19. Bölüm : Evlilik ve İhanet

853 101 142
                                    

🕊notlar🕊️

*smut uyarısı!
[bence pek smut değil çünkü sadece üstünden geçtim... ama yine de uyarayım]

*bu bölüm winesis için... canım; şimdiye kadar beni öyle bir destekledin ve bana kendimi değerli hissettirdin ki, sana nasıl teşekkür edeceğimi bilemedim. belki böyle anlatabilirim hislerimi 🖤

iyi okumalar 🖤

🕊

Ev güzeldi. Ev güvenliydi ve ev, rahat olabileceğiniz tek yerdi. Xiao Zhan güzeldi, Xiao Zhan güvenliydi ve Xiao Zhan, Yibo'nun yanında rahat olabileceği tek kişiydi. Bu basit bir metafordu ama bunun kalbinde bıraktığı anlam çok derindi.

Duvarların arası tıpkı bıraktıkları gibiydi, tek farkı etrafta biraz kan olmasıydı. Yine de tıpkı bir hayvanın inini benimsemesi gibi burayı birkaç günde benimsemişlerdi. Geriye dönmek güzeldi; bu sefer önlerinde hiçbir şeyin durmadığını bilerek geri dönmek ise benzersiz duygular taşıyordu. Batan güneşin kızıl ışıkları odaları geziyor, son bir kez aydınlatıyordu; birazdan huzurlu bekçiliğini geceye devredecekti.

Xiao Zhan kanatlarını her zaman yaptığı gibi koltukta açtı ve yüzünde bir rahatlama ifadesiyle durdu. Birkaç saat önce kanla kızıla boyanan kanatlarını tekneden sarkıp deniz suyuyla temizlemişti çünkü onu çok rahatsız etmişlerdi. Daha sonra Feng Zihao'nun adamları onları gizleyerek evlerine kadar getirmişlerdi. O adamın Yibo'ya yaptıklarını bilmese teşekkür bile edecekti ama neyse ki kendini tutmuştu.

Wang Yibo salona girdiğinde elinde bir makas ve bez tutuyordu. Acele etmeden onun yanına oturdu ve tişörtünü yavaşça yukarıya sıyırıp üzerinden çıkardı. Xiao Zhan ne olduğunu anladığı için sorgulama gereği duymadı: karnındaki sargının artık çıkması gerekiyordu çünkü mermi yarası çoktan iyileşmiş olmalıydı. 

Kanatlı adam makası eline alıp beceriksizce sardığı sargıya kısa bir bakış attı. " İyileştiğine eminsin değil mi?"

" Eminim."

Makas bezi dikkatle kesti, metal uçları Wang Yibo'nun tenine sürtünerek geçti. Kemikli parmakları işin içine girerek tenini açığa çıkardığında Xiao Zhan kaşlarını çatarak işine odaklanmaya çalıştı. Yine de içinde bir kurt vardı, bazı şeyleri açıklığa kavuşturmayı bekliyordu. Bir an için sormaya çekindi ve duraksadı, ardından onun da aynı şeyi düşündüğünü varsayarak yüzünü yüzüne doğru kaldırdı. " Yibo... Shao Guiren'in söylediği şeyler aklımdan çıkmıyor."

Genç adam anında gerildi ve başını hafifçe onaylar anlamında salladı. Sanki bir ölüm fermanı almış gibilerdi ve onun gerçek olup olmadığını gelecek olan cellatlar belirleyecekti.
" Benim de."

" Sence gerçekten böyle mi öleceğiz?" derken pembe bir izle yerini belli eden kapanmış yara ortaya çıkmıştı. Onun iyileştiğini gördüğünde içi rahatladı, yaranın etrafındaki kan izlerini elindeki bezle silmeye başladığında Yibo'nun belirgin kasları kasılmıştı. Dokunuşundan etkileniyor olmalıydı ve bu nedense onu iyi hissettirmişti.

" İnanmak istemiyorum... Olamaz."

" Ama çok mantıklı şeylerdi." Teknede söylediği şeylerin aynısını yeniden söylemeye gerek duymadığı için sözünü devam ettirmedi ama hemen önünde duran eşi, sanki o anı tekrar yaşıyormuş gibi boşluğa dalmıştı. Başını sertçe iki yana salladı.

" Hayır! Acı falan çekmeyeceğiz. Bu çok saçma! Bizi en mükemmel şekilde dönüştürdüklerini söylememişler miydi?" Uzanıp sertçe bezi tutan elini kavradı. Xiao Zhan buna inanmayı o kadar istiyordu ki...

Kan ve Kanatlar [Yizhan]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin