öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna|gxg

sechs.

"Gittiğinde gecem ve gündüzüm hayli şaştı."

Gömleğimin kollarını kıvırarak içeri girdiğimde birkaç kişinin dikkatini çekmiştim. Ancak Yosun'un dikkatini çekmem mümkün olmamıştı.

Buna alışıktım. Çünkü hangi ortama girersem gireyim, gözlerimin onu aramasına rağmen onun gözleri en son bana değerdi. Beni sevmezdi. En azından aynı şekilde sevmezdi.

Ah canımın içi, iki gözümün çiçeği...

Beni birazcık sev diye ne yapabilirim?

Masalardan birinde oturan arkadaşlarımı görünce oraya doğru yürüdüm.

"Nasılsınız çiçeklerim?" dedim gülümseyerek. Onlar da hafifçe güldüler.

"İyiyiz koçum bebeğim aşkım aslanım. Gel otur." dedi Miray. Ona gülüp yanağından bir makas alarak oturdum. Masamız tam olarak Yosun'un, sevgilisinin ve arkadaşlarının oturduğu masanın yanındaydı.

Bu yüzden büyük ihtimalle bu küçük diyalog onlara da gitmiş olacak ki Yosun'un kafası bize doğru çevrildi. İçimi anlık bir heyecan bastığında oturduğum yerde hafifçe dikleştim. Yosun bana bakıp hafifçe gülümserken benim yüzüm mahkeme duvarından farksızdı, yüzümdeki gülümseme aniden silinmişti. Sevgilisinin kolunu onun omzunda görmek canımı yakmıştı. Kafamı ondan farklı bir yere çevirdiğimde iç çekişini bu yüksek sesli partide bile duymuştum. O an bir kez daha onu her zaman duyacağımı anlamıştım.

•~•

Çalan slow şarkıyla beraber gözlerimi Yosun'a çevirdim. Sevgilisi ile dans etmek için hazırlanıyordu. Kafamı önüme eğdim.

"Selam, dans etmek ister misin?" diyerek yanıma gelmiş olan arkadaşıma baktım.

"Tabii ki majesteleri." dedim, kalktım ve hafifçe eğildikten sonra elimi ona doğru uzattım. Gülümseyerek elimi tuttu. Ve sahneye doğru ilerledik.

Omzuma ellerini koyduğunda belini sardım. Yosunların karşısında dans etmem ne kadar doğruydu bilemezdim ama. Her neyse. Ecrin kafasını omzuma yasladığında gözlerim oluşan boşluktan dolayı Yosun'un kahverengi gözlerine çarptı. Bana sinirli bir şekilde bakması pek umrumda değildi. Gözlerimi, Ecrin kafasını kaldırana kadar onun gözlerine kitledim.

"Şuan büyük ihtimalle sevgili olduğumuz dedikodusu çıktı." diye mırıldandığında hafifçe güldüm.

O da güldüğümü görünce gülümsedi.

"Daha fazla çıkmasını sağlayayım mı?" dediğimde gözlerini gözlerime çıkardı.

Hafifçe ona yaklaşıp burnum burnuma değecek mesafede durdum.

"Fotoğraf çektiklerine eminim. " diye mırıldandığımda onun gözleri kapalıydı ve ağzından mırıltıya benzer bir ses çıktı.

Kafamı geri eski konumuna getirdiğimde Ecrin kafasını boynuma koydu. Gülümseyerek ona ayak uyduruyordum. Birden gözlerimi karşıma çıkardığımda karşımda Yosun'un bana bakan gözlerini görmek, sonrasında ise sanki bana nispet yaparcasına Çağrı ile öpüşmesi canımı yaktı.

Ne oldu bilmiyorum. Kafamı kaybettim. Gözlerim karardı. Nefesim daraldı. Ecrin'in belindeki ellerim kayganlaştı. Düştü. Titremeye başladı.

Ecrin halimi fark edince duraksadı. "İyi misin?"

Yutkundum. Gözlerimi küçük kadınımdan çekmeye çalıştım. Başardım. Gözlerimi Ecrin'e kitledim. Kafamı hayır anlamında salladım. Ağzımı açmadan oradan uzaklaştım. Aksi taktirde kafayı yiyecektim.