yazdığım en uzun ve olaylara giriş yapabildiğim bir bölüm oldu, kendimi tebrik ediyor başarılarımın devamını diliyorum ve buraya iki şarkı bırakıyorum lütfen oylarınızı esirgemeyin 🙏
Monsta X - Who Do U Love
Jimin - Filter
bu da bu fice başlamama sebep olan fotoğraf...
bölümü de namchiIdz e ithaf ediyorum her kısımda yanımda olup verdiği güzel fikirleri için❤️" Hayır, hala dizlerini kırıyorsun. Bacakların hep düz durmalı, çok canın yanıyorsa üst bedenini biraz daha yukarıda tut. Yine de arka bacakların biraz yanacaktır, yarın daha esnek olacaksın." Jimin bu sırada elini Namjoon'un dizinden yukarıya, baldırlarına kaydırmış ve öne doğru eğildiğinden dökülen saçlarını, uzun bacaklarını inceliyor ve onun esnemesinde yardımcı oluyordu. " Daha iyi hissediyorum." Namjoon doğrulup arkaya doğru gerinirken söylemişti bunu. Sabah ikiside, dün içtikleri içki yüzünden sersemlemiş bir şekilde ağır bir boğaz ve baş ağrısı ile uyanmıştı. Jimin oturduğu yerden kalkıp su şişesinin dibinde kalan suyu bitirmiş ve yerdeki yoga matını sararak kolunun altına sıkıştırmıştı. Dün geceyi ikisi de çok rahat hatırlıyordu. Jimin bundan utanıp sıkılacak biri değildi, onu öpmek istemişti. Namjoon gibi duygularından kaçmaz, aksine onların peşine düşerdi. Namjoon ona orada izin verseydi hiç çekinmeden onu öpecekti. Bunu ikisi de biliyorlardı.
" Bugün dışarı çıkmak için fazla yaşlı hissediyorum kendimi." Namjoon terastan çıkıp asansörün açık kapısından girerken söylemişti bunu. " Uzun süredir bu kadar karıştırmamıştım içkileri."
" Benim de normalde ağrımaz ama bugün ayrı kötü hissediyorum." Jimin saçlarını karıştırmış ve kapşonu kafasına çekmişti. " Bugün evde kalırız."
Sabah kalktıklarında ikisi de mutfakta anlamsızca birbirlerine bakmışlardı, Jimin daha sonra bolca su tüketip vücutlarını esnetmeyi teklif etmişti. Namjoon Jimin'den çok daha beceriksiz olsa da bu konuda, Jimin'in yardımıyla büyük bir yol kat etmiş gibiydi. " Soğuk bir şeyler yemek istiyorum."
Kapıyı açıp eve giren Jimin ayakkabılarını kenara ittirmiş ve elindekileri kenara bırakmıştı. " Şimdi ben kahvaltı hazırlayacağım. Sen takıl kafana göre." Namjoon kafasını sallayıp mutfaktaki balkona, ikisinin de favori yerine geçmiş ve oradaki geniş koltuğa uzanmıştı. Şimdi yüzüne güneş ışığı vuruyordu, gözlerini kapatmış ve dün geceyi düşünmüştü.
Başta endişeleri vardı. Duygularını içine gömmek ve hislerini belli etmek arasında gidip geliyordu bu yüzden çıkmaza girmişti kendi içerisinde. Yine de Jimin'e yalan söylemiyor, içinden gelenleri ifade ediyordu. Dün geceden sonra artık bunu yapmak istemiyordu. Dudakları derin bir gülümsemeyle gerilmiş ve keyiflenmişti tekrar. Jimin dün onu öpmek istemişti. Onun dudaklarını nasıl arzuluyorsa, birinin de - sadece birisi değil, bu Park Jimin'di.- onu arzulaması bir an için onu göklere çıkartmıştı. Bunu yapmak istiyordu. Dudaklarını öpmek istiyordu ve bunu engelleyesi de yoktu. Neden engellesin di ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kiss me | nammin ✔️
FanfictionBTS grubu dağıldığında herkesin bir planı vardı. Park Jimin ve Kim Namjoon hariç. " Cesaretin varsa beni öpersin." special thanks to @guchiweeb