüm sırasına oturmuş ama kafası sıranın üzerindeydi ve uyuyordu. Onu öyle görünce aklımdan "Acaba gece neden uyumadı ? " diye geçirdim bu sorunun cevabını merak ediyordum ama ona sormaya niyetim yoktu. Bende kapının önünde dikilmeye bırakıp sırama gidip oturdum yüzü bana doğru dönüktü ve uyurken melek gibi gözüküyordu. Gerçi her haliyle melek gibi görünüyor ama biraz gizemli ama uyurken daha bir tatlı gözüküyordu. Elimi yanağıma koyup onu izledim aradan 5-10 dakika geçtikten sonra öğretmen derse geldi ders matematik di normalde sevdiğim dersler arasında ama şuan hiç hoşuma gitmedi çünkü Moonbyul u izlemeye devam edemiyecektim. Herkes gibi bende ayağa kalktım ve öğretmenle kısa selamlaşmanın ardından yerimize oturduk. Çantamdan defter , kitap , kalem v.b gerekli şeyleri çıkarıp dersi dinlemeye koyuldum.
Öğle arasına girdiğimizi belirten zil çalmıştı ama Moonbyul hâlâ uyuyordu arada hareket edip dönmese öldüğünü düşünebilirdim. Sınıfta kimse kalmamıştı sadece o ve ben bende bu fırsattan istifade ederek onu izledim biraz sonra uyandırsam mı uyandırmasam mı diye kararsız bir şekilde düşünüp uyandırmaya karar verdim. Aç kalıcak yoksa çekingen bir şekilde kolunu hafifçe dürtüp seslendim "Moon hadi uyan öğle arası oldu yemek vakti" ama o yerinde kıpırdanıp "Anne 5 dakika daha " dedi . Çok tatlıydı ama sen böyle yaparsan ben seni uyandırmaya nasıl kıyarım ama uyandırmak zorundayım aç kalır çünkü o zaman. Bu sefer kolunu biraz daha sert dürtüp "Moon okuldayız ve öğle arası bitmesine 40 dakika kaldı " dedim. Hemen gözlerini açıp kafasını sıradan kaldırdı ve olduğu yerde gerindi sonra elleriyle gözlerini ovuşturup söylediğim şeyi sanki yeni idrak etmiş gibi bana baktı ve "Ne 40 dakika mı kaldı gitti 20 dakika boşuna neden daha erken uyandırmadın " dedi sitem eder ve uyukulu bir ses tonuyla. Son dediğine biraz morelim bozulsada fazla üstelemedim sonuçta herkes gibi sınıftan çıkıp gidebilir ve onu hiç uyandırmaya bilirdim ama ben onu düşündüğüm için orda kalıp onu uyandırmıştım biraz geç kalmıştım ama olsundu . Ama nâpabilirim çok tatlı uyuyordu ve kıyamadım ilk 10 dakika onu izledim diğer 10 dakika ise onu uyandırmak için uğraşmıştım. Gözlerinin içine bakıp "Uyandırmaya çalıştım ama uyanmadın" dedim . Sonra dediği şeyi anlamış olucak ki özür diledi ve aslında onu demek istemediğini falan söyledi. Sorun olmadığını söyledim sıradan kalktım ve kantine birşeyler yemek için beni bekleyen Wheein ve Hwasa nın yanına indim. Kantine girince gözlerimle kızları aradım ve bulunca hemen yanlarına gittim. Banada birşeyler aldıkları için sıraya girmeden direk bana aldıklarını yedim Moonbyul un yanında sınıfta kaldığım için önceden onlar kantine inerken söylemiştim banada birşeyler almalarını . Yemeyi yedikten sonra masadan kalkıp tepsileri rafa koyup hem oturup konuşmak hemde biraz hava almak için okulun ön bahçesine çıkmıştık. Boş olan banklardan birine oturduk Wheein birşeyler anlatırken bende bir yandan onu dinleyip bir yandanda gözlerimle Moonbyul u arıyordum etrafta . Az ilerimizde bulunan çardakta Moonbyul arkadaşları Lisa , Jennie , Krystal , Amber ve hayır bu olamaz doğru görüyor olamam bu Dahee bir kaç dergide modellik yapmıştı oda onların yanında ve birlikte oturuyorlar. Ve Moonbyul Dahee ile fazla samimi gibi gözüküyorlardı ve bu sinirlenmem için yeterdi bile .
Moonbyul ile aralarında mesafe vardı ama yinede konuşup gülüşmeleri canımı sıkmıştı özellikle o Dahee denen kız Moonbyul a fazla samimi davranıyordu aralarında birşey olamaz öyle değil mi? Neden bilmiyorum ama içimden istemsizce ağlamak geldi gözlerimin dolduğunu gözlerimin batmasiyla anladım ama şuan burada ve nedenini bilmediğim bir sebepten dolayı ağlayamazdım öyle değil mi?
Sinirden hemen yerimden kalktım ve kızlara sınıfa gidecegimi söyleyip yanlarından uzaklaştım. Okula giderken Moonbyul larin olduğu tarafdan gitmeye özen gösterdim ve tam onların yanından geçerken Dahee denen kıza omuz attım sonra sanki onu görmemişte yanlışlıkla olmuş gibi özür dileyip sınıfa çıktım .
The end ...
Müziği dinlemenizi tavsiye ediyorum mükemmel bir şarkı.
Bu arada bu bölüm 1000 kelimeyi geçti bu benim için bir ilk umarım beğenirsiniz ....
Kendinize iyi bakın Babaaay 😍😂👋👋👋👋👋👋👋👋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MOONSUN(문선)💖문별이💖김용선💖 💖 JENLİSA 💖
Novela JuvenilMAMAMOO is coming back for you.... 💖🌙☀️🌕⭐💖 "Moonbyul ve Solar birbirlerini çok seviyordu ama Moonbyul un korktuğu birşey vardı. Onun bir hastalığı vardı ve bu yüzden Solar ın onu istememesinden korkuyordu..." "Bir insan dokunamadığı, el ele tut...